1.Bölüm "DİLHUN"

354 298 30
                                    

veeee işte sonunda ZİFİRİ- MECRUH geldi. Daha önceden ZİFİRİ GÜNEŞİ SÖNDÜRELİM adlı eserimdi ama artık ZİFİRİ-MECRUH oldu. Kurgusuyla, karakterleriyle, gerilimi, aksiyonu, aşkı dolu dolu Kumru ve Baran da hissedeceğiz umarım bu iki karakter ile büyürüz, bu iki karakteri bizlermişiz gibi benimser ve hissederiz. Hoşçakalın❤️❤️

Son olarak ekrana basarak allta ki yıldızımızı parlatmayı 🌟ve Yorum  atmayı unutmayalım 🤍🤍

Son olarak ekrana basarak allta ki yıldızımızı parlatmayı 🌟ve Yorum  atmayı unutmayalım 🤍🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1.BÖLÜM
"DİLHUN"

Bir his var. Nasıl olduğu konusunu çözemediğim soyut bir duygu anlam yükleyemeyen zihnimi durduramadım. Bu duygu.... Bu duygu çaresizlikti. Bilemiyorum. Belki korku veya hisizlikti.

Nefes almayı dahi unutturacak en kötü duygular vardı bedenin içinde küçük bir kız çocuğunun ruhunda. Kız çocuğu ağlıyordu ruhumu kırıyor, bedenimi yoruyordu. İki çelişki arasında kalmış bir araftım.

Korku....

Sanki uzun bir yolu koşarak nefes nefese kalmış gibiydim, kalbim göğüs kafesimi parçalayacakmış gibi atıyordu, gözlerim kapkaranlık bir kuyunun üzerine bekçilik ediyordu o kuyu korkunçtu, kötüydü, kayıp ruhların- ölü bedenlerin diyarı gibiydi.

Bir sahafın temiz bir sayfaya akıttığı siyah mürekkep her zaman beyazlığı mahvedecek saflık her zaman bir siyah kurşun kalemin altında kalmaya mahkum olacaktı.

Bu kısır döngüyü bozmak imkansızdı beyaz ve karanlık her zaman düşman mıydı? Beyaz iyiliği siyah kötülüğün temsilcisiydi insanları buna göre konumlandırıyorduk öyle değil mi içimdeki sakat ruh?

Her zaman ruhumun çırılçıplak olduğuna bedenimin her zaman intikam günün yeminini içmiş düşmanın korkusuyla zangır zangır titreten küçük kızım ben. Ben Kumru Yürekoğlu. Bir vahşetin iyiliği diğer bir vahşetin açılacağı olan kapı. Beni iyi tanı olur mu?

Sinsice esen bir rüzgar uğultusu vardı ama şiddetli değildi, bedenimin bir tarafı soğuk bir zeminin üzerine uzanmış gibi titrerken diğer bir yanı cehennem kadar sıcak bir taraftaydı bu nasıl bir şeydi ki? Hem soğuğu hissettiğinde sıcağı istersin ama cehennem kadar bir sıcaklıkta soğuğun kollarına atılmak istiyorsun bu nasıl bir çelişki olabilirdi ki?

Ya ruhum bedenime fazlaydı ya da bedenim ruhuma....

3 saat 17 dakika 5 saniye...

Beş yıl boyunca yüreğimin kor bir şekilde ecele göğüs geldiği o kerbela gün bu gündü. İntikam ateşi yakılmış, kan, akan su misali Urfa şehrini yıkıyordu. Kurşunlar ecele serzeniş kaldırdığı kaza kurşunu Mehmet Yürekoğlu'nun bedenine hapsolmuştu.

ZİFİRİ Where stories live. Discover now