korku

39 7 0
                                    

Gün sonunda eve geldiklerinde ikisinde yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı. Boun elindeki can küreyi dikkatlice masaya bıraktı. Yaptığı küre şekilsiz bir şey olsa da onun ilk deneyimiydi. Prem üzerindekileri çıkarmadan önce Boun'a kıyafet çıkarttı.

"İleride banyo var. Orada yıkanabilirsin."

Boun elindekileri alıp ilerledi. Şimdi gerçekten anlıyordu geçmişte olduğunu. Hızlıca yıkanıp odaya geri geldiğinde Prem çoktan masayı kurmuştu. Boun dikkatini tamamen başka yerde olan kişiye doğru yaklaşıp korkutmak için bağırdı. Prem yerinde sıçradığında Boun'un kahkahaları duyulduğunda Prem'in akan yaşlarını gördüğünde durdu.

"Prem... Ben özür dilerim. İyi misin?"

Prem gözyaşlarını silip sandalyeye oturdu. Boun önüne çöktüğünde yaşları akmaya devam ediyordu. Boun elleriyle tekrardan yanaklarına süzülen yaşları sildi. Bir süre sonra daha iyi hissediyordu. Bakışlarını kendini suçlu eden kişiye çıkardı. Boun gerçekten endişelenmişti. Daha önce yaşamadığı bir şeydi ve ne yapacağını bilememişti.

"İyi misin Prem?" Prem başını salladı.

"Benim suçum. Tahmin edemedim kötü olacağını."

"Senin yüzünden değil P'Boun. Özür dilemene gerek yok."

Boun, Prem'in gözlerindeki korku ifadesinin yavaşça silindiğine şahit oldu. Sahte gülüşünü gösterdiğinde Boun bunu anlamıştı. Gülmeyi sevse de gülmenin böylesini sevmiyordu. Sahte gülüşler insanı asıl mutluluktan uzaklaştırdığını düşünüyordu. Prem de bunu korkularının arkasına sığınmak için yapıyordu.

"Ne oldu Prem. Eğer anlatmak istersen ben buradayım."

Prem derin bir nefes aldı. "Babam..." diye başladı. 

"Babam sürekli döverdi beni. Annemi de bu yüzden kaybetmişken... İçki içmeyi çok severdi. Bu yüzden bağır, çağırır, sürekli döverdi. Sakinleştiğinde hiçbir şey hatırlamaz, yaralarımı sarar sonra mızmızlandığımda tekrar döverdi."

"Bu yüzden ondan korkardım. Ne yaptığı belli olmuyordu. Bazen dünyanın en iyi babası olurken bazen de ölmesi için dualar ettiğim biriydi. O ikiyüzlüden başka biri değildi. Sahilde karılaştığımız ilk gün aslında intihar etmek istemiştim. Babamla tekrar karşılaştığım için."

Boun dikkatlice dinliyor arada yanaklarındaki damlaları siliyordu. Kenetli ellerinden tuttu.  Sonrasında sıkıca sarıldı karşısındaki bedene. Şuan onun bu sarılmaya kelimelerden daha çok ihtiyacı vardı. Sırtının sıvazlanmasına, saçlarının okşanmasına ihtiyacı vardı. Boun en güzel tesellinin bu olduğunu biliyordu. 

Prem biraz uzaklaşıp göz yaşlarını sildi. Karşısındaki kişiye gerçek olduğunu düşündüğü gülümsemesini gösterirken konuştu.

"P'Boun. Sende bir şeyler anlatmak istersen..."

RİYAKÂR - Asrın Bedeli-Where stories live. Discover now