30 (final)

4.6K 372 732
                                    


Minho & Jisung

"Jisung konuşalım mı?"

Minho'nun sesini duyduğunda başını masadan kaldırdı Jisung. Saatlerdir ders çalıştığından gücü kalmamış, uyuklamaya başlamıştı.

"Tabii ki konuşalım."

Minho, masaya oturdu ve elleriyle oynamaya başladı. Bir karar vermişti ve bundan pişman olmak istemiyordu. Bazen her şey dilediğimiz gibi olmuyordu ve Minho artık kendini düşünmek istiyordu.

Herkes bazı zamanlar bencil olurdu, bencillik bazen iyi bir şeydi. Bazı kararlar zor olsa da herkesi mutlu ederdi.

Gece yarısı olduğundan yıldızlar gökyüzünde teker teker parlyordu. Minho gülümsemeden edemedi.
İçi gerçekten rahattı. "Bana aşık olduğunda..."

Jisung merakla dinliyordu fakat ne diyeceğini az çok tahmin etmeye başlamıştı. Minho ne karar verirse ona destek olacaktı.

"Sana kötü davrandım, bunu hak etmedin. Özür dilerim..."

Önemli değil dercesine başını iki yana sallayıp, elini tuttu. "Senden hoşlanmıyor değildim, senin gibi olamazdım sadece."

Jisung başını salladı. "Sana aşık olduğumda bana bakarken parlayan gözlerinin başkasında parladığını fark ettim."

Jisung başını öne eğdi. Minho'ya bunları yaşattığı için canı yanıyordu.

"Bir ilişkiye başladık ama sen ona koşuyordun, alışkanlık olmuştum senin için."

"Minho, hayır."

Parmaklarını dudağına bastırdı Minho. "Son kez içimizden geleni söyleyelim."

"Mutlu gibi gözüküyorduk ama değildik. Biz mutlu bir çift olamadık." Bu sefer kahkaha attı.

"Sanırım bu konuşmanın taktiklerini Changbin vermemeliydi.Kırmızı Oda dizisinde gibi hissediyorum."Jisung da güldü bunun üstüne.

"Daha çok genciz ve bu konuşmayı yapmamız bile saçma ama bana artık aşık olmadığının farkındayım, gözlerinde galaksileri saklıyorsun ve bunu Jeongin hak ediyor."

Jisung'un gözleri doldu. Içinde çok büyük bir pişmanlık hissi vardı, içi rahat değildi ve üzgündü.

"Sana çok değer veriyorum Min..."

"Ben de sana çok değer veriyorum Sung ama bizim aşkımız buraya kadarmış."

Jisung başını salladı ve ardından Minho'ya sarıldı.

"Ağlamanı istemiyorum Jisung, aşık olmak suç değil."

"Soyadımı değiştiremedin ama bana harika anılar yaşattın, sen harika bir sevgili ve harika bir dosttun."

"Özür dilerim gerçekten özür dilerim.."

Ikisi de geriye çekilip, bir süre birbirlerinin yüzünü izledi. Garip ve zor bir andı. Başka bir insan bunu yaşamış olsaydı Jisung'a çok daha kötü şeyler söylerdi.

"Şimdi ona git, eminim seni bekliyor."

Minho zorla da olsa gülümsedi. "Affedecek misin
beni?"

Minho başını salladı.

"Çoktan affettim seni."

Minho, Jisung' un saçlarını yavaşça sevdi ve çenesine son kez minik bir öpücük kondurdu.

"Git."

Jisung sandalyeden ceketini alıp, hızlıca kapıya
ilerledi ve çıktı even. Minho, kapanan kapının sesiyle yere çöküp ağlamaya başladı.

hey, stupid! | hyunlix Where stories live. Discover now