BÖLÜM ON SEKİZ-PARMAKLARDAKİ ÖLÜM

32 8 5
                                    

 (Fikirlerinizi alırım.)

  Aklıma sahip çıkacağım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  Aklıma sahip çıkacağım.

   Her şey beni daha fazla delirttiğinde ve güçsüz duruma düşürdüğün de bile aklıma sahip çıkacağım. Çünkü elimde sadece aklım kaldı.

   Lise yıllarında okul hayatım beni zorlarken diğer yandan etrafta olan sesler beni delirtirdi. Aylinler'in evine ve etrafa ısınmak çok zor olmuştu. İlk günden beri alt dairede yaşayan insanlar toplumsal kurallara uymakta zorluk yaşıyorlardı. Ve uyarılınca düzgün tepki vermek nedir, bilmiyorlardı. Ben de bir kendimi misafir gibi gördüğüm için, susuyordum.

    Başlarda sakinliğini korumuştum. Sadece onların sesleri değil, zamanla açılmadığı hâlde kapıların açıldığını, odaya biri gelmediği hâlde birilerinin geldiğini hissetmiştim. Hatta taşındığımız ilk yıllarda Aylin'in bana seslendiğini bile sanıyordum. Annem ve babamla yaşadığım son saatler psikolojik olarak beni mahvetmişti.

   Ailemle de asla sıkı olmadım, onlar ve ben uzak iki insanlardık. Ben kafası çalışan ama serserinin tekiydim, babam bir sahtekâr, annem ise her şeyin düzeleceğine inanan biri. Hiçbirimiz mükemmel aile bağları içinde yetişmeyiz, istisnalar hariç. Ama şu an beni meşgul eden konu bu değil.

   Yeniden sesler duymaya başladığım birkaç ay önce -belki de sene- delirdiğimi düşünmüş olmamdı. Kitabın içine girmeden önce kendimi bir çeşit kitabın başrolü olabileceğimi düşünmüştüm. Evet, ben bir çeşit kitabın başrolüydüm. Beni bu oyunun içine hapseden o aç ruhlu canavarın başrolüydüm.

   Ben aklımı kaybetmemiştim.

   Ama onlar beni her zaman sınırlara getirmişti.

   Şimdi bıçağı tam boğazıma bastırmak için tüm gücünü yüklemiş Kızılcık'a, her saniye daha çok yorulan kollarım karşı koyuyordu. Ölümü görmüştüm, her şeyin bittiği yeri görmüştüm. Ya da bir olasılığı görmüş de olabilirdim, şu anda bilemiyorum. Önemli olan bir şeyleri gördüğüm ve kendime inandığım gerçeğiydi. Şeytan beni cehennemine istiyorsa daha yaşayacak çok şeyim vardı.

   Tüm gücümü onun kollarına vererek son bir hızla ittim. Önce şaşırdı ve sonra tekrar saldırdı. Bıçağı nereye savuracağını çok iyi biliyordum. Kalbime isabet ettirmek isteyecek ama ben yukarı kayacaktım. Fakat bunun için yeterli vaktim olmadığı için karnıma gelecekti. Hâlâ yukarı çıkarken derin bir kesik açılacak ve ölecektim.

   Bunun yerine hemen sola döndüm. Ardından yere saplanan hançere bakarak ayağa kalktım. Son bir hızla üstüme atladığında sert bir şekilde koltuğa düştük. Yaptığımız kuvvet koltuğu geriye kaydırdı. Elleri sıkıca boğazıma yapıştırdı ve bir an bile tereddüt etmeden beni boğmaya başladı.

   Bacaklarım çırpınıyor, tırnaklarımla kollarını çiziyordum. Ama o durmadı. Durmaya da hiç niyeti yoktu. Ölümü ensemde hissettiğimde onun bana olan öfkesine bir türlü anlam veremedim.

Zamanın Tozlu Rafları (+18)Where stories live. Discover now