26

3.9K 355 265
                                    


bros before hoes

Bangchan: BEYLERRRRR
MEZUNUZZZZ

Changbin: BiTTTTTİİİ
IŞKENCE BİTTİİ
SINAVLAR BİTTİİİ
GERIZEKALI SINIF ARKADAŞLARI BITTI

Minho: ben de bittim
hem de öyle böyle değil
bittim

Jisung: Minho düşündüğün gibi bir şey
olmadı

Jeongin: Her zamanki gibi kendi başına buyruk
gidiyor Ji boş ver

Minho: lan dalyarak
Basbaya
öpüşüyordunuz
DÜŞÜNDÜĞÜM ŞEY NE

Changbin: YUHHHH NEEEEE

Bangchan: iki yakın arkadaşı birbirine düşürdün
Jisung
vayyy beeee

Jisung: salak mısınız amk
düşündüğünüz gibi bir şey olmadı
müziğin sesinden dolayı konuşurken birbirimize
yaklaştık
Öpüşüyoruz sandı
kendi kendine triplere girip gitti sonra
mal amk

Hyunjin: Sizinle bir şey konuşmam lazım

Changbin: Özür mü dileyeceksiniz gelmediğiniz
için
Olur öyle şeyler siz yeni sevgili oldunuz

Hyunjin: Hayır amk
Baloyu sikeyim balo umrumda değil şu an
Felix'in annesi vefat etmiş
Gece sizi çağırmama izin vermedi
Hastanedeyiz şu an
Felix hiç iyi değil
Delirecek gibi hissediyorum onu böyle gördükçe

———————

Hastanede felix yasal varisi olarak cenaze işlerini hallederken, Hyunjin elini bir an bırakmamıştı sevgilisinin. Son imzalari attıktan sonra hastanenin bahçesine çıkmışlardı. Bankta otururlarken Hyunjin, felix'in yüzunü yıkamıştı hafifçe suyla.

"Bir şeyler alayım mı sana güzelim? Geceden beri hiçbir şey yemedin."

Felix başını iki yana salladı. Cenaze salonuna gitmek için annesinin erkek kardeşini bekliyordu.

Saatlerdir ikisi de uyumadığı için dışardan gören biri onların berbat göründüğünü düşünebilirdi. Yaz aylarını gelmiş olmasıyla beraber hava sıcak olsa da felix'in içi buz tutmuştu sanki. Hyunjin ne diyeceğini bilemiyordu, sadece onun yanında duruyordu. Felix, Hyunjin'e dönüp yavaşça yanağını okşadı.

"Sen istersen evine git Hyun, çok yorgun görunüyorsun."

Hyunjin başını iki yana sallayıp, yanağında duran eli tuttu ve avuç içinden öptü. Ardından felix'i kendine çekip başını göğsüne yaslamasını sağladı.

Acısını anlatacak kelimesi yoktu, ruhu çekilmiş gibiydi. Hyunjin saçlarını sevdi sevgilisinin yavaş yavaş.

"Ben yanında olacağım felix, her zaman..."

Felix'in dudaklarında ufak bir tebessüm belirdi.
Başını hafifçe kaldırıp, onu şefkatle izleyen sevgilisine baktı. Hayatındaki tanrıya olan en büyük teşekkürü bundan böyle Hyunjin olacaktı.
Hyunjin gelmeseydi dün akşam şu an çok daha kötü bir hâlde olabilirdi felix.

Hyunjin sevincini bir süreliğine içine atmıştı...

Felix kendini toparladığındasöyleyecekti ona bu haberi. Bencillik yaparak onu üzmeye hakkı olmadığını düşünüyordu. Arkadaşları apar topar hastaneye gelmişti. Bahçede ikisini gördüklerinde hızlıca yanlarına ulaştılar. Felix arkadaşlarını görünce gülümsedi. "Baloda eğlendiniz mi?"

Changbin azarlar gibi ona baktığında sustu, çardak gibi büyük bir alana geçip oturdular. Hepsi fazlasıyla sessizdi. "Ne zaman çıkacaksın hastaneden?" dedi Minho.

hey, stupid! | hyunlix Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon