17.Bölüm: Doğum günü

424 55 4
                                    

Olur.." dedi Leyla çekingenlikle. Yüzünde ufak bir tebessüm belirdiği anda bir taksi durdu tam önünde. Bakışlarını merakla çevirdiğinde bir kapıdan Ulaş'ın, diğer kapıdan da Buse'nin indiğini gördü.

Ulaş’ın gözleri hızla Leyla’ya döndü, kalbinin her gördüğü anda deli gibi çarptığını hissetti. Yavaşça yanına yaklaşıp, “Leyla..” dedi fısıltıyla. Genç kız bakışlarını gerideki kızdan ayırıp kısık bir soluk olmaya çalıştı, şaşkındı. “Gidiyordum bende, görüşürüz.” Diyerek arkasını döndü. Attığı ilk adımda Uygar’ın seslenişini duydu, duymamaya gayret ederek adımlarını hızladırıp sadece dakikalar içerisinde gözden kayboldu.

Bakışlarını kardeşine çevirdi Uygar, evde olmadığını bilmiyordu. Derin bir nefes verdi, kızı zar zor eve girmesi için ikna edebilmişti. “Her şeyi mahvettin.” Dedi fısıltıyla, kardeşi anlam vermeye çalışarak gözlerine bakıyordu.

“Ben Uygar, Ulaş’ın ikiz kardeşiyim.” Diyerek bir adım geride bekleyen kıza yaklaşıp elini uzattı.

Buse’nin gözleri önce Ulaş’a döndü, gizli bir onay aldıktan sonra elini uzattı. “Ben de Buse, memnun oldum.” Dedi oldukça uzak bir tonda. Gözlerini genç adama çevirip yavaşça yanına yaklaştı, “Seni eve bıraktığıma göre artık gitmeliyim.” Dedi, gözlerini bekleyen taksiye çevirdi.

“Teşekkür ederim.” Dedi Ulaş, hem ailesinin mezarını göstermiş hem onuna eşlik etmiş hem de evine kadar bırakmıştı. Buse’nin yüzünde ufak bir gülümseme belirdi, “Hiç önemi yok, görüşürüz.” Arkasını dönüp taksinin arka koltuğuna yerleşti. Elini salladığı anda şöfor çalıştırdı.

“Kim bu kız?” diye sordu Uygar, gözlerini merakla kardeşine çevirdi.

Ulaş cevap vermeden arkasını dönüp içeri girdi, kardeşinin seslenişine rağmen eve girip odasına geçti. Kapıyı örtmeye çalıştığı anda Uygar engel oldu. “Ne oluyor Ulaş?” diye sordu. Odaya giriş karşısına geçti.

“Leyla da bu aralar garip olduğunu söyledi, bir sorun mu var?”

Ulaş’ın gözleri yavaşça ona döndü, kardeşim dediği kişinin yüzüne bakmak bile artık oldukça zordu. “Leyla mı?” diye sordu merakla. “Evet, öğrenmemi istedi. Onu senin için eve davet etmiştim ama Buse’yi görünce vazgeçti.”

Derin bir nefes verdi Ulaş, kardeşini sollayıp hızla odadan çıktı. Ayaklarına ayakkabılarını geçirip sokağa geçti. Genç kıza büyük bir açıklama borcu vardı, büyük ihtimalle yanlış anladığı için kaçarak uzaklaşmıştı.

Hızlı adımlarıyla sokağı geçip bakkalın önünde durdu, gözlerini içeriye çevirdi. Genç kız gözüküyordu, yanında babası vardı. Bugün yüzünde hiç alışkın olmadığı bir ifade vardı, her zamankinin aksine gülmüyordu. Babasına birkaç şey söyleyip bakkaldan çıktığını gördü, “Leyla.” Dedi genç adam.

Genç kızın gözleri hızla ona döndü, “Ulaş” dedi, genç adam hızlı adımlarla yanına yaklaştı. “Az önce..” Susup derin bir nefes verdi, kalbininin üzerinde koca bir alev vardı, gerçekleri, geçmişini, yaşadığı hayatı düşündükçe tüm bedenini ele geçiriyor fakat bu kızın ufak bir tebessümüyle bile rahatlayabiliyordu.

“Uygar az önce eve gireceğini fakat bizi görünce vazgeçtiğini söyledi.”

Leyla kafasını çevirip gözlerini gözlerinden ayırdı, gözleri babasına kaydığında yürümeye başladı. Genç adam uzaklaşmasına engel olmaya çalışarak yanına geçip eşlik etti. “Hayır, girmeyecektim. Uygar ısrar edince geri çevirmek istemedim.”

“Bizim kapıya mı gelmiştin?”

“Hayır, bakkala geliyordum”

Genç adam derin bir nefes verdi, “Bakkalın yolu diğer sokaktan daha kısa oluyor Leyla.” Dedi. Genç kız adımlarını durdurup gözlerini ona çevirdi, babasının görüş açısından oldukça uzaklaşmışlardı.

İKİ SATIR - (Bitti)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora