BİR VAMPİRİN ISIRIĞI...

462 47 9
                                    

Zhan, cansız bedeni elleriyle kendine çekti. Arkadaşını kucaklarken hıçkıra hıçkıra ağlamaktan omuzları sarsılıyordu.

"Chuyue, uyan...Chuyue...Zhan-Zhan burada."

Soluk ten o kadar soğuktu ki dokunmak bile rahatsız ediciydi ve Zhan,Chuyue'nin soğuktan nefret ettiğini hatırlayarak ağlamaya devam etti.

Chuyue bundan kesinlikle nefret ederdi...

Kurt olmak, vücut sıcaklığının diğerlerinden daha yüksek olması anlamına geliyordu ama Chuyue her zaman ellerinin çok soğuk olduğundan şikayet ederdi. Geriye dönüp bakıldığında, bu Zhan'ın elini tutmasını sağlamak için yaptığı numaralaradan biriydi... Zhan parmaklarını kaldırdı ve üzerlerine biraz ısıtmak için ovuşturdu, gözyaşları yüzünden aşağı akmaya
devam ederken yumuşak bir şekilde ılık hava üfledi.

"Chuyue...Zhan-Zhan burada. Lütfen ...uyan",

Zhan üzüntüden ufalanırken herşey bozulmuş gibiydi. Chuyue'yi kendine daha yakın tuttu ve ağladı. Her zaman yanında olan, finallerine çalışmasına yardım eden en iyi arkadaşı için ağladı.
okuldan sonra bile onunla bıkmadan usanmadan çalışan, ona en sevdiği tatlıları getiren. Ona ilk öpücüğünü veren, yoldan geçerken her seferinde elini tutan, yemek yedikten sonra ağzını silen ve dükkan yedi blok ötede olsa bile Zhan'a en sevdiği kahveyi getirmeyi
asla ama asla unutmayan adam için ağladı.

Zhan, yüzünde her zaman bir gülümseme olan ve değer verdiği insanlar için her şeyi yapmaya hazır olan adam için ağladı. Bir zamanlar hayran olduğu ve herkesten çok değer verdiği adam için ağladı.

(Zhan burda ona yapılanı unutmuş gibi nedense bende buna üzüldüm)

Zhang Wei, yerdeki iki figüre yaklaştı ve Xiao Zhan, Chuyue'yi koruyucu bir hareketle göğsüne doğru çektiğinde gülümsedi.

"Onu öldürmek istemedim, Zhan- Zhan",
Zhang Wei alaycı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Ona her şey plana uygun giderse seni vereceğime söz vermiştim. Ama daha sonra Yibo'ya planımla ilgili her şeyi anlattı. Onun aptallığı yüzünden otuz vampirim telef oldu. Böyle bir şeyden sonra onun gitmesine nasıl izin verebilirim? Bu yüzden onu cezalandırmak zorunda kaldım. Ne yazık ki, Zihao bunu biraz abarttı ve ben onu durduramadan sevgili oğlunuzun tüm kanını kuruttu. Üzgünüm ve umarım bu san acı verir. Son anlarında adını 'Xiao Zhan' diye haykırdı. Son nefesinde bile tek dileği sendin. Dudaklarından ismin asla silinmedi ve senden özür dilemek istedi. Bunu sana söylüyorum çünkü sonunun böyle bitmek zorunda kaldığı  için üzgünüm. Gerçekten yazık. Sadece eğer-"

Zhan çığlık atarak Zhang Wei'nin üzerine
atılıp vampirin suratına sert bir yumruk indirdiğinde sözler yarıda kaldı. Zhan'ın bir sonraki hamlesi pençeleriyle omzunu  yaralamaktı.

Zhang Wei kurdun bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemişti. Saldırıyla yere serildi ama sonra adamları hemen durumu kontrol altına aldı.

İki vampir hızlarını kullanarak Omega'nın omzunu yerinden çıkardı ardından göğsüne tekme atarak onu duvara çarptı. Kaburgaların çıtırdayan sesleri Zhang Wei'nin kulaklarına müzik gibiydi ve havayı taze kan kokusu kapladığında inledi.

Bu kan kokusu çok tatlıydı.

Zhan'ın başı dönüyordu ,kulaklarındaki çınlama durmadan devam ediyordu. Başının arkasını avuçladığı sırada kanının ıslaklığını hissetti ve kokusu midesini bulandırdı. Kendini duvara daha da yasladı. Vampir gözlerinde açlıkla ona bakarken oda nefretle
Zhang Wei'ye baktı.

Adam dudaklarını yalayarak Zhan'a
doğru yürüdü. Vampir piç göğsüne sertçe elini  bastırdığında Zhan inledi. Zhan'ın nefesi ağır ve düzensizdi ama Zhang
Wei'nin yüzünde memnuniyet ifadesini görebiliyordu.

Senin Gibi Biri- YİZHANWhere stories live. Discover now