28

1.3K 211 63
                                    

9 kişi bir odada kahvaltı yapmaya çalışıyordu. Felix hâlâ uykulu olduğu için gözleri açık mı değil mi belli olmayan bir şekilde yemeğini yemeye çalışıyordu. Haechan ise kafasını masaya koymuş uyumaya çalışıyordu.

"Dün bir rüya görmüştüm.."

"Dün garip bir rüya gördüm."

Chan ve Taeil aynı ağzından konuştuğunda herkes onlara döndü. "Aa ne gördünüz ben de gördüm." Herkes rüya gördüğünü söylediğinde hepsinin kaşı istemsiz çatıldı.

"Hepimiz de aynı rüyayı ve kişiyi görmedik değil mi?"

"Tamam 3 diyince herkes gördüğü kişiyi söylüyor."

Chan konuştuğunda hepsi kafa salladı. Seungmin ise gülmemeye çalışarak kendini kasıp onlara ayak uyduruyordu.

"Bir.. iki.. üç!"

"JİSUNG!"

Hepsi bir ağızdan aynı ismi söylediğinde herkes şaşkınlıkla birbirine bakmaya başladı. "Abi neden herkes Jisung'u gördü?"

Seungmin omuz silkti çubuğunda duran yemeğini ağzına atarak hafifçe mırıldandı. "Ben rüya görmedim."

Taeil kaşlarını kaldırdı. "Bakın ilk ben anlatıyorum. Uyanır gibi oldum bir ara. Sonra karşımda Jisung'u gördüm. Döndün mü diye sordum evet dedi. Sonrası iptal, başka rüyaya geçtim sanırım."

Chan konuştu hafifçe. "Ben de bir ara uyanır gibi oldum Jisung karşımda bira içiyordu amına koyayım. O kadar çok mu içtim de bira içen Jisung'u gördüm?"

Seungmin omuz silkti. "Aslında çok da içmemiştin ama, bilinç altı bu. Büyük ihtimalle içmeden önce Jisung'u arayıp onunla konuşamadığımız için rüyanıza girdi.

Herkes onayladığında ağzındakini bitirip masadan kafasını kaldıran beden konuşmaya başladı. "Birine sarılıyordum rüyamda ama nasıl Jisung'a benziyor. Görmeniz lazım. Dedim ne kadar cok Jisung'a benziyorsun falan güldü sonra bende de iptal."

Changbin omuz silkti. "Ben sadece sesini duyar gibi oldum rüya görmedim." Seungmin imalı bir bakış attı. "Emin misin rüya görmediğine Changbin." Seungmin'in bir şeyler bildiğini farkeden beden gözlerini kıstı. Onu sorgularmışcasına tek kaşını kaldırdı.

"Ben uyurken yanımda mıydın?"

"Evet ayık tek kişi bendim, sizi yataklarınıza ben götürdüm."

Chan elini salladı. İşaret parmağını uzatıp onu doğrularcasına heyecanlı bir ses tonuyla konuştu. "Bak onu hatırlıyorum." Seungmin omuz silkti. Changbin kuşkulanmış olmalı ki Seungmin'e döndü.

"Konuştum mu?"

"Kiminle?"

"Uyurken."

Seungmin yarım ağız sırıttı. Piç bir sima ile omuz silktiğinde mırıldandı. "Bilmem olabilir de olmayadabilir de."

Changbin sertçe çubukları Seungmin'in bacağına sapladığında Seungmin gülerek yapmacık bir sesle bağırdı. "İmdat!"

"Söylesene Seungmin. Konuştum mu?"

Seungmin daha fazla merak ettirmek için kafa salladı. Gözleri Felix'e kaydığında Changbin istenen mesajı almış gibi elini yüzüne koydu. Eliyle yüzünü kapattı yavaşça.

"Konuştun."

Changbin gördüğü rüyayı hatırladığında hafifçe Felix'e döndü. Felix ise hâlâ uyanamamış yemek yemeye devam ediyordu. "Of ya. Çok mu konuştum? Döktüm mü her şeyi?"

Kuvay-i Milfiye  - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin