0.2

927 92 91
                                    

rivaackerman sizi takip etmek istiyor.

Gelen bildirimle telefonu yatağın diğer ucuna fırlatmıştı. Belki o da yanlışlıkla yolladı diye düşünmüştü ama sanki bu anı bekliyormuş gibi hemen geri istek atmıştı. Liseli ergenler gibi hissediyorlardı kendinlerini. Levi ise arkadaşlarına Y/N'den biraz bahsetmişti. İstek gelince hemen geri istek atmasının sebebi de arkadaşlarıydı. "Kaçırma bu kızı." Tarzı şeyler dedikleri için gaza gelmiş olabilirdi.

İkisinin de uzun zamandır bir ilişkileri yoktu. Artık bu konulara oldukça uzaklaşmış duruma gelmişlerdi. Kendilerini kitaplara ve sosyal medyaya gömmüşlerdi. Fazla arkadaş istemiyorlardı. Yanlarında olan gerçek dostları onlara da yeterliydi.

Dost ve sevgili işleri çok farklıdır. Yeri gelir dostun da sevgi gösterir ama ilişki sevgisini hissettiremez. Her insanın bu sevgiye ihtiyacı vardır. Bu ikili çok uzun süredir bu sevgiye kendilerini kapatmışlardı. Ama artık neden bu kilidi açmasınlar? Önlerinde bir engel yoktu.

Y/N telefonu alıp gelen isteğe baktı. Zaten merak ediyordu tam zamanı işte. İsteği kabul etti ve hemen geri istek yolladı.

Levi gelen istekle gerçekten mutlu olmuştu. Bir hastasına karşı böyle olması çok yanlıştı, yanlış buluyordu. Isabel rahatça istediği hastayla flörtleşse bile Levi öyle biri değildi. Hasta olmasa bile insanlarla genel olarak çok konuşmazdı. Ama belki bu iyi olabilirdi diye düşündü. İkisi de isteği hemen kabul edip hesaplarına bakmaya başladılar.

Levi, Y/N'in hesabına bakarken hayatında aktif ve oldukça sosyal biri olduğunu fark etmişti. Fazla arkadaşı yoktu ama kendi eğlenmesini de biliyordu. Levi öyle biri değildi. Elbette arkadaşları vardı ama kendi başına eğlenmezdi. Gerçi arkadaşlarının yanında da pek güldüğü söylenmezdi. O ortamda Levi güldüğü zaman yapılan şaka cidden komik ilan edilirdi. İşi şu aralar normalinden daha da yoğundu. Ne kendine, ne annesine, ne de arkadaşlarına vakit ayıramıyordu. Aralarında en çok ihtiyaç duyduğu kendine vakit ayırmaktı.

Levi öne çıkanlara baktığı sırada Y/N'in vücudunun gerçekten şekilli ve güzel olduğunu fark etmişti. Oturmasından beri o görsel kafasından çıkmıyordu. Yanlış düşünceleri kafasından çıkarmaya oldukça meyilliydi. Bunları düşündüğüne inanamıyordu. "O benim hakkımda ne düşünüyordur acaba? İlk istek atan o." Levi oturduğu yerden bunu söylüyordu. Evine gelmişti ama henüz üstünü bile çıkartmamıştı. Annesiyle ayrı yaşıyordu çünkü Levi'ın temizlik malzemelerinin kokusu kadını rahatsız ediyordu.

Levi başka bir eve çıkmanın zamanı geldiğini, kendisi için iyi olacağını ve rahatça temizlik yapacağını düşündüğü için bir ev almıştı. Maaşını dolar kuru üzerinden alıyordu, anlaşmalıydı. Bu parayla istediği an her şeyi yapabiliyordu. O kadar çalışmasına değdiğini düşünüyordu. Bu kadar yoğunluk ve bazı insanların hayatını kurtarması sonucu zaten alması gerekiyordu. Levi hep bu yönde düşünüyordu. İyi yap, iyi kazan. Çok uzun zaman önce doçent olmamıştı ama erken yaşta olmanın mutluluğu ayrıydı.

İkisi de Instagram hesabına bakmaya devam ediyordu. Levi'ın hesabında pek bir şey yoktu ama Y/N her şeyi çok dikkatli şekilde inceliyordu. 3 gün sonra yine göreceği doktor ile şu an takipleşiyorlardı. Yüzüne nasıl bakacaktı? "Ben utanırım ya." Y/N sesli söylediği şeyi fark edince kafasını kaldırıp etrafa baktı. Şu an aile ortamındaydı ve yanlışlıkla sesli düşünmüştü. "Yok.. Yok bir şey." Yaşı gereği elbet hayatına birileri girecekti ama bunu ailesine açmayı pek sevmezdi. Böyle şeyleri düşünen ve tahmin eden iyi bir ailesi vardı.

Y/N'in annesi ayağa kalkıp mutfağa ilerleyince arkadan seslendi. "Y/N gel yardım et bana." Y/N telefonunu aldı ve üzerine örttüğü pikeyi kenara bırakıp gitti. "Geldim. Ne götüreyim?" Annesi ona döndü ve güldü. "Düşüncelerime yardım et kızım. Kiminle konuşuyorsun sen?" Y/N sadece göz devirmişti. Annesi bu konulara hep meraklıydı zaten. "Kimseyle anne. Elim klavyede bile değildi görmedin mi?" Annesi ciddileşti ama bu öğrenmemesi için geçerli bir sebep değildi. "Söyle çabuk." Y/N zorunda kaldığını hissedince ofladı. "Ya.. Nasıl söyleyeyim? Gerçekten kimseyle konuşmuyorum. Bir şeye baktım." Masum kediler gibi duruyordu ama annesi bu sefer acımayacaktı. "Bir şeye mi yoksa birine mi? Ben senin annenim söyle hadi." Annesi göndermeli konuşunca Y/N'in hemen yanakları kızarmaya başlamıştı. "Bak biliyordum işte." Annesi gülerek yanaklarını göstermişti. Y/N eliyle yanağını tutunca ısındığını fark etmişti.

"Anne şey gittiğim doktor var ya.." Annesi mutlulukla kocaman gülümsemişti. Doktor biriyle konuştuğu için çok mutluydu ve sonunda kızı ona bir şeyler söylediği için. "Şimdi dans edeceğim." Annesi mutlulukla söylemişti bunu da. "Anlatmaya devam et." Y/N annesinin bu kadar mutlu olmasına sevinmişti. "Ya bir şey yok işte. Sadece takipleşmeye başladık." Annesi kafasını salladı sadece. "Doktor falan diyorsun da umarım yaşlı maymunun teki değildir." Y/N hemen kafasını olumsuz yönde salladı. "Hayır zaten öyle olmadığı için Hange araştırdı onu, hesabını buldu. Sonra hemen bana verdi. O da göndermeli konuşuyor hep." Son söylediği şeyi kısık sesle söylese bile annesi duymuştu ama duymamazlıktan geliyordu. "Göster fotoğrafını. Hemen." Annesi emir vererek konuşunca Y/N bir şey dememişti. Belli de olduğu gibi evde de annesi daha baskındı. Y/N hesabına girip öne çıkanları göstermeye başlamıştı.

"Beklemiyordum böyle biri olduğunu. Y/N ilk defa erkek hakkında doğru bir karar verdiğini düşünüyorum." Annesi, Levi'ı oldukça beğenmişti. Onu övüp duruyordu. "Hem doktor, hem yakışıklı. Zengindir de bu. Daha ne istiyorsun?" Y/N'in kızarıklığı yavaşça kulaklarına doğru yol almaya başlamıştı. Annesinden bunları beklemiyordu ama bu beğendiğini işaret ediyordu. Y/N öne çıkanları göstermeye devam ettiği sırada annesi telefonu almış ve fotoğrafa bakıyordu. Hemen altta olan hikâye beğenme tuşuna bastı. Y/N bunu görünce bayılacak gibi oldu, dengede duramadı. "Anne ne yaptın?" Kısık sesle konuşmuştu. Telefonu annesinden alamıyordu. "Sus kızım, hak ediyordu."

Y/N gösterdiğini ve anlattığına pişman olmuştu. Annesi telefonu geri verip mutfaktan çıkmıştı hemen. Ama Y/N beğeniyi geri çekmemişti. Belki bu konuşmalarına sebep olacak bir konuydu.

Levi beğeni bildirimini görünce biraz şaşırmıştı. O da beğenmekten çekinmedi, birkaç hikâyesini beğendi. Geri çekmeyecekti. Doktoru olarak onu beğenmişti. Kalplerinin ritimleri bozulmuştu ama farkında değillerdi.

Y/N fotoğrafa baktığında aniden hapşırmıştı. Peçeteyi burnuna götürdüğünde kan aktığını fark etti. Durduk yere neden kanamıştı? Randevu günü doktoruna söylemeliydi bu durumu. Önemli bir şeyi olmaması için negatif enerjiyi içinden atmaya çalışmıştı.

Uykusu geldiğini fark edince daha fazla telefona bakamayacağını anlamıştı. Şu aralar telefonla çok ilgilenmesi sinirini bozuyordu, azaltmalıydı. Y/N normalde uyumadan önce kendine bakım yapardı ama bu gece bununla hiç uğraşamayacağını düşündü. Kafasını yastığa koyar koymaz uyumuştu.

Levi'ın evine birileri gelmişti, tek değildi. Onlar da en yakın iki arkadaşı Farlan ve Isabel'di. Birbirlerini çok özlemişlerdi, 2 gün boyunca da kimsenin işi yoktu. Farlan ve Isabel iki gece Levi'da kalmayı düşünüyordu. Levi'ın dediği onlar için önemsizdi, kalacaklardı.

"Doçent bey çok mutlusunuz bizi gördün diye." Isabel göz kırparak ironisine konuşmuştu. Levi normal durduğu için böyle söylemişti. "Doktor hanım.. Düz doktordun sen, değil mi?" Levi dalga geçerek Isabel ile konuşmuştu. Isabel elini boğazına götürüp "seni öldürürüm" işareti yapmıştı.

"Biriyle konuşuyor musun Levi?" Farlan'ın yönelttiği soruyla Levi ona göz devirmişti. "Anladım, konuşmuyorsun. Yazık etme kendine o kadar seni isteyen var. Erkeğinden tut kadınına kadar." Levi onu boş gözlerle dinlemişti sadece. "İstemiyorum lan." Farlan anladım gibisinden kafasını salladı ve yerine geri oturdu.

"Levi yeni bir kızı takip etmeye başlamış."

(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

doctor || levi ackermanWhere stories live. Discover now