cam parçası

47 7 0
                                    

Boun göründüğünden çok farklı mekânlarda geziyordu. Kendisinin doğduğu yerdi fakat 100 yıl geriye gitmişti. Nasıl olmuştu da geçmişe gitmişti. En son yaptığı şeyleri düşündü.

"Kum saati ile oynuyordum ve uykuya daldım. Bundan başka..."

Boun duraksadığında kum saatinden dolayı olabileceğini düşündü. Onu geçmişe getiren şey oydu. Düşünceler içinde gezerken çarpıştığı beden ile yere düşen kutu bir olmuştu. Boun anında özür dilerken karşısındaki kişi ellerini yerdeki kutuya uzattı. Kırılan camların sesi duyuluyordu. Boun eğilip yerdeki parçaları toplamaya başladı.

"Ben çok özür dilerim. Bir an... Ah..."

Boun cam parçasının kestiği parmağını tuttuğunda refleks ile karşısındaki çocukta parmağını tuttu. Başını kaldırdığında deniz kenarındaki kişi olduğunu fark etti. Hala üzerinde ıslak kıyafetleri duruyordu. Gülümseyip karşısındaki kişiyi izledi.

"Beyefendi iyi misiniz?" 

Boun'un gülümsemesi genişledi. "Dejavu yaşıyorum resmen."

Çocuk başını kaldırdığında sabah sahilde uzanan kişi olduğunu fark ettiğinde kendisi de gülümsemesini gösterdi. Cebinden çıkardığı ufak şişe ve bir parça kumaş çıkardı. Şişeyi açıp parmağına döktüğünde Boun hafiften yanma ile elini geri çekti.

"Her zaman camlar ile uğraştığımdan sık sık yaralanırım. Acırsa biraz dayanın."

Parça kumaş ile parmağı güzelce sarıldığında Boun artık o kadar acı hissetmiyordu. İkisi birden ayaklandığında Boun konuşmak için ağzını açmıştı ki arkadan duyulan ses ile karşısındaki küçük çocuk sese doğru döndü.

"Prem camları çabuk getir."

Karşısında ayaklanan küçük çocuğun adı Prem'di. Boun gülümseyip uzaklaşan çocuğa baktı. Gülümsemesi yüzünden eksik olmuyordu. Dükkâna girdiğinde önlüğünü takıp ateşler ile oynamaya başladı. Boun ise bütün gün onu izledi. Bilmediği bu yerde başka yapacak şeyi de yoktu zaten.

Hava karardığında Prem önlüğünü çıkartıp ustasına veda etti. Dışarı çıktığında Boun hala onu bekliyordu. Prem yanına yaklaştı. Direğe yaslanmış kendisine bakan bu kişiyi inceledi. Değişik kıyafetleri ve sarımsı saçları vardı. 

"Neden buradasınız hala? Ve üzerinizdekiler de böyle."

Boun kıyafetlerine baktı. Bu döneme ait parçalar değildi sonuçta. Sabahtan beri garip bakışlara da maruz kalmıştı. Karşısında hala duran kişiye elini uzattı.

"Ben Boun. Sende Prem olmalısın." Prem başını salladı. Boun rica edercesine sordu.

"Rica etsem birkaç kıyafetini ödünç alabilir miyim?"

RİYAKÂR - Asrın Bedeli-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin