0.7

862 68 66
                                    

O ikili hayatlarında hiçbir zaman yaşayamadıkları zevki o gece almışlardı. Tamamen birbirlerine ait olmuşlardı, öyle de hissediyorlardı. İkisinin de hisleri birbirine karşılıklıydı, olumlu düşünceleri birbirine karşılıklıydı.

Beraber Levi'ın yatağında uyumuşlardı. Y/N, Levi'ın evine ilk gelişinin böyle olacağını tahmin etmiyordu. İlk uyanan Levi olmuştu. Gözlerini açınca karşısında gördüğü sevgilisi olmuştu. Üstünü kapatan tek şey örttükleriydi.

Levi, Y/N'in yanaklarına ufak öpücükler kondurmaya başlamıştı. O sırada Y/N'i belinden tutarak sıkıca sarılıyordu. Yavaşça gözlerini açmaya başlayan sevgilisi karşısında gördüğü adamla biraz şaşırmıştı ama aklına dün gece yaşadığı her şey gelince normale dönmüştü.

Levi'ın öpücüklerini hissedince hafifçe gülümsemişti, uykuluydu. Teninde apaçık hissettiği çıplak elle gözlerini kocaman açmıştı. "Levi, dur." Y/N üzerini daha çok kapatmıştı, utanıyordu. O an utanmasa bile şu an yanında çıplak kalmaya çok çekiniyordu. Levi durumu anlayınca
Y/N'i yanına daha çok çekmişti. Utanmasını istemiyordu.

Y/N kafasını Levi'ın boynuna gömmüştü sadece. Utangaçlığını bu şekilde gizliyordu. Y/N en sonunda kafasını kaldırınca yerinde hareket etmeye çalışmıştı. Ama sadece çalışmıştı çünkü alt taraflarında olan ağrıyı yeni hissediyordu. "Ah!" Aniden çıkan acı inlemesiyle Levi telaşla ona bakmıştı. Kafasında bir sorun olduğunu düşünmüştü.

"Ne oldu? Kafan mı ağrıyor bebeğim?" Y/N bebeğim kelimesiyle çok mutlu olmuştu ama şu an düşünmesi gereken daha önemli bir şey vardı. Kasık ağrıları. "Levi.. Şey.." Y/N nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Ya Levi ona gülerse? Utanırdı. "Söyle." Levi'ın endişesi artıyordu. Aklına kesinlikle kasık ağrısı gelmemişti. "Kasıklarım ağrıyor." Y/N yüzünü gizlemek için elleriyle kapatmıştı hemen.

Levi duyduğu şeyle suçlu hissetmişti. Bu ağrıya sebep olan bir tek kişi vardı o da kendisini biliyordu. Levi elini Y/N'in kasıklarına götürmüştü, ona yardım edecekti. "Buralar mı?" Y/N hissettiği ellerle daha da çok utanmıştı. "Levi.." Aslında kasıklarında olan eller onun da hoşuna gidiyordu, rahatlatıyordu ama utanmasını gizleyemiyordu.

Levi bir doktor olduğu için hiçbir zaman insanlara dokunmaktan çekinmemişti. Temas seven biri değildi ama karşında olan kişi için bu kural geçerli değildi. Y/N gözlerini kapatmıştı ve Levi'in güzelce masaj yapan parmaklarını hissediyordu. O an kendisinin oldukça şanslı olduğunu hissetmişti. Levi kendini daha şanslı buluyordu çünkü karşısında olan kadın tam bir sanat eseriydi ona göre.

İkilinin kulaklarını dolduran zil sesiyle Y/N telaş yapmıştı. Gözlerini açıp hemen Levi'a bakmıştı ama Levi oldukça sakindi. "Boş ver çalar çalar gider." Şu an yanlarında kimseyi istemiyordu, oldukça huzurlulardı. Tekrar zil çalınca Levi yine umursamamıştı, bakmayacaktı.

Levi'ın telefonu çalınca kafasını çevirip kimin aradığına bakmıştı. Annesi arıyordu. "Kahretsin.. Unuttum. Bugün annem gelecekti. Yeni taşınacağı ev için beraber dekorasyon bakmamızı istemişti." Y/N'in gözleri kocaman olmuştu. Bu durum şu an hiç iyi değildi. Levi teması kesti telefonu yandan kıstı. "Seni annemden saklamam kesinlikle. Hemen üstünü giyinip gelirsin."

Levi üzerini giyinip direkt odadan çıkmıştı, kapıyı kapatmayı da unutmamıştı. Annesi şu an kapıda bekliyordu ve sinirlenmiş olabilirdi. Kapıyı açtı ve daha hoş geldin diyemeden annesinin siniriyle karşılaşmıştı. "Levi neredesin? Kapıda ağaç oldum bildiğin. Başka zaman uyumazsın şimdi uyuyasın tutmuş." Annesi söylene söylene içeri girerken Levi gülümsüyordu. Her koşulda annesini çok seviyordu, o çok tatlıydı.

"Bugün yapacak çok işimiz var. Yardımcı ol biraz." Levi kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Annesi bu konularda oldukça stresliydi. "Merak etme elbet hallederiz." Annesi oğlunu daha dikkatli izleyince dağınık bir halde olduğunu yeni fark ediyordu. "Gerçekten bu saate kadar uyudun mu..?" Kadın oldukça masum düşünüyordu. Oğlunun temas sevmeyen ve insanlarla pek iletişim kurmayı beceremeyen biri olduğunu bildiği için aklına başka şeyler gelmiyordu. "Hayır, tüm gece biriyle yiyiştim ve yorgun düştük." Levi bunu annesine demek isterdi ama sadece içinden söyleyebilmişti. Hem özel hayatını bu kadar açmak rahatsız edici olabilirdi.

Y/N içeride hazırlanıyordu ve çok telaşlıydı. İlk günden annesiyle tanışacaktı. Ağrısı hâlâ vardı ama bir şey belli etmemeye çalışacaktı mecburen. Hazırlanması bitince kapının önüne geçmişti, korkuyordu, heyecanlıydı, ne yapacağını bilmiyordu. Y/N kendi kendine verdiği ani gazla kapıyı açmıştı. Levi ve Kuchel bakışlarını oraya çevirmişlerdi. Levi'ın yatak odasından bir kız çıktığını gören Kuchel oldukça şaşırmıştı. Levi'ın neden bu kadar dağınık olduğunu şimdi anlamıştı fakat belli etmemeye çalışıyordu. Oğlu insanlarla temasa geçmediği için böyle bir şey olmasını beklemiyordu. Karşısında duran kız Levi'dan daha da dağınık duruyordu ve boynunda gizlemeyi unuttuğu birkaç iz vardı.

"Merhaba." Y/N neşeli bir ses tonuyla karşısında duran kadını selamlamıştı. Saygı amaçlı eğilmişti ve geri doğrulmuştu. Kendilerinden yaşça büyük olan kadın ikilinin cinsel ilişkiye girdiğini apaçık anlamıştı ve hâlâ saygı mı sorundu? Kuchel böyle şeyleri pek umursamıyordu, oğlu reşitti ve onun özel hayatına çok fazla müdahale edemezdi. "Merhaba." Kuchel şaşkınlığını gizleyemiyordu, sesinden bile anlaşılıyordu.

"Aslında buraya gelmen çok iyi oldu." Kuchel, Levi'ın sözünü yarıda kesmişti. "Evet, evet anladım. Sevgilin var ve tanışacağız." Kuchel mutlu sesiyle ayağa kalkmıştı. Yıllardır oğlu için bu anı bekliyordu. "Ben Levi'ın annesiyim. Kuchel Ackerman." Kuchel adeta parlayan gözlerle karşısında duran kadına ilerlemişti. Y/N böylesine hoş bir tepki beklemiyordu ama içi rahatlamıştı. "Memnun oldum. Ben de Y/N."

Kuchel gururlu anneler gibiydi. Bu zamana kadar Levi onun için çok fazla şey yapmıştı ama eksik olan bir tek buydu. "Bugün bize katılmak ister misin? Bence istersin, eminim." Y/N, Levi'a baktı ve ardından Kuchel'e dönerek kafasını olumlu anlamda salladı.

Fakat ilk başta eve gidip hazırlanması gerekiyordu. Bir de nerede olduğu hakkında hesap vermesi, ardından bir miktar fırça yemesi gerekiyordu. "İlk eve gitsem çok iyi olur." Kuchel kafasını olumlu anlamda sallamıştı. "Levi alır seni, merak etme." Şu an Kuchel herkes adına karar veriyordu. Çok heyecanlanmıştı, içinde çocuk heyecanı vardı.

Levi, Y/N'i eve bırakıp geri geldiğinde annesiyle birlikte mutfağa gitmişlerdi. "Sonunda sevgilin olduğu günleri gördüm." Levi annesinin heyecanını anlayabiliyordu elbette. "Abartıyorsun." Ama anlamamazlıktan gelmek istiyordu. Belki Y/N hakkında ne düşündüğünü öğrenebilirdi. "Hayır, sus bakayım. Bu arada sevgilini çok beğendim, çok tatlı bir kız. Aferin bir işe yaradın."

Levi ters ters bakmıştı çünkü bu lafı hak etmiyordu. "Koskoca doçent doktorum ben ne demek bir işe yaradın? Kadın sana evler alıyorum, maaşım dolar üzerine, Isabel yaşadığım yere gelince düşük iq seviyesi yüzünden şehir sanıyor burayı." Kuchel oğlunun böyle konuşmasına gülmüştü. Elbette çok başarılı ve oldukça büyük işler yapan biriydi ama onu gıcık etmek için böyle şeyler söylüyordu. Oğluyla eğlenmeyi çok seviyordu. Çocuk ruhlu bir kadından böyle bir çocuk nasıl doğmuştu orası tuhafına gidiyordu.

"Levi bir şey soracağım." Levi kendine su alırken kafasını olumlu anlamda sallamıştı, bu sor demekti. "Korundunuz, değil mi?" Aniden sorulan soruyla içtiği suyu ağzından fışkırtmıştı. Böyle bir soruyu asla beklemiyordu. Levi anladığını fark etmişti ama belli etmez diye düşünüyordu. "Bu çok özel hayata giren bir soru." Levi cevap vermek istemiyordu ama Kuchel öğrenmek istiyordu. Amacı özel hayatlarına girmek değildi. Amacı bir insanın daha hazır olmadan hamile kalma ihtimalini öğrenmekti.

"Soruma cevap ver."
"Hayır."
"Cevap ver Levi."
"Sorduğun soruya cevabım hayır."

(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

doctor || levi ackermanWhere stories live. Discover now