2.6: hayal kırıklıkların arasına mahlasımı yaz, mahlasım sevgilin

4.5K 571 514
                                    


|hayal kırıklıkların arasına mahlasımı yaz, mahlasım sevgilin

(bölüm şarkısı lana del rey - salvatore.)

(bölümün geliş hızı beğeni ve yorumlarla doğru orantılıdır.)

İçinde bulunduğu taksi devasa mülkün giriş kapısında durdu, birkaç koruma aracın etrafına üşüştüğünde arka camı açtı. Gözlerinde güneş gözlükleri olduğu halde açılan camdan gördükleri yüzle herkes şaşkına uğramıştı bile, Jeon Jeongguk'u arıyorlardı günlerdir ve gözlerine gram uyku girmemişti. Özellikle baş koruma Byun Baekhyun ve Jung Wooyoung gözünü kırpmamıştı, mafya için çalışmaları hiç önemli değildi; hepsi aile gibiydi ve birbirleri için endişelenirlerdi.

"Bay Jeon? Bay Jeon, neredeydiniz? Sizi çok merak ettik! Hemen haber verin Bay Min ve Im'e-"

"Hayır."

Telaşlı korumanın cümlesini bıçak gibi kesti. Bir sessizlik olduğunda tebessüm etti, bu sefer gözlerine kadar ulaşan tebessümü nedeniyle kimse bir şey diyemedi.

"Sürpriz olsun, lütfen haber vermeyin. Ben gidene kadar sevinçlerini bastıran öfkelerine yer vermeyelim."

Ardından kimse patronlarının sözünün üstüne harf eklemeden çekilmiş, devasa ve şaşaalı kapıyı açtırmışlardı. Taksi içeriye girerken birbirlerine bakan, kapı önünde Jeon Jeongguk için nöbet tutan onca kişi aynı anda aynı şeyi düşündü.

Jeon Jeongguk, bugün biraz farklıydı.

Umuyorlardı ki bu farklılık kötü yönde değildi zira eğer olur da Jeon Jeongguk'un başına onu bulamadıkları süre zarfında bir şey geldiyse Min Yoongi ve Im Jaebum'un ateşinde yanıp kül olurlardı.

Jeongguk uzun girişte ilerleyen taksiden dışarıya bakıyor, ilk defa bu büyük alanı merakla inceliyordu. Defalarca geçmişti bu yollardan, bir kere olsun bakmamıştı çimenlerin güzelliğiyle ağaçların heybetine. meyve ağaçları, sayısız çiçek türleri.. Bu mülke giriş çok güzeldi, hiç kendisinin olduğunu düşünmediğinden belki de bir kere olsun dönüp bakmamıştı buralara. Senin değil bu güzellikler, bu zenginlikler ve bu hayat demişti hep kendine acımasızca. Takmamıştı, reddetmişti mücevherleri ve cüzdanına şişeceği kadar nakit doldurmayı. Cüzdanındaki siyah kartını da bir iş kullanırdı.

Onun olmayan hiçbir şeyde gözü yoktu Jeon Jeongguk'un, büyük bir adam onun küçük dünyasını ele geçirmeden evvel nasılsa şimdi de öyleydi.

Taksi evin önünde durduğunda teşekkür ederek indi araçtan, sızlayan kalçaları yüzünü buruştursa dahi şu an tutunduğu sayılı şeyden biriydi acısı; gerçekti çünkü sızısı.

Fark etmeden sıkmaya başladığı arabanın metalini bırakıp kapıyı kapattı, aracı görür görmez ona doğru gelen Baekhyun'a tebessüm etti içinden gelerek.

"Bagajdakileri alır mısınız Baekhyun? Ayrıca taksinin ücretini de öder ödemez çıkın, yakınlarda durmayın. Önemli şeyler konuşacağız."

Birkaç saniye söylediklerinin farkındalığıyla duraklamış, ardından ona büyük bir endişeyle bakan arkadaşının omzuna dokunup merdivenlerden çıkmıştı. Ona verilen bu güçle baştan çıkmadığını biliyordu ama bu etkilerini üzerinde görmediğini kanıtlamazdı, elinde olmadan dile dolanmıştı emirler.

Kapının önüne adım atar atmaz henüz zile basamadan kapı açıldı, Min Yoongi çatık kaşlarıyla yüzüne bakıyor ve Jeongguk'a göre sinirli taklidi yapıyordu. Taklit diyordu çünkü Yoongi, Jeongguk'a hiç kızamazdı.

Gülümseyerek bir adım ileriye atarak Min Yoongi'nin ondan uzun bedeninin boynuna kollarını sardı. Öyle sıkı sıkı sarmıştı ki onu, Yoongi şaşırdı. Bu sarılma eylemini pek yapmazdı, becerebildiğini de düşünmüyordu fakat şaşkın bakışlarla ellerini havada tutmayı kesip kendinden genç çocuğun ince fakat eskiye kıyasla biraz daha sıkı beline sarıldı o da ve onu iyice kendine çekti. Gözleri kapandı ikisinin de, birbirlerine tutundular.

JO 'taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin