0.5|Geçmiş

77 6 0
                                    

Medya: Belinay Yıldırım

...

"İnsan, etrafında sevdikleri olsa da yalnız hissedebilir. Bu çaresizliktir"

Hayatın sizden esirgediği ve size sunduğu bazı ayrıcalıkları vardır.

İyi bir aileye sahipsen, maddi durumun varsa veya seni gerçekten seven insanlar ile birlikteysen sen hayatın önüne sunduğu ayrıcalıkla yaşarsın. Yoluna taş atarlar, takılıp düşmeni isterler. Çünkü seni kıskanırlar. Önüne sunulan imkanları kıskanırlar, hayatını kıskanırlar. Yere düşüp kalkamaman için, sen yerdeyken seni tekmelemek için, sonu harika bir diyara çıkan yolunu kesmek için ellerinden geleni ardlarına koymazlar. Onlarda o hayatı yaşamak ister. Senin hikayenin baş rolü olmak isterler. Yarı yoldan başlayıp bitişe daha hızlı ulaşacaklarını sanırlar. Fakat öyle değildir ve hiçbir zaman öyle olmamıştır.

Yola baştan başlarsın ki her şeyi görebilmeye, tanımaya ve keşfetmeye vakit kalsın. Tadını çıkararak ilerlemelisin. Doğruyu bildiğin yoldan şaşmadan. Nasıl özgür hissediyorsan öyle davranmalısın.

Yarı yoldan başlanan bir hikaye asla tamamlanmaz. Başını bilmeden devamını getiremezsin. Sıkılır rafa kaldırırsın. Fakat hayat böyle değildir. Sıkılınca yarı yolda bırakıp yeni bir yola sapmak değildir. Saptığımız yolun kime ait olduğunu bilmeli, onun hayatını ne yönden etkileyeceğimizi düşünüp, ona göre davranmalıyız.

Sizin sıkılınca saptığınız o yol bazılarının emeği, bazılarının geleceği, bazılarının ise hayalleri.

Şimdi gelelim bazılarımız için hayatın esirgediği şeylere.

İyi bir ailen yoksa, dışlanıyorsan veya istenilmiyorsan hayat bazı şeyleri senden esirgemiş demektir. İnsanların yolunu kesip seni durdurmak gibi bir niyeti olmaz. Çünkü senin yolun ya taşlıdır, ya engebelidir yada yokuştur. Sen yüzlerce kez takılıp düşersin, yuvarlanırsın belki düşüp bir yerlerini incitirsin. Ama bir şekilde ayağa kalkarsın. Çünkü kalkmak zorundasındır. Kalkamayıp ne kadar debelenirsen o kadar aşağı yuvarlanırsın. Seni tutup kaldıracak birini bulman neredeyse imkansızdır. O yolda tek başınaysan her şeyi tek başına aşabilmeyi öğrenmen gerekir. Seni sevmeyen bir ailen olduğunu hazmetmen ve onlarla başa çıkmayı, mücadele etmeyi öğrenmelisindir. Ne kadar diretsen bile seni sevmeyeceklerini, nefretlerinin asla dinmeyeceğini bilerek ilerlemelisin.

Her şey nasıl başlarsa öyle ilerler. Bu tabii ki değişikliğe uğrayabilir fakat genel olarak hep böyle olur.

Bir insan sizi sevmiyorsa ön yargısını kırıp ilerleyen zamanlarda sevemez.

Bir anne size isteği dışında hamile kalırsa asla sevgi gösterisinde bulunmaz. Çünkü aklına yıllar önce yaşadığı o anlar gelir.

Yaptığı hata.

Hatalar zinciri.

Bu zincirin içinde arada kalmış bir çocuk.

Kurtulmayı ve özgürlüğüne kavuşmayı bekleyen hayaller ve umutlar...

Ben tam arada kalan kısımdım. Hayat bazı şeyleri benden esirgemiş bazı şeyleri ise önüme çarşaf gibi sermişti. Bu durum benim için bir avantaj değildi.

Maddi durumum vardı, iyi okullarda okumuş ve iyi şartlarda yetişmiştim.

Beni sevmeyen bir ailem vardı. Arkadaşım yoktu.

Yollarım hem engebeli hem de bir o kadar düzdü. Yoluma girmek isteyenler, benim yerimde olmak için can atanlar vardı. Fakat bilmiyorlardı ki her şey göründüğü gibi değildi. Sadece o hayatın içine girince anlıyordunuz taşlı, engebeli ve yokuş olan yolların ne demek olduğunu.

YALNIZLIK RÜZGARIМесто, где живут истории. Откройте их для себя