gelecek

40 6 2
                                    

Boun bir süre duraksadı. Kendisi bile içinde olduğu durumu tam anlamıyla bilmiyordu ki. Bakışlarını az önce ağlamaktan kızaran şimdi de merak ile bakan kişiye çevirdi. Söze nereden başlayacağını gerçekten bilmiyordu.

"Ben bir işten çıkarıldım. Haksız yere. Ardından sokakta gördüğüm bir kum saati dikkatimi çekti. Aşırı güzel, ışıl ışıl. Aynı seninkine benziyordu. Sonrasında kendimi burada buldum."

Prem dikkatle onu dinliyordu. Elleri hala ellerindeydi. Derin bir nefes aldı. Artık ne olduğunu söylemeliydi. Burada ona inanacak tek kişi olduğunu düşünüyordu.

"Prem ben gelecekten geldim aslında. O gün beni sahilde bulduğunda nerede olduğumu dahi bilmiyordum. Bir asır geri gitmiştim ve karşılaştığım ilk kişi sendin."

Prem ne dediğini anlamamış gibiydi. Doğru, biri çıkıp ben gelecekten geldim dese herkes şaşırırdı.

"Bir dakika bir dakika... Doğru mu anladım ben? Sen şimdi gelecekten mi geldin?"

Boun başını salladı. Daha fazla ne diyebilirdi ki. Başta saçma bir sebepten kovuldu ardından da gördüğü bir kum saati yüzünden buralara gelmişti.

"Söylediklerim saçma biliyorum ama o sahilde gerçekten bende farkında değildim. Fakat seni gördüm burada. Arkadaşım oldun. Tanıdığım tek kişi oldun. Teşekkür ederim."

Gülümsemesini gösterdiğinde Prem sıkıca Boun'a sarıldı. Ne de olsa az önce kendisini böyle iyileştirmişti. Şimdi ikisi de iyileşmişti. Birbirlerine ilaç oluyorlardı.

Günler günleri kovaladı. Prem artık işe ne zaman gitse yanında Boun'u da götürüyordu. Beraber çalıştıklarında gülücükler eksik olmuyor. Boun camlar ile uğraşmayı çok eğlenceli bulmuştu. Yanında Prem olunca her şey daha eğlenceli hale geliyordu sonuçta.

Boun pazardan aldıklarını masaya bıraktı. Prem'e yemek yapması gerekiyordu şimdi de. Prem bugün işe yalnız gitmişti. Boun gitmek istese de yapacağı sürpriz için kendisini dizginledi. doğradıklarını ateşe atıp pişirmeye bıraktı. Aldığı içkiyi masayı bırakıp üzerindekileri düzenledi. Prem birazdan gelirdi. Üzerindekileri değiştirip yeni aldıkları kıyafetleri geçirdi.

Prem, Boun olmadığı için iş yerinde oldukça sıkılmıştı. Günler artık onsuz nasıl geçerdi bilmiyordu. Ona çok alışmıştı. Sahilde babası yüzünden ölmek isterken karşısında beliren kişi ile bu kadar ileri gideceklerini düşünmemişti.

Evin kapısını açtığında içeriden ufak bir ışık geliyordu. Prem yavaşça içeri yöneldiğinde elindeki çiçekler ile kendisini bekleyen kişiyle gülümsedi.

"1 aydır bana katlandığın için teşekkürler Prem."

Prem bir süre sadece durdu. Yüzüne yakışan gülümseme ile kendisine bakan Boun'a yaklaşıp dudaklarını birleştirdi. Boun başta şaşırsa da karşısındakine eşlik etti. Ellerini anında beline yerleştirdi.

Bu esnada ikisinin de bir şeyden haberi yoktu. Yıllardık çalışmayan kum saati yavaşça kumlarını akıtmaya başlamıştı. 

RİYAKÂR - Asrın Bedeli-Where stories live. Discover now