2. PIETRO İÇİN ZİYARET PLANI

659 38 1
                                    

Aptal Tony, Vision'ı kapatacak kadar psikopat bir dahi olmasaydı yaklaşan tehlikeyi Vision haber verebilirdi ama hayır, Vision Asgard'ın içinde bir yerlerde uyutulmuş vaziyette bekliyordu. Kim bilir belki yaklaşan tüm bu şeyleri daha önceden o da göremezdi? Hangimiz görebilmiştik ki? İklim değişiklikleriyle alay eden politikacılar her şeyi ama her şeyi bizden saklamıştı.

Bir bir yok olan bitki türleri, anormal eksen kaymaları, mevsimlerin içindeki olağandışı sapmalar... Tanrım, tüm bunları fark edememek için aslında kör olmak gerekirdi.

Süper hiper teknolojimizin kolaylaştırdığı rahat hayatlarımızla etrafa caka satarken aklımızdan geçen tek şey akşam olunca mikrodalgada ısınacak yemeklerimizdi. Gideceğimiz tatiller, giyeceğimiz pahalı kıyafetler, alacağımız aşırı pahalı tüketim ürünleri...

Sonumuzu kendimiz hazırlamıştık ancak vicdanım bunu fısıldadığında onu duymayı reddediyordum.

Masanın üzerindeki minyatür koloniye baktım. Ömrümün on yılını verdiğim bu çalışma zaman zaman beni ürkütüyordu. Sırf bu çalışmayı yapmaya başladığım için dünyanın bu denli bozulduğunu düşünüyordum ara sıra.

Mike masaya benim için bir fincan kahve bıraktığında ona teşekkür ettim.

"Jenny, her zamankinden daha dalgınsın." Dedi karşıma otururken. Kendi fincanını da önüne çekti.

"Bu öğleden önce kaçırılıp tehdit edildiğim için olabilir mi?" Diye sordum kısık gözlerimle.

Mike bir kahkaha attı "Alınma ama neyin var ki? Seni neyle tehdit etmiş olabilirler? Nick Fury budala bir ihtiyar olma yolunda emin adımlarla ilerliyor."

Gözlerimi devirdim. Seni hiç ilgilendirmeyen bir şeyle tehdit ettiler aptal!

"Tamam sessizliğini koru, senden izin almam gerek."

"Ne izni?"

"Bir kızla randevum var."

Ah hadi ama! "Haftada beş gün çalışmalısın ama sen üç gününde biriyle randevuya gitmek için benden izin isteyip duruyorsun! Sana ne diye maaş veriyorum ben? Ne biçim asistansın?"

Mike hafif bir öksürükle boğazını temizledi "Aslında... maaşı sen vermiyorsun, okul veriyor."

Patlamamak için kendimi zor tutuyordum "Ciddi misin? Bunu mu tartışacağız? Eğer bu şekilde devam edersen seni kovarım!" Dedim sakince.

Mike sızlandı "Sen hiç genç olmadın mı? Biraz empati yapsana!"

Bu gerizekalı yüz yaşında olduğumu filan mı sanıyordu?Ben yirmi yedi yaşındayım diye bağırmak istedim ama kendimi tuttum. Onun yerine ayağa kalktım ve ciddiyetle önümdeki koloni minyatürünü gösterdim işaret parmağımı uzatıp "Bu projeye başladığımda liseye gidiyordum, senden çok daha gençtim ama sorumluluklarımın bilincindeydim." Dedim.

Umursamaz ve baygın gözlerle "Evet bu örneği yüz kere verdin." Dedi.

Sonunda patladım "Siktir git Mike! Gece kütüphane nöbeti için geri döneceksin!"

"Ama..." diye başlayan bir itiraz savuracak oldu. Onu elimle susturdum.

Oflaya puflaya odadan çıktığında bir çalışma masası ve iki sandalyeden ibaret olan odanın içine sıkılarak göz gezdirdim.

Telefonum çaldı. Wanda? Günün bu saatinde? Tamam, birisi beni Nick Fury görüşmem yüzünden gammazlamamıştır değil mi?

"Wanda?"

"Evet, ben şey..."

Kız duraksayınca hatırladım. Pietro'nun doğum günü...

"Biletleri aldım, Sokovia için yani. Sana sormadan böyle bir şey yapmak istemezdim ama bir başıma gidecek gücüm yok. Vision ortalarda değil. Olsaydı büyük ihtimalle bana birlikte gitmeyi teklif ederdi."

OVER AGAIN | AVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin