Wang Yibo'da bir sorun vardı. Zhan bunu iliklerine kadar hissedebiliyordu. Yibo açıkça ondan kaçıyordu.
Yunmeng bölgesinde araları gayet iyiyken Lan sürü bölgesine döndüklerinde tersi olmuş, Yibo ondan uzaklaşmıştı.
Xiao Zhan daha fazla düşünmek istemedi. Yibo'ya biraz alan bırakarak mahremiyet sağlamayı bile istemişti ama yapamadı.
Yibo bugün Zhan'ı desteklemekten başka bir şey yapmamıştı. Zhan kendine karşı dürüst olabilseydi , Yibo'nun bugün onu ayakta tutan şey olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gidebilirdi.
Ailesine ne olduğunu bilmeme korkusu, amcasını ve Cheng'i öyle görünce hissettiği dehşet...
Yibo ona güç vermeseydi dizlerinin üzerine çökecekti.
Artık Yibo da en büyük düşmanıyla karşı karşıya olduğuna göre Zhan, Yibo'yu yalnız bırakamazdı.
Yibo'nun ofisine doğru yürüdü, tek bir vuruşla odaya girdi. Gözleri masanın arkasındaki şekle takıldı. Sessizce kapıyı arkasından kapatıp adama doğru yürüdü.
Ona bakan soğuk, boş gözler bir an için kararlılığını zayıflattı ama Zhan pes etmedi.
"Sorun ne?" diye sordu ama cevap alamadı.
"Sana bir şey sordum" tekrar denedi ama buz bloğu tek kelime etmeyi reddediyordu.
Zhan , kaşlarını çatarken masanın arkasına geçip Yibo'nun tam önünde durdu. Yüzünü kendisine çevirmek için sandalyeyi döndürdü. Eğildiğinde Yibo'nun gözleriyle karşılaştı.
Yüzü ondan birkaç santim uzaktaydı nefes alışları birbirine değiyordu. Kendini toplayıp, yeniden sordu. Ancak bu sefer sesi daha yumuşaktı.
"Sorun ne Yibo?"
Yanıt gelmeyince yüzüne bir endişe ifadesi düştü. Karşısındaki kara gözler Zhan'ın daha önce tanıyamadığı bir duyguyla titreşmişti.
Yibo, yumuşak bir şekilde Omegasını kucağına çekti ardından yüzünü Zhan'ın boynuna gömdü.
Yibo'nun kokusunu sevdiğini bilen Zhan hemen kokusunun maskesinin kaldırdı. Yibo derin bir nefesle onu içine çekti. Zhan bunu hissedince gülümsedi.
Böyle bir hareketin onun içinde kıpırtılar oluşturacağını asla düşünmezdi.
Yibo, Omegasının kokusunun kafasındaki fırtınayı dindirmesine izin verirken , Zhan da Wang Yibo'ya sarılarak omuzlarını ovuşturdu ardından saçlarını yumuşak bir şekilde okşadı.
Yibo huysuz bir ses tonuyla konuşmaya başladığında dakikalarca hatta saatlerce orada oturuyor olabilirlerdi.
"Bu kez senin için gelecek Zhan"
Zhan, sözlerini detaylandırmasını istemedi bunun için Yibo'ya gerek yoktu herşey açıktı.
Yanıt olarak sadece mırıldandı ve Yibo'nun başına ufak bir öpücük bıraktı. Wang Yibo'nun onun hayatını bu kadar çok önemsemesi Zhan'ı duygulandırdı.
Bu ilişkinin geçici olduğunu bilmesine rağmen Wang Yibo'ya karşı hislerine izin verdi..
Zhan, Yibo'nun yanında yavaş yavaş rahatlıyordu hatta adamın yanında olmaktan hoşlanmaya başlamıştı.
Yibo boynunu öptüğünde, farkındalık tüm vücudunun üzerine bir ton tuğla ağırlığında çöktü, vücudunun ürperti kapladı.
Gözyaşlarını tutmaya çalıştı ve yüzünü Wang Yibo'nun saçlarının arasına saklayarak duygularını toparlamaya çalıştı.
YOU ARE READING
Senin Gibi Biri- YİZHAN
Fantasy"Bana bir omega bul ve ittifak senin olsun" Lan klanının alfasının sözleri Xiao zhan için yeterli bir uyarı olmalıydı.Yine de herkesin korktuğu adama bulaştı. Kavuşmamalıydılar, yolları kesişmemeliydi. Xiao zhan'ın neye bulaştığı hakkında hiçbir fik...
