Sevgili Klan Liderleri

118 10 6
                                    

Wei Wuxian kolları Zidian ile bağlı bir şekilde oturdukları yere geri geldi. En son bu şekilde bağlandığında ayağının ucunda Jin Ling'in Peri'si vardı. Şu an ise gülerek Jiang Cheng'e affetmesi için yalvarıyordu. 

"Hadi ama, şaka yaptığımı biliyorsun. Eğer istersen sana benim koleksiyonumdan birkaç kitap verebilirim. Bilirsin her konuda yardımımı isteyebilirsin. Bundan sonra ölmek yok. Beni koruyacak eşim var. Bir şeye ihtiyacın olduğu an tek yapman gereken ' Gege, yardım et' demek."

"Wei Wuxian susacak mısın yoksa atlıyayım mı üstüne?"

"Wangi, kurtar beni!"

"Çok ağladın, bugün serbestsin ama bugün sana acıdım diye sonrasında da acıyacağımı sanma. Ben daha intikamımı almadım. Ben odama çekileceğim, Xichen madem burdasın bir süre daha yanımda kal."

Jiang Cheng, Wei Wuxian'i sarıp sarmalayan Zidian'ı geri çekip kardeşini hafifçe eşine ittirdi. Lan Xichen'e bakıp takip etmesi için elinden tuttu.  

                                                                                        &&&&&

Wei Wuxian için gece güzel bitmişti. Onun güzel anılarında olduğu gibi kardeşi yerine koyduğu adamla saçma anılar hakkında konuşup hiç durmaksızın Yunmeng'in en güzel şarabından içmişti. Sonra şaka kaldıramayan kardeşine şaka(?) yapıp üstüne bir tur da dayak yemişti.

Şu an ise eşinin kollarında huzurlu gölü izliyordu. Rahattı, peşini bırakmayan kabusların varlığını unutmuştu. 

"Manzara çok hoş değil mi? Lotus tohumu yediğimiz zamanı hatırlıyor musun? Acaba Jiang Cheng şu an ne yapıyor? Ah! Lan Zhan abin cevap verdi mi?"

Wei Wuxian merakla eşine baktı. Jiang Cheng'in ilgiyi sevdiğini biliyordu ama fazlasına tahammülü yoktu. Hem ne zaman küçükken +18 kitapları gösterse sinirlenip ortamdan ayrılıyordu. Hala kin tutma huyunu bırakmadıysa bu huyunu da bırakmış olamaz diye düşündü.

"Yapmışlar."

"NE! Olamaz, bahsettiğimiz kişinin kim olduğunu biliyorsun değil mi? Sandu Shengshou. Benim daha yeni sinir ettiğim kişiden bahsediyoruz, değil mi? O bilmez ki öyle şeyler. Bilse bile kızarır, o benim gibi utanmaz deği-"

Lan Wangji'nin dudaklarının hafif dokunuşu Wei Wuxian'in aklını başından almıştı. Söyleyeceği daha çok şey vardı ama hepsi o ufak öpücükle yok olmuştu. 

"Bana güveniyor musun?"

"Ne zamandan beri cevabını bildiğin soruları sormaya başladın sevgilim? Ben sana güvenmesem ilkimi sana verir miydim Lan Er Gongzi? Sana olan güvenimi sen dahil kimse sorgulayamaz."

"Peki abime güveniyor musun?"

"Senin kadar olmasa da tabi ki de güveniyorum ama konu benim inatçı, huysuz ve sinirli küçük kardeşim. Lan Zhan ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Tabi ki sana da abine de güveniyorum, benim güvenmediğim kişi Jiang Cheng. Çünkü çok değişken bir kişiliği var, abinin sevgilisini hep onun gibi sakin bir insan olacağını düşünürdüm ama Jiang Cheng biraz garip bir seçim olmuş. Abin onun bu hallerini kaldıracak kadar güçlü olmayabilir ve ben onun kalbinin kırılmasını istemiyorum."

"Klan Lideri Jiang'ın güvenli ellerde olduğundan emin olabilirsin."

"Lan Wangji. Anlamıyorsun. Jiang Cheng gururuna yedirip de klan liderinin altına yatar mı dersin? Ben yatmaz diyorum. Sence kim üsttedir? Ben bunun için kavga çıktığına eminim. Sence abin Wanyin'i kırmamak için üstte olmasına izin vermiş olabilir mi? Şimdi sana karanlık sırlarımızdan birisini söyleyeceğim ama kimseye söyleme olur mu?"

Yeniden -WangxianWhere stories live. Discover now