18

22.2K 1.6K 428
                                    

Önceki bölümü atlamayın🦵

Yorum ve oy sayısını beğenirsem bir bölüm daha gelebilir ♡⁠˖⁠꒰⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠⑅⁠꒱

••••

Sonunda o gün gelip, çatmıştı. Dans kursu açılıyordu. O kadar çok heyecanlıydım ki kusmamak için büyük bir çaba içindeydim. Umarım bugünü güzel atlatırım.

Hafta içi okul çıkışı 3 gün, hafta sonu ise full dersler olacaktı. Yoğun geçecekti ama yine heyecanlı ve mutluydum. Dersler harici ilgilenebileceğim bir şey olmuştu. Hem de sevdiğim bir şey.

"Of Ali. Keşke ben gelmeseydim. Beceremem hiç." Gülşin sıkıntıyla konuştuğunda gülerek ona döndüm. Benim gibi o da sadece derslerle ve benimle ilgileniyordu. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu.

Belki benim haricimde birileriyle yakın olur diye onu da kaydetmiştim kursa. Belki sevgilisi bile olurdu. Onun için en iyisini istiyordum.

"Güzelliğim lütfen böyle konuşma. Sen neden yapamayasın? Sanki gelen herkes dans uzmanı. Ben yardımcı olurum bebeğime."

Gülşin benim tek arkadaşım. En değerlimdi. Benim gibi o da bu aptal okulda çok zorbalığa uğramıştı. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu bu iğrenç ortamda.

"Ali böyle konuşma, aşık olacağım sana."

"Ama ben başkasına aşığım. Sana daha iyileri layık aşkım." Yanağıma öpücük kondurup geri çekildiğinde ben öptüm bu sefer onu.

"Yok tayt giyeyim bir de Elif. Saçmalama istersen. Eşofman iyidir."

Kapıdan öküz gibi bağırarak giren ismin kim olduğunu söylememe gerek yok bence. Böyle bir yere, ahıra dalar gibi giren tek kişi Güney olurdu sadece.

"Selamün aleyküm." Selam verebilmişti öküz.

"Aleyküm selam." Diyerek Gülşin karşılık verdiğinde gülmemek için yanağımı dişledim. Sesini kalınlaştırıp, yayılarak oturmuştu.

Güney çıkan sesten şok olurken bizi hâlâ göremediği için etrafa baktı. En son gözü bize değince yerinde sıçradı.

"Lan senin sesin bu kadar kalın mıydı?" Diye bana karşı söylediğinde ellerimi bilmiyorum dercesine havaya kaldırdım.

"Güney git çıkar şu eşofmanı. Keşke sen de Ali gibi şort giyseydin."

Giyimine neden bu kadar karıştığını pek anlamamıştım. Üzerindeki kıyafetler oldukça idealdi. Sevgililerin her şeye karışması bir bana saçma geliyordu sanırım.

"Üzerindekiler gayet iyi. Neden sorun yaptın ki?" Diye dayanamayarak sordum. "Gri eşofman giymiş görmüyor musun? Hareket ederken falan şeyi belli olur."

"Yuh artık Elif. Az daha rezil et beni."

"Ne var o da erkek."

Sohbet iyice çirkinleşmeye başladığında ayağa kalkıp susturdum onları. Şu an duymak isteyeceğim son şeydi Güney'in penisinin belli olacak olması.

"Elif gel ben sana yeni aldığım parfümümü göstereyim. Kokusu çok güzel." Gülşin Elif'in koluna girerek cevap vermesini beklemeden uzaklaştırdı yanımızdan.

Duvara dayalı banka tekrardan oturduğumda o da yanıma gelip oturdu. İkinci kez bu kadar yakınıma geliyordu. Umarım kulakları çok iyi değildir yoksa kalbimin atışını duyması an meselesi olabilir.

"Erken geldik sanırım. Pek kimse yok."

"Birazdan gelirler." Dedim sesimin titrememesi için binbir şekle girerken. Sakin olsana Ali. Bir şey yok.

Aramızda tekrardan sessizlik oluştuğunda karşımızdaki bütün duvarı kaplayan aynaya değdi bakışlarım. Telefonunu eline almış bir şeylerle ilgileniyordu.

Yüzünü incelemeye başladım. Kısa saçları, gür kaşları ve buğday teniyle tanıdığım en güzel erkekti. Benim için tek güzel erkek oydu zaten.

Boyu benimle aynıydı. Ama benden yapılıydı vücudu, sporcu olduğu için. Benim vücudum ona göre biraz daha sıska kalıyordu ama yine de iyiydim. Şekilliydi bedenim.

Ona dalmışken birden yüzünü telefondan kaldırıp karşısına dikti. Göz göze geldiğimizde ne yapacağımı bilemeyip, gözlerimi kaçırdım. Aptal Ali.

"Mesajlaşırken çirkefsin ama reelde sesin çıkmıyor. Klavye delikanlısı seni."

"Delikanlılığımızı sorgulamak sana düşmedi aslan parçası."

Ortamın sessizliğini bozmak istediği için bana sataşıyordu şu an. Oyununa karşılık verdiğimde vücudunun yarısını bana döndürdü. Aynı şekilde ben de.

"Bak sen. Demek ki sadece sanalda düdüğün ötmüyormuş."

Başka şeyleri de öttürürüz yavrum.

Ona gülüp önüme döndüm. Beni daha hiç tanımıyordu.

"Gülşin bu parfüm harika. Bugün bende kalsın aynısını alıp sana getireyim olur mu?"

Elif ve Gülşin yanımıza geldiğinde ondan biraz uzaklaştım. Kimsenin yanlış anlamasını istemiyordum. Açılan boşluğa Elif oturduğunda elindeki parfümü havaya sıktığında Güney'e koklatmaya çalıştı. Panikle bağırdım.

"Elif alerjisi var ne yapıyorsun?"

"Ay ben unuttum onu. Aşkım özür dilerim. Kokusu geldi mi?"

Güney öksürmeye başladığında yüzü kızarmıştı bile. Kokusu ağır olan yerlerde duramazdı ve parfümden derisi aşınırdı.

Çantamdan suyu çıkarıp içirmeye başladım. Hâlâ kendine gelemiyordu. Korkuyla ne yapacağımı bilemedim. Kolundan tutup dışarı çıkardım hemen. Elif de gelecekken Gülşin tuttu onu.

"Güney iyi misin? Derin, derin nefes al ver. "

Öksürüğü kesildiğinde derin nefesler almaya başladı. Açık hava iyi gelmiş olmalıydı.

"İyiyim. Korkma."

Kaldırım kenarına oturmasını sağladığımda suyu elime döküp yüzüne sürdüm. Boynu kızarmıştı. Öksürüğün etkisiyle gözyaşı akmaya başladı.

"Tamam. İyiyim." Gözyaşını sildiğim elimin bileğine sardı parmaklarını. O an buna heyacanlanmam gerekti ama hâlâ korkuyordum.

"Emin misin? Revire gidelim mi? Önce bir elini yüzünü yıkayalım. Tenin hassas senin. Kızardı bile. Soğuk su iyi gelir bel-"

"Ali sakin ol. Cidden iyiyim. Bak rahat nefes alıyorum şu an."

Beni ikna etmek istercesine derin nefes alıp vermeye başladı. Az önceye göre gayet iyiydi ama yine de endişeliydim.

"İyisin."

"İyiyim."

İyi olduğuna emin olduğumda içeri girdik tekrar. Elif özür dileyip yaklaşmaya çalıştı ama sonradan geri çekildi. Camları sonuna kadar açtım koku gitsin diye. O iyi olsun yeterdi.

••••

Olayları hızlı işliyorum bilerek sonra gelip aaa ne ara oldu bunlar aaa Elif'e noldu demeyin. Hepsi ben de raad olun.

AŞIKMIŞSIN|BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin