•BUTTERFLY•

1.5

Tavandaki kelebekleri izlerken kapının açıldığını işittim. O tarafa bakma gereksinimi duymadım çünkü Jimin gelmişti.

Jimin elindeki tepsiyi kenardaki sehpaya koyduktan sonra yanıma uzanıp beni kollarının arasına aldı.
"Küçüğüm 1 hafta oldu. Kendinle yüzleş artık ne olursun"
Dedi
"Ben kötü biriyim"
Dedim

"Ağlama artık yalvarırım Rose, dayanamıyorum"
Dedi, beni kendine çevirdiğinde gözümden akıp giden yaşların yolunu sildi.
"Jimin..."
Dedim hâlâ ağlarken

Yüzümü elleri arasına aldı.
"...beni acılarımdan arındırır mısın ?"
Dedim
"Rose-"
"Lütfen, buna ihtiyacım var"
Dedim lafını bölerek

Jimin derin bir nefes alıp beni kucağına aldı ve banyoya doğru yürümeye başladı. İçeri girdiğimizde ben klozete oturdum oysa küvette ki suyu açıp yanıma geldi.

Jimin eğilip tişörtümün eteklerini tuttu. Göz göze geldiğimizde ona izin verirmişcesine gülümsedim gözlerini gözlerimden ayırmadan bir çırpıda çıkarttı tişörtümü ardından altımdaki eşofmanı çıkarttı.

Gözlerini sonunda gözlerimden ayırarak hemen göğsümün biraz altındaki dövmeye dokundurdu parmaklarını
"Çok güzel"
Dedi, gülümsemeye çalıştım.

Jimin beni yavaşça kucağına aldı.
"Sende gel"
Dedim, hâlâ kucağındayken gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
"Ama sen-"
"Hayır Jimin senden korkmuyorum. Sen benim aynadaki yansımamsın"
Dedim

Jimin beni bıraktıktan sonra üstündeki siyah gömlekle altındaki pantolonu çıkarıp kenara attı. O küvete girerek oturup elini uzattı. Bende elini tutup yavaşça girdim.

Onun gibi oturup sırtımı ona yasladığımda göğsünde küçücük kaldığımı hissettim. İyice zayıflamışım...
"Sahi...sen niye gittin küçük Roseanne'yi yanlız bırakıp ?"
Dedim

"Bunun cevabını düzeldiğinde söyleyeceğim şimdi kaldıramazsın küçüğüm"
Dedi, elleri saçlarımın arasında gezerken gözlerim tekrar doldu.

Dizlerimi kendime çekip kafamı üstüne koydum.
"Kimse beni böyle sevmedi biliyor musun ?.."
Dediğimde ciğerlerine kesik bir nefes çekti.

"...kimse saçımı sevmedi böyle"
Dedim gülerek ama ağlıyordum.
"Yapma"
Dedi Jimin
"Bir ara...bir ara bi adam vardı. Annemin arkadaşı, beni çok sevmişti..."
Gülmeyi bırakıp ağlamaya başladım.

"...meğersem gerçekten sevmiyormuş beni"
Dedim hıçkırıklarım boğazımda düğümlenirken Jimin suyun altından ince belimi sarıp yaklaştı ve boynumu öptü.

"Her yerime dokundu. Aklına gelebilecek her yerime, 8 yaşındaydım iyiyle kötüyü ayırt edemiyordum. Onu hiç tanımadığım babam yerine koymuştum...erkeklerden nefret etmemi sağlayan herif o işte"
Dedim boğazımdaki hıçkırıklar bunu bekliyormuşcasına kendini serbest bıraktı.