Merhaba arkadaşlar bölümü yazarken biraz zorlandım. Nasıl bir bölüm olsa neler yaşansa diyerek bi olay oluştumak uğraştırdı beni o yüzden bölümden pek bir umudum yok. Bölüm hakkında fikirlerinizi söylerseniz sevinirim.
Her karanlık gecenin de bir aydınlık sabahı vardır.
Nazlı Sametin bacak arasına tekme atarak adamın yere iki büklüm düşmesini sağladı. Samet acı eşliğinde de küfür ederek kafasını yerden kaldırdığı sırada karşısında ki kişilerle yerinde dona kaldı.
Nazlı içini yiyip bitiren duygulara daha fazla dayanamarak ne olacaksa olsun artık diyerek bir gün önce Seyit Aliye böyle bir durumu izah edemeyeceğini çok iyi bildiği için ilk işi Zahit ağaya gitmek zorunda kaldı. Yardım ederse eder yine babası ederdi. Her ipin ucu Zahit ağaya dokunacak tı nasıl olsa herşeyi duyacaksa bunu kendi ağzından duymasını yeğledi.
Zahit Ağa'nın kapısına giderek derin nefes alarak kapıyı çalarak içeriye girdi.
Ağa'nın kendisine özel olan odasında tek başına kahvesini içiyordu. Odası şark odalarını aratmıyacak türdendi. Duvarları dokuma halılar ile kaplanmış yer minderi hemen önlerine dizilmişti. Nazlıyı gören Zahit ağa gülerek karışındaki minderi gösterdi."Gel güzel kızım hoş geldin."
"Hoş bulduk baba."
Nazlı sıkıntı bir şekilde mindere oturarak lafa nasıl başlıyacığını kara kara düşünmeye başladı.
"Nasılsın Kızım alışa bildin mi, yeni hayatına!"
"İyiyim baba Allah'a şükür. Alıştım sayenizde hiç yabancılık hissetmedim."
Zahit ağa gülerek kafasını salladı. Nazlı başını yere eğerek elleriyle oynama devam etti. Bu durumu fark eden Zahit ağa bir sıkıntı olduğunu anlamıştı.
"Bir sıkıntı yoktur inşallah kızım."
"Var baba var yalnız söze nasıl başlıyacağımı hiç bilmiyorum."
Nazlı derin nefes alıp verdikten sonra başından geçen herşeyi eksiksiz anlatarak sözlerine son verdi.Zahit ağa eliyle sakallarını kaşıyarak çatık kaşla pür dikkat karşısında ki kıza baktı.
"Seyit gitmeden bana geldiğin iyi oldu kızım. Ne yapacağı belli olmaz. Bu konuda endişe etmene gerek yok. Ben herşeyi en başından beri biliyorum. Sizin bir anda bir biriniz kabul etmenizi zaten beklemiyordum. Böyle bir şey olacağını biliyordum. Samet soysuzuna gelince onun ipi benim elimde. Bu işi sen bana bırak sadece izle kızım."
Nazlı minnet dolu gözlerle Zahit ağaya baktı.Günümüz
Samet karısını babasını karşısında görünce zoraki yutkundu. Gözleri ağlamaktan şişen karısını görünce yaptıkları için pişman olmuştu. İki kişiyi birden idare etmek istemiş fakat eline yüzüne bulaştırmıştı.
"Semet Allah belanı versin ne yaptın sen?."
Karısının sözleriyle yerden kalkarak Nazlı'nın üstüne yürümeye başladı.
"Beni oyuna getirip benimle kaçamayacağını anlayınca arkamdan işmi çevirdin."
Karısına dönerek
"İnanma bunların hepsi bir oyundu beni tuzağa düşürdü. Seninde buraya çağırarak bizi ayırmak istediler."
Nazlı karşısındaki adama küçümseyici bir şekilde bakmaya devam etti. Daha ne kadar dibe batacaktı acaba.
"Ben mi? Seni tuzağa düşürdüm sen değil miydin ikisini bir arada yürütürüm diyen. Bana gelip kaçalım buralardan diyen sen değil miydin? Tehtit ederken bir aslan gibiydi şimdi ne oldu da süt dökmüş kediye döndün. Hani karını sevmiyordun zorla evlendirilmiştin. Şimdi karını görünce beni mi suçluyorsun. Yazık çok yazık. Senin gibi aşağılık birini bilmem fakat ben kocamı ihanet edemiyecek kadar çok seviyorum."Samet sinirden kırmızıya dönen yüzü ile daha fazla tahammül edemeyerek
"Yeter artık sus. Daha fazla senin sesine dayanamıyorum."
Diyerek bağırmaya başladı. Sinirden artık gözleri hiç bir şeyi. Kimseyi görmüyordu. Hızla Nazlı'nın yanına giderek boğazından tutarak sıkmaya başladı.
Leyla ve Nazlı bağırarak arkadaşların yanına gitmek isteseler de Samet buna izin vermedi. Gözü dönmüştü artık ne olacaksa olacaktı hiç birşey, hiç kimse umrunda değildi.
"Yaklaşmayın yoksa şuracıkta boynunu kırar atarım."
Sinirle Nazlıya dönerek konuşmaya devam etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen FictionGeçmişte yaşadığı bir travma yüzünden hayata küsen. Kimse deli olduğunu bilmesin diye kendini odalara kapatan bir adam.. Diğer tarafta dillere destan güzelliği ile herkesi büyüleyen yörük köyünün güzeli Nazlı Korkmaz. Peki bu ikisinin hayatları bir...