S2-BÖLÜM 1: CANAVARLAR

3.2K 314 332
                                    

Heeelüüüü!

Nasılsınızzzz??

Ummarım iyisinizdirr!

Uzun bir aradan sonra beraberiz, umarım bölümü beğenirsinizz!

Ama girmeden önce şunu söylemek isterim ki; Evet, Eleanor bu kitapta çok daha güçlü olacak ama bu da zaman alacak. Hatta açık adres vereyim 12. bölümden sonra ortalık fena karışacak.

Biliyorum, hepiniz ulti atan bir Eleanor istiyor ama bunu kitaba işlemem gerekiyor. Bir karakter gelişimi oluyor ve bunu bu kitapta çok daha net anlayacaksınız.

Oylar ve yorumlar bol olur umarıııımm!

İyi okumalar dilerimm!

🌜🌚🌛

"Asıl canavar daha yeni uyanmıştı. Ve pek de yerinde durmayacağı kesindi."

🌜🌚🌛

İçime bir soluk daha çekerken araladım gözlerimi. Vücudum her damarıma kadar ağrıyordu. Gözlerimi açmıştım lakin tüm zihnim ağrılarımla ilgileniyordu. Kaşlarımı hafifçe çatarken nefesim boğazımda duruldu. Canım acıyordu. Canım çok acıyordu...

Karnım bir sonraki aldığım nefesle şişerken keskin bir ağrı sırtımdan karnıma kadar uzandı. İnlerken gözlerim acıdan dolu dolu olmuştu. Bir damla gözyaşı gözümden usulca kayıp gitti. Gözlerimi kırpıştırırken içimdeki enerjiyi aramaya koyuldum. Gözlerimi bu amaçla kapattım. Yoktu. Onu bulamıyordum.

Kalp atışlarım hızlanırken bir anda vücudumdaki tüm ağrılar katbekat arttı sanki. Gözlerimi açtım. Tekrar denedim. Yoktu. Onu bulamıyordum. Kanımın her kırıntısında nokta nokta aradım onu. Ama yoktu. Gözyaşlarım hızlanmıştı. Kendimi boş bir çöp torbası gibi hissediyordum. "İmdat." dedim boğuk ve cılız sesimle. Sesime vücudumdaki tüm gücü verdim. "İmdat!"

Kapının açılma sesi geldi. Gözlerimi siyah duvardan alıp ileriye doğru baktım. İçeri giren kişi o gün Marcus'un babasının yanında gelen adamdan başkası değildi. Hayır, ondan yardım falan istemiyordum. "Bir ceylancığın çağrılarını duymuştum. Ceylancık yardım istiyordu." Gözyaşlarımın önüne barikat koyarken şimdi tüm hırsımla karşımdaki soluk mavi gözlü, adam sayılmayacak yaratığa bakıyordum.

"Sizin gibilerden yardım istemiyorum." dedim pürüzlü sesimle. Ama boğazımdaki o kitle buna engeldi. Elimde olmadan öksürmeye başladım.

"Yerinde olsam isterdim. En azından benim gibilerden, Zayıf Gölge." Tüm alaycılığı gitmişti. Şimdi yüzünü ciddiyet bürümüştü. "Çok ihtiyacın olacak."

🌜🌚🌛

Kolumdan tutan Danny'den kurtulmak için çabalarken karnıma bir kramp daha girdi. Dişlerimi inlememek için birbirine bastırırken yandaki Danny'e tüm öfkemle bakıyordum. "Çırpınman sadece sana zarar, Gölge." dedi hafifçe gülerek. Yanlarından geçtiğimiz kişiler bize dönüp bakmıyordu bile. Beni basit bir mahkûm olarak görüyorlardı. Nereden bilebilirlerdi ki onların soylarının geleceği olduğumu.

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now