Yeniden -Wangxian

Klan Lideri'nin Özel Odası

Jiang Cheng bir süre daha odanın içinde gezindi. O sırada Lan Xichen ise odadaki kitaplara göz gezdiriyordu. Jiang Cheng tatmin olana kadar odanın içinde dolaşacağı için o da bir kitap alıp kenara çekilmeyi düşünüyordu. Oda çalışmak için yapılmadığından oturmak için herhangi bir yer yoktu. Bu yüzden Lan Xichen ana kütüphaneye dönüp küçük bir minder getirdi ve Jiang Cheng'in dikkatini bozmadığından emin olup bir köşeye oturdu ve kitabı okumaya başladı.

Odanın tavanı da dahil her tarafı inceleyen Jiang Cheng birkaç ipucu bulmuştu aslında ama hiçbiri birbiriyle alakalı değildi. Mesela bütün sütunlar alfabetik sıraya göre dizilmişti. Ayrıca her sütun farklı konulardan kitaplardan oluşuyordu. Bir diğer ipucu ise neredeyse bütün kitaplar aynı renk olmasına rağmen 9 tane kitap mor kapaklıydı. O mor kapaklı kitapları sütunlardaki düzeni bir yönden bozuyordu. Bazıları alfabetik olarak o yere uyuyordu ama konusu o sütunun konusuna uymuyordu. Bazısı da alfabetik olarak o sıraya uymamasına rağmen konusu o sütuna uymuyordu. Yakaladığı bir diğer ipucu da bazı sütunlarda farklı ve birbiriyle uymayan sayılar kazılıydı. Başka bir ipucunu da Lan Xichen bulmuştu. Odada bulunan bütün klan sembollerini incelemişti. Yerdeki sembol hariç hepsi düzgündü. Yerdeki sembolun dört yaprağı farklı renkteydi. Ne kadar düşünürse düşünsün bunların hiçbiri anlamlı değildi onun için.

Bir süre yere oturup odanın içine bir de yerden bakmak istedi. Yere oturup sakinleşince önemli bir eksikliği fark etmişti. Uzun süredir bu odanın içindeydi ve Lan Xichen'i ne göz ucuyla görmüştü ne de nefesini hissetmişti. Odanın içinde dönerken bir köşede bembeyaz bir şey gördü. Biraz daha yaklaşınca etrafında 3-5 kitap olan Lan Xichen'i gördü. Fazla ilgi çekmemek için köşeye geçmiş, kitap okuyordu. Okuduğu kitap ilgisini çekmiş olmalı ki sevgilisinin yanına geldiğini fark etmemişti. Jiang Cheng yanına oturup başını onun kucağına yerleştirip yüzüne baktı. Lan Xichen elini sevgilisinin yüzüne yerleştirip yüzünü okşamaya başladı.

"Bir şey bulabildiniz mi Jiang Klan Liderim?"

"Bir şeyler buldum ama bunlar istediğim şeyler mi emin değilim Lan Klan Liderim."

Jiang Cheng ve Lan Xichen ipuçları hakkında konuşurken ana kütüphaneye Lan Wangji ve Wei Wuxian girdi. Yingyue'nün anlattıklarından sonra Wei Wuxian yerinde duramamıştı. Wangji'yi Jiang amcasının çok kullandığı yerlere götürmüştü. Herhangi bir şey bulamayınca ana kütüphaneye getirmişti. Eski Jiang Klan lideri aynı Wei Wuxian ve Jiang Cheng gibi not almayı seven bir insandı. Bu yüzden klan işleriyle ilgili kitapların arasında kesinlikle bir şeyler bulacağını düşünüyordu.

"Burası da son yer. Ana kütüphanede de bir şey bulamazsak tek çare Jiang amcamın kişisel notlarının arasına bakmak olacak. Wangji sen 12. sütunun 3. katında 8. kitabını alıp araştır. Ben de şu odayla ilgili bir şey bulabilecek miyim ona bakayım."

Wei Wuxian yerinde duramıyordu. Hemen bir şeyler bulması gerekiyordu. Bütün klanı dolaşmıştı. Her bir köşeye bakmıştı ama şu an eli boştu. Hiçbir şey bulamamıştı. Kendisini hiç bu kadar gereksiz hissetmemişti. Jiang Cheng'in altın özü için yaptığı araştırma geldi aklına. Onda da bir sürü araştırma yapmıştı çok sonradan da olsa bir şeyler bulmuştu ve işe yaramıştı. Bu sefer de bulacaktı ve o da işe yarayacaktı. Burayı avcunun içi gibi biliyordu. Hiçbir şey bulamaması mümkün değildi. Wei Wuxian'in halini gören Lan Wangji bir süre onun sakinleşmesi için beklemişti.

"Burada bir şey bulabilseydi Jiang Klan lideri bulmaz mıydı? Sonuçta kütüphanede bulunan bütün kitapları tekrar tekrar okumuş olmalı."

"Lan Zhan anlamıyorsun. O kadının söylediklerinin onun üstünde ne kadar baskı yarattığını anlamıyor musun? Sakinleşmesi ne kadar uzun sürdü görmedin mi? Üstünde bu kadar ağır bi yük varken benim kenara çekilip onun o yükün altında ezilmesini mi izlememi istiyorsun? Ben de seni sağduyulu bir insan sanardım. Bu durumda senin abin olsaydı o zaman böyle yapmazdın. "