2.9

417 37 2
                                    

agustd: odanda mısın

yyujin: ah gerçek hesabın bu demek

agustd: konuşabilir miyiz?
yüz yüze
mümkünse

yyujin: gerek var mı?

agustd: dün akşam ekip yemeğine gelmedin
sabah da kahvaltıya gelmedin
çekimler yarın başlıyor ne kadar kaçabileceğini düşünüyorsun?

yyujin: kaçmıyorum

agustd: o zaman bahçede buluşalım

yyujin: hayır teşekkürler

agustd: ufaklık
sinirlenmiş olmanı normal karşılıyorum
ama bana bir şey açıklaman gerektiğini düşünmüyor musun?
öpücük mesela?

yyujin: bir anlık oldu
özür dilerim

agustd: pekala
yani hiçbir sebebi yok muydu?

yyujin: duygu patlaması?
belki de sadece seni kaçırmak istedim
sana aşık olduğumu falan düşünüp benden uzak durursun diye

agustd: buna inanmamı mı bekliyorsun?

yyujin: evet başka ne olacaktı?
sana karşı gerçekten bir şeyler mi hissedecektim?
bu daha olanaksız
seni tanıdığımı düşünmüştüm, sonra hiç tanımadığım birisiydin ve gelip bana hiç tanımadığım bu kişinin aslında tanıdığım birisi olduğunu söyledin

agustd: üzgünüm
ben de en başından kim olduğumu bilmeni isterdim
ama hala neden o kadar sinirlendiğini anladığımı söyleyemem

yyujin: çünkü geçmişimden kalan son şeydin
her şey geçmişte kaldı sanmıştım
tamamen yeni bir hayatım vardı
ama sonra sen geldin
eski en iyi arkadaşınla yıllar sonra konuşmak nasıl bir histir biliyor musun?
tam olarak öyle hissettim
eskiden de seni hiç tanıdığım söylenemezdi
yakın bile değildik
ama ben her şeyi geride bırakıp yepyeni bir şekilde yaşıyorken
bana her şeyi hatırlattın ve bu hiç beklemediğim şekilde iyi hissettirdi
sonra sen konuşmayı kesmemizin iyi olacağını söyledin
bok gibi hissettim
tam olarak bok gibi
sektörde en ufak bir yerim bile yokken bu işi aldım
ve karşıma sen çıktın
hiç beklemeyeceğim bir şekilde karşıma sen çıktın
nasıl hissetmemi bekliyorsun?

agustd: yarım saat sonra benimle bahçede buluş

Say Something // Min Yoon GiМесто, где живут истории. Откройте их для себя