"Son zamanlarda havalarda iyice soğudu"
Dedi Lisa, onu onaylayarak önümdeki dumanı hâlâ tüten kahveye baktım.
"Bu aralar çok düşüncelisin"
Dedi LisaDerin bir nefes aldım.
"Yorgunum sadece, uykumu düzgün alamıyorum"
Dedim, Lisa bana inanmamış gibi bir süre yüzüme baktıktan sonra konunun üstünde durmadan önüne döndü."Selam kızlar"
Jungkook gülümseyerek geldiğinde Lisa'nın boynunu öpüp yanına oturdu. Aklım almıyordu Lisa nasıl bir erkeğin ona bu denli yaklaşmasına izin veriyordu.
"Nerde kaldın sevgilim ?"
Dedi Lisa"Dersim anca bitti güzelim"
Dedi Jungkook, ikisi birbirine yaklaşırken gözlerimi başka tarafa çevirdim.
"Nasıl bu kadar kolay öpüşebiliyorsunuz anlamıyorum"
Dedim"Aşık olmadığın için bilemezsin"
Dedi Lisa, gülerek ona baktım.
"Aşk diye birşey yok Lisa, sizin gibilerin aşk zannettiği şey karşılıklı bir alışveriş sadece"
Dedim
"Nasıl yani ?"
Dedi Jungkook kaşlarını çatarak"Sevgi, biraz saygı, güven ve bazense seks"
Dedim
"Ne bu şimdi ?"
Dedi Jungkook
"Rose'nin aşk anlayışı"
Dedi Lisa"Bir dakika senin için aşk bunu mu ifade ediyor ?"
Dedi Jungkook
"Hayır aşk benim için sadece 3 harften ibaret...bahsettiğim sizin aşk sandığınız karşılıklı alışveriş"
Dedim
"Kızım sen bu hale gelecek nasıl bir aşk yaşadın ?"
Dedi Jungkook şaşkınca"Sıkıntı da orda ya...hiç yaşamadı"
Dedi Lisa
"Nasıl yani hiç aşık olmadın mı ?
Kalbin hızlanmadı mı ya da ellerin titremedi mi, miden bulanmadı mı hiç, terlemedin mi ?"
Dedi Jungkook ard arda"Bunları anksiyete krizinde pek çok kez yaşadım"
Dedim
"Kızım sen delisin gerçekten"
Dedi Jungkook
"Boşver onu bana gününü anlatsana"
Dedi Lisa Jungkook'a dönerek"Geç kalmadım umarım"
Kafamı sesin geldiği tarafa çevirdiğimde siyah saçlı bir çocuk gördüm.
"Jimin, tam zamanında kardeşim. Otursana"
Dedi JungkookYanıma oturduğunda rahatsızca kıpırdandım. Gerçekten erkeklerden gram haz etmiyorum...
"Selam"
Dedi Jimin denen çocuk bana dönerken
"Sanada selam ve hoşça kal"
Diyerek ayaklandım.Arkamdan seslenmelerini umursamadan kafeden çıktım.
"Hey hey bekle!"
Arkamdan gelen hızlı ayak seslerini duyuyordum ama umursamadan yoluma devam ediyordum.Bir el kolumu sardığında irkilerek arkamı döndüm.
"Bir daha sakın!.."
Dedim sinirle, yaptığım şey onu irkitmiş olacak ki birkaç adım geri çekildi.
"...sakın bana dokunmaya cesaret etme"
DedimArkamı dönüp giderken peşimden bağırmaya başladı.
"Sana kendi ellerimle kelebek dolu bir gökyüzü yaratacağım tuhaf kız"
Bir anda duraksadım.Kelebek dolu gökyüzü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•BUTTERFLY•
Fanfiction"Kelebeklerimiz Rose, bizi birbirimize bağlayan tek şey kelebeklerimiz" -Jirose