KIMSESIZ KOPEKLER HANESI

XI

Ara Bölüm : İki nokta arasına sığan bölümlere denir.

*bkn. ek kitap (Rönnesans El Kitabı) --> Çok yakında yayınlanacaktır.

***

"Kalpten çelenkler ile sarılı günahkar bedenler,

Kalpsiz bedenler ile harmanlanmış katiller.

Mezarlıklar vadisinde,

Şeytan Satan'ın gölgesinde,

Yeni bir mezar kazıldı.

Kara iblisin kadını,

Yeni bir lanet ile donandı."

Miss Carnaval.

***

Bölüm "Soytarı"

...

Kara'nın Ağzından,

Bazen neyin nasıl gerçekleştiğini anlayamayacak kadar paralize olmuş olursunuz.

Zamansal algılar tarafından tuzağa düşürülen bedenlerimizin köleleri olur, önümüzdeki açık kapıdan dışarı çıkamaycak kadar aptallaşırsınız.

Kalemimin vurgusundan kaçınan benliğimden ne yazık ki şahsım kaçınmayı bilmiyordu. Böylesine aptal ve suistimal edilesi bir ikilemin ortasındak, koca, boş avluda zar zor ayakta durmayı başarabilen bir kimsenin gölgesine bürünmüştüm. 

Vuslat ile Azad bulmacasının bir anda hayatıma girmesi yetmezmiş gibi bir de anlaşılması gereken bir çok gizemin atıklarıyla baş başa bırakılmıştım.  

Çok, çok ama çok problem vardı. İkilemler ve iki bilinmeyenli denklemler ortalıkla başı boş cereyan ediyorlardı.

Azad ve Vuslat'ın önderliğinde birbirimizin ardına dzilmiş yürümeye devam ediyorduk. Kimse, yanı başımızda bir anda belirmiş olan ve kimse, susmak bilmeyen Mila adındaki kız dışında kimse, pek fazla konuşmuyordu.  

"Bu hafta Kurucu Aileler haftası olduğundan dersler işlenmeyeceğini bilmenizi isterim, efendim. Daha çok şenliklere, turnuvalara ve cemiyetlere katılım etkilinkiklerine ağırlık verilir. Ha, bir de Cuma günü, kapanış büyük bir ziyafet ile son bulacaktır. Katılımcıların katılımı şarttır ve katılımcılar tüm okul genelinde yapılan etkinlikler sonrası belirlenen listenin sonrasında belli olur. Bayan Karaca, sizin için bunun bir oryantasyon haftası olduğunu var sayabiliriz. Üstelik böyle bir şeyi ilk kez deneyimliyor olacaksınız! Çok heyecanlı bir deneyim olacağından, sizin adınıza eminim, Karaca Hanım!"

Azad umusamaz bir tavırla benden yana bakınarak kıza döndü ve uzun süredir bir kere bile mola vermeden benim aydınlanmam adına, her şeyi üzerine basa basa anlatan kızı sert bir şekilde böldü. Elini havaya kaldırıp onun yerinde durmak bilmeyen hiperaktif hareketlerine bir son vererek "Kafamı bulandırıyorsun, Mila. Yeterince konuştun," dedi.

Mila, anında sek sek adımlarına son vererek Azad'a dikkatini vererek dikkatli bir tınıyla "Bu bir emir mi efendim? Öyleyse susacağım," diye cevap verdi. Yüzüne kondurduğu masum görüntü ne yazık ki Mila'nın deliliğini gözler önüne seren gözlerini örtbas edemiyordu. Mila sıfatına asla uyum sağlamayan ölçülü bir uşak rolünü taşımayı becerebilenlerden değildi. Tıpkı diğer figüranlar gibi kendine has bir başka deliliğin yeryüzündeki sıfatıydı.