2.1

185 33 22
                                    

Jimin kollarımın arasında yatarken gülümseyerek saçlarıyla oynamaya başladım. Son bir ayda o kadar zayıflamıştı ki, gözlerim dolarken ciğerlerime kesik bir nefes çektim.

"Niye yarın ölecekmişim gibi davranıyorsun ?"
Jimin'in sesiyle hızla gözlerimi sildim. Jimin gözlerini açtığında gülümsedim.
"Yo öyle davranmıyorum"
Dedim

"Başımda ne yapıyorsun o halde ?"
Dedi, ellerimi saçlarının arasına soktum.
"Herşeyimin uyanmasını bekliyorum"
Dedim, Jimin güldü.
"Rol çalıyorsun"
Dedi

Öksürdüğünde doğrulup kenardan aldığım bardağı ona verdim. O suyu içerken elimi sırtına koydum.
"İyi misin sevgilim ?"
Dedim
"Sevgilim diyorsun ya ölüp bitiyorum sana"
Dedi gülerek, ona sarıldım.
"İyisin değil mi ?"
Dedim

Kafasıyla beni onayladığında ondan ayrıldım.
"Lunaparka mı gitsek ?"
Dedi
"Gerek yok Jimin, yorgunsu-"
"Rose ölene dek seninle çok güzel anılar biriktirmek istiyorum. Bana engel olma lütfen"
Dedi, gözlerim dolarken onu onayladım.
"Hadi giyin de gidelim"
Dedi

•••••

Atlı karıncadan inip kenardaki Jimin'in yanına koştum gülerek Jimin'i peşimden çekerken o da kahkaha atarak beni kendine çekip sımsıkı sarıldı.
"Sakin ol sevgilim"
Dedi

"Çok heyecanlı! Jimin ilk kez lunaparka geldim çok mutluyum"
Dedim
"Tamam küçüğüm ama biraz yavaş düşeceksin"
Dedi
"Jimin dönme dolaba binelim mi ?"
Dedim

"Tamam, koşma!"
Dedi, onu dinlemeden dönme dolabın önüne koştum.
"Jimin hadisene!"
Dedim, Jimin peşimden geldiğinde elini tuttum. Hemen dönme dolaba bindik.

Kısa sürede dönme dolap çalıştığında heyecanla cama yapıştım.
"Jimin yükseliyoruz!"
Dedim, Jimin beni yanına çektiğinde oturdum.
"Sakin ol"
Dedi

Onu onayladım ama sakinleşemiyordum sanki içimdeki çocuk ben burdayım dermişcesine kendini belli ediyordu. En tepeye çıktığımızda dönme dolap durdu.

Etrafa bakıp güldüm.
"Ben artık zaman kaybetmek istemiyorum..."
Diyen Jimin'e döndüm.
"Ne ?"
Dedim, hem ciddi hem de yumuşak bakıyordu gözlerime

"...artık hiçbirşeyi ertelemek istemiyorum. Benimle evlen Roseanne, yaşadığım süre boyunca seni canımdan sakınacağım sana gözüm gibi bakacağım. Yemin ederim"
Dedi, yüzünü ellerim arasına alarak gülümsedim.

"Kabul ediyorum Jimin, artık bende zaman kaybetmek istemiyorum"
Dedim, Jimin dudaklarını dudaklarıma bastırdığında tek elimi ensesinde ki kelebeğe attım. O da elini tişörtümün içine sokup kelebeğime dokundu.

Ayrıldığında anlını anlıma yasladı.
"Yüzüklerimiz yok ama kelebeklerimiz var"
Dedi, gülerek kolları arasına girdim.
"Yüzükten daha anlamlı kelebeklerimiz"
Dedim

•BUTTERFLY•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin