Aşık olmuştu....
Kalbi yerinden çıkacakmış gibi attı, nefesi kesildi, elini kolunu bedenine sığdıramadı. Ama o adama, o kız ebediyen lanet olacaktı. Adam ise o kıza lanet olacaktı. Geçmiş acılarla doluydu onlar için gelecek ise paramparça olmuş bir...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
2.BÖLÜM Kum Saati Gibiydi Hayat. Ve Zaman Darlıyordu...
'Her kıyamet bir bekçisini bekler, her bekçide kıymetini yaratır...
Bir ip cambazının yürüdüğü ince bir çubuktaymış gibi hissediyordum. Korku vardı şu sol yanımda, endişe: küçük bir fanusken şimdi çınar ağacı kadar büyük, kaygı vardı çok büyük bir şekilde....
Yüzüme değen küçük kar taneleri yolumu kapatmak adına mücadele ediyor gibiydiler gözlerim kapalı fakat zihnim yolu iyi biliyordu. Rotasız bir gemi gibi... Gemim batmamıştı rotasını çizebilecek kadar cevval fakat içindeki kaptan çoktan ruhunu şeytana satmıştı.
Sahi iblis yanımda mıydı? Bu Urfa şehrinde, ini sol yanımdaki kalbimin en ücra köşelerinde nefes alıyor muydu? Yoksa ini kaptan gibi ölmüş müydü?
Zangırzangırkoştuğum meydana sonunda gelmiştim. Nefes nefese kalmış bedenim her iki düşman ailenin birbirine silah çekişine şahitlik etti. İnsanların bir kısmı yarım çember oluşturmuş olacakların esaretini keyifle izliyorlardı.
Düşman gözüyle bakılan suretler ellerindeki silahlarla taçlandırıyorlardı.
Asıl şeytanın ini yanımda değil Aksoy varisinin kalbinde taht kurmuştu.
Soğuk bir rüzgar sol yanımdan esti ve beraberinde yalnızlığı, sefilliği ve saflığın emaresi olan kar tanelerini saçlarımın ucundan sıyırttı.
Anlam yükleyemeyen zihnim bir anda öfkeyle dolup taştı, ezgilerimde lanetli bir kin ve nefret akıyordu. Hayatımda hiç bu kadar olumsuz duyguları bir arada yaşamadığımıhatılardım ve öfkenin cesaretine aldanıp Aksoy'ların Ağası olan Baran Ağaya karşı hırsla yürüdüm.
Adımlarım koca ormanın ağaçlarını çırılçıplak edecek kadar zalim, içimdeki küçük, bir o kadar da tehlikeli olan ruhumu dahi bir köşeye sindirecek kadar güçlüydü. Zemin dahi adımlarımınsağlamlığından kaçar olmuştu.
Bu hırslı gelişim insanların bakışlarını kendime kenetlemiş oldum ama bu umrumda bile değildi. Baran ağa kuzenim Yavuz'a silah çekmiyordu onun yanında kim olduğunu bilmediğim bir adama silah tutuyordu. Aynı şekilde dedem de Baran Ağaya....