Mage of the Strong World (TR)

Bölüm 47 / Taç Gücün Simgesi Değil, İnancın Simgesidir

Bölüm 47 / Taç Gücün Simgesi Değil, İnancın Simgesidir

Herkes şok oldu, bu adam çiğneyebileceklerinden büyük bir lokmaydı. Ayrıca üstleri ne olursa olsun 'Dört Emsalsiz Kral' ile uğraşmayı yasaklamıştı. Bu yüzden ilk yapmaları gereken şey müzakere idi.

Chris'in mutsuz bir şekilde kendilerine doğru geldiğini gören İspanyollar hemen konuşma kararı alarak pasif bir şekilde durdular. Ardından liderleri gibi görünen otuzlu yaşlarının başında esmer ve oldukça güzel bir kadın ileri çıktı ve Chris'e doğru yaklaştı.

Chris'in yanına varınca ilk olarak kendini tanıtarak konuşmaya başladı "Merhaba benim adım Laura, bu Kapı'nın işleyişinden sorumlu İspanya Temsilcisiyim. Size nasıl yardımcı olabilirim Lord Chris ?"

Chris bu hitap şekline şaşırdı ve ilk olarak "Neden bana Lord diyorsun ?" dedi.

Laura gayet doğalmış gibi bir ifadeyle "İkinci Kat insanlarına Lord, Üçüncü Kat insanlarına Kral ve Dördüncü Kat insanları İmparator diye çağırılır." dedi ve devam etti "Sizden aldığım hissiyat hiçbir Birinci Kat insanında olmaması gereken bir his. Bu yüzden Lord demem gayet doğal. Ayrıca her katın zirvesini aşan insanlar bir üst kattaki insanlar kadar güçlü olur, bu yüzden tek Lord siz değilsiniz ve İkinci Kat'a yükseldiğinizde de İmparator seviyesinde kişiler olacak. Bu yüzden bizimle uğraşmamanız sizin hayrınıza olacaktır." dedi güzel yüzünde açan bir çiçek gibi ufak bir gülümsemeyle.

Chris böyle bir şeyi ilk defa duymuştu bu yüzden biraz şaşırdı ama çok fazla üzerine düşmedi, sonuçta her gün yeni şeyler öğreniyorlardı. Burada asıl önemli olan konu Laura'nın onu üstü kapalı bir şekilde tehdit etmesiydi.

Chris nasıl cevap vereceğini düşünmeye ihtiyaç duymadı çünkü çoktan ikinci katını umursamadan devam etmeye karar vermişti "Buradaki insanları rahat bırakın ve bu olay hiç olmamış var sayayım, ne dersin ?"

Laura bu teklife nazik bir şekilde güldü ve "Teklifinizi reddetmek zorundayım Lord Chris. Bu işi savaşmadan çözebilmemizin bir yolu varsa lütfen devam ediniz ama bu kapıyı bırakmamızın hiçbir yolu olmadığını lütfen unutmayın." dedi.

Chris doğru yolda olduğunun güveniyle Laura'nın konuşmasından hiç etkilenmedi ve konuştu "Burada insanlara zorbalık yapıyorsunuz, bu yüzden kavgadan kaçabileceğimiz bir yol düşünemiyorum."

Laura, Chris'in bu düşünceyle geldiğini adı gibi iyi biliyordu "Zorbalık mı ? Bu insanların üst kata çıktığında ölme şansları çok yüksek ama bize puanlarını verirlerse üst katta daha güçlü olacağız ve Avrupa adına herkesi yenerek savaşı sonlandıracağız. Eğer bunu başarırsak ikinci katı daha yaşanılabilir bir yer yapabiliriz. Bu açıdan bakınca melek gibiyiz ama sen bize 'Zorba' yakıştırmasını mı uygun görüyorsun, üzücü." dedi söylediklerinin kalbine dokunmasını umarak.

Sonuçta 'Dört Emsalsiz Kral' güç ile yenilebilecek olsaydı onlara 'Emsalsiz' denilmezdi. Bu noktada ise kelimelerin gücüne güvenebilirdi sonuçta Laura'da bir temsilciydi, hiçbir şey yapmadan çekip gitse insan içine çıkacak yüzü kalmazdı.

Chris bu kadının kelime oyunlarında iyi olduğunu anladığı için çok fazla konuşmak istemiyordu ama yine de dinlemeden kavga çıkaracak değildi bu yüzden "Hepiniz daha güçlü olacağım ve düşmanımı yeneceğim varsayımı altında savaştığınız sürece barış asla olmayacak. Ne zaman birisi çıkıp her şeyi paylaşalım derse işte o zaman barış için bir ihtimal vardır." diye karşılık verdi.

Laura bu sözlere sinirlendi "Bizim hakkımızda ne biliyorsun da böyle konuşuyorsun ? Eğer anlaşmaya niyetin yoksa çabucak işimizi bitir, daha fazla zaman kaybedemem seninle." diye bağırdı.