OVER AGAIN | AVENGERS

23. İNCİL'İN İÇİNDE DEĞİLİZ

Bizi Arizona Çölü'nün ortasına bırakıp, uzaklaşan helicarrierın devasa varlığına bakarken iç çektim. Hala Fury'nin kıkırdamalarını duyuyor gibiydim.

Bucky de hala huysuzdu "Tüm bu şeyleri gizlice yaptığınıza inanamıyorum." dedi.

"Arizona'da bir çölün ortasına karargah kurmuş olmamız neden inanılmaz geliyor sana, anlamıyorum." dedim.

Bucky demir gibi suratıyla "Aptalı mı oynuyoruz? Tamam." dedi.

"Sahiden." dedim "Bu şekilde devam edemeyiz Bucky. Zaten stresli bir şey yapıyorum bir de üzerine senin laf sokmalarına karşılık vererek enerji harcayamam. İzin ver, şu taşı alıp gideyim."

Eline uzandığım sırada bir adım geri çekildi "Neden kendini feda ediyorsun?"

Tek kaşım havalanmıştı "Feda etmek mi?"

"Geri dönemeyebilirsin Jenica?"

İstemsizce sırıttım "Sen de öyle."

Omuz silkti "Kaybedecek bir şeyim yok. Ne zaman kaybedecek bir şeyim olsa daha sahip olamadan elimden kaçırırım. Kaybetmek kötü bir alışkanlık oldu bende."

Bucky'nin her sözüyle sızlayan bu vicdanımın rahatsızlık hissi de benim kötü bir alışkanlığım olmuş olabilir miydi?

"Ya Steve?" diye sordum.

Beyaz dişlerini ortaya seren bir gülüşle "Eminim başının çaresine bakabilir." dedi.

"Bunu yapmak zorunda değilsin." dedim.

Taşı metal avucunda sıkarken "Ateşkes ilan ediyorum asker." dedi bana "Görev tamamlanana kadar daha fazla fiziksel ya da psikolojik şiddet yok."

"Yani hissettiğimiz gibi davranamayacak mıyız?" diye sordum "Bu adil değil. Sana hakaretler yağdırmak, arada fırsatını bulduğumda da vurmak istiyorum. Tabi sen dalgınken filan. Başka türlü vuramam zaten?"

Alt dudağını ısırırken bir yandan da sırıtıyordu "Ben romantik hissediyorum. İnan bana hissettiğim gibi davranırsam bu görev aksar."

Tony'nin göz devirmesinin bir taklidini yapıp elimi yüzüme koyarken "Midemi bulandırıyorsun." dedim.

"Başka şartlar altında karşılaşmış olsaydık hayatımın kadını olabilirdin Jenica." dedi.

"Tanrım, bana bir müsibet yolla da kulaklarım sağır olsun." dedim gökyüzüne doğru.

Kıkırdadı "İncilin içinde değiliz. Burada tek mucizen benim."

Sonra bileğimi yakalayıp beni beyaz kubbelerle donatılmış merkeze doğru sürüklemeye başladı.

Masmavi gökyüzünün altında, altın rengi kızgın kumların üzerine konumlanmış beyaz kubbeler biraz sonra zamanda geriye gitmemizi sağlayacak olan ekipmanlarla doluydu.

* * *

Jane, Thor'un kollarının arasında huzurla uyuyordu. Fizik diplomalı zeki bir kadın olduğu halde Darcy'nin gazabından üzerine düşeni aldığı cep telefonu melodisi onu uyandırdı.

Gözlerini zorlukla açıp, birkaç ton ağırlığında olduğundan şüphelendiği kocasını üzerinden binbir zorlukla itekleyerek yatağın diğer tarafına geçti ve elini başucundaki komodine uzattı.

Yedi cevapsız arama mı?

Hadi ama bu melodi 7 kez çalmış olsa kesin duyardı... Bu iğrenç melodi...

Yanıp sönen mektup zarfı resmini görünce mesajlara girdi.

Tony'den gelen mesaja baktı.

Yakalandık. Ama Jenny yolda. Vardığında hazır olman gerekiyor.