Bölüm 5⚔️: Nicolas&Idalia

16 3 20
                                    

Multimedia: Idalia'nın kıyafeti
**** **** **** **** **** **
Nicolas

Onu ilk gördüğümde ikimiz de daha çocuktuk. Ailelerimiz önemli bir görüşme için bir araya gelmişti. Ida ise bahçede talim yapıyordu. Oldukça da iyiydi, attığı tek bir ok bile hedefi ıskalamıyordu.

Bir süre onu izledim, her hareketi, her tepkisi hâlâ sanki dün gibi aklımda. Sarı, dantelli elbisesiyle, o kadar rahat bir şekilde, öylesi zor manevraları ustaca yapabilmesi hayranlık uyandırıcıydı.

Dayanamadım ve dövüş pozisyonu alarak ona meydan okudum. Silahsızdım. Bunu neden yaptım bilmiyorum. O zaman da sorsanız sanırım bir cevap veremezdim herhalde. Idalia'nın buna tepkisi, alaycı bir kahkaha atmak olmuştu.

Kapıșmamız sırasında kaç darbe aldığımı umursamadım, yenilecek olma ihtimalimi de... Çoktan Idalia'ya yenilmiștim belki de.. Bilmiyorum...

Idalia, bu çocukça kapıșmada galip gelmişti, beni köşeye sıkıștırmayı bașarmıștı. Kısa süreli bir bakıșmanın ardından, utandı mı yoksa yakalanmamızdan mı korktu bilinmez, "Gitmeliyim." dedi ve reverans yaptıktan sonra koşarak uzaklaştı.

O günden beri pek yan yana geldiğimiz olmadı hiç. Sanki aramıza bir duvar örülmüş gibi.. Bu durum canımı daha çok yaktı, yetmezmiș gibi babamın, Kral Robert ile aynı safta verdiği mücadelede can vermesi sebebiyle bütün yük omuzlarıma bindi. Artık ben de Richard ile aynı kaderi paylaşıyordum. İkimiz de kendi krallıklarımızın tek veliahtıydık ve tahta geçmeye hazırlanıyorduk.

Annem de farkındaydı Idalia'ya olan duygularımın. Her seferinde Ida ile konuşmam konusunda ısrar ediyordu. Deniyordum da... Ne var ki Ida ile aramızdaki o görünmez engeli așamıyordum bir türlü.

Ta ki, alınan ani bir kararla tahta çıkma vaktimin geldiğine karar verilene kadar... O karardan ve sonrasında olanlardan sonra her şey kökünden değişmeye başladı.

Taç giyme merasimine gelmişti. Turuncu elbisesi ve uyumlu aksesuarlarıyla güneş gibi parlıyordu. Tören sonrası onunla konuşmak için yanına gittiğimde benden yine uzaklașmıștı. Anlamamıștım nedenini. Aklıma takılmıştı onun bu uzak tavırları.

Ta ki kulağıma bazı söylentiler gelene kadar. Hakkımda çıkarılan dedikoduları, annem odama sinirli bir şekilde geldiğinde öğrenmiştim.

-Anne, neden sinirlisin?

-Nedenini biliyorsun bence, Nicolas.

-Anne, gerçekten bilmiyorum. Lütfen anlatır mısın?

Sinirle söylenerek çalışma masamın karşısına oturdu.

-Idalia'yı sevdiğini sanıyordum. Ondan bu kadar çabuk vazgeçmen şaşırtıcı.

Söyledikleri beni şaşırttı. Idalia'dan vazgeçmek mi? Bunu ortaya atan kimse, kesinlikle aklını kaçırmış olmalı.

-Anne, söylediklerini kulağın duyuyor mu? Ondan vazgeçtiğimi kim söyledi sana? Oysa ki ona olan sevgimi en iyi sen biliyorsun!

Annem, kısa süreli bir sessizliğin ardından, neler döndüğünü anlamış olacak ki, iyice öfkelendi. Hışımla ayağa kalktı.

-Bu söylentiyi kimin çıkardığına dair bir fikrim var ve ona bunun bedelini ödeteceğim!

Ben daha neler olduğunu anlamaya çalışırken, annem çoktan odadan çıkmıştı. Omuz silkerek ișlerime geri döndüm.

Ne kadar süre geçti saymadım, annemin yine sinirle söylenerek saraya girdiğini ve birilerine emirler yağdırdığını duymamla, masamdan kalktım ve salona indim.

Mühür: Beklenen Savaşçı Where stories live. Discover now