11.

208 13 0
                                    

iyi okumalar...

bölüm şarkısı: ölümle yaşam arasında (medya)

"..... siz Gökçin Aydın Canberk Yıldız'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Canberk'e baktım.. Hevesle beni bekliyordu. Daha sonra salonda gezdirdim gözlerimi. Babamın sinirli bakışlarına annemin dolu gözlerine bakmamak için salon turum kısa sürmüştü.

"Evet." Hayır sesim isteksiz değildi. Durgundum sadece. Babam artık yüzüme bakmayacaktı. Ama değerdi. Değerdi değil mi?

".... siz Canberk Yıldız Gökçin Aydın'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Hiç beklemedi. Nikah memurunun sözü bittiği gibi düşünmeden cevap verdi.

"Evet ediyorum." Benim aksime sesi daha neşeliydi. Yüzünde kocaman gülümsemesi vardı. Mutluydu. Bende mutluydum.

•••••••
5 ay sonra...

"Canberk." Yine huzursuzdum. Evlendiğimiz günden beri bir kez bile yüzüm doğru düzgün gülmemişti. Tahminimden çok farklı bir evlilik geçiriyorduk. Samimi değildik. Ev arkadaşından bile daha soğuktuk birbirimize. Yabancıydık.

"Efendim?" O günden güne çöküyordu. Gözümün önünde eriyordu sanki ve ben ne yapacağımı neden böyle olduğunu anlayamıyordum.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" kaşları çatıldı. Vücudu panik halinde ki hareketlerini sergilemeye başladı.

"Hayır nerden çıkardın bunu?"

"Canberk evlendiğimiz günden beri bilmiyorum farkında mısın ama hiçte umduğum gibi olmuyor. Soğuksun. Bir şeyler ters gidiyor anlayabiliyorum. Gözümün önünde eriyorsun sağlıkla ilgili problemlerin var mutfakta banyoda her yerde bir ton kanser tedavi ilaçları var bunları görebiliyorum ben fark edebiliyorum. Tekrar kanserinin nüksettiğini bana neden söylemedin?" Olduğu yerde kaldı. Şok olmuştu.

"Sen nasıl-"

"Unutma bende bir doktorum. İlaçları göz önünde bırakıyorsun. Ve bir doktor olarak ilaçların ne işe yaradığını gayet iyi biliyorum. Ayrıca ilaçları geç sen aynada haline bakıyor musun? Kim olsa ne olduğunu anlar çöktün eriyorsun ve ben bir şey yapamadığım için kafayı yemek üzereyim."

"Özür dilerim."

"Dileme. Sadece pes etme olur mu?" Gözümden bir damla yaş aktı..

"Çok yoruldum Gökçin. Üçüncü oldu artık. Çok yoruluyorum. Hastaneye yatmam gerekiyormuş. Ama sana nasıl söyleyeceğimi bilemediğim için bir buçuk aydır erteliyorum. Artık ayakta durabilecek gücüm dahi kalmadı." Bir şey söyleyemedim. Ağlıyordu ve göz yaşlarını silmeye bile kıyamadım.

"Belki de artık pes etmeliyim.."

KYK BORCU // textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin