3.BÖLÜM: "IŞIKLARI SÖNDÜRMELİ"

153 120 15
                                    

3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3.BÖLÜM
"IŞIKLARI SÖNDÜRMELİ"

Özgür bırakın son kalem mürrekebinden akan siyahlığı, beyazın üzerinde son bulma arzularını....

(2 ay sonra)

Cılız bir mum ateşi ne kadar çok can yakabilirdi? Devranları tersine döndürebilir miydi? Kaderi baştan yazdırabilir miydi? Bir ölümün sonucu kaç felaket doğurabilirdi ya da kaç yaranın üzerine kezzap dökebilirdiGerçekleri konuşmak gerekirse kader defterine istediğimiz cümleleri dökelim, bir çok kalemi heba edelim sonuç olarak istediğini yazmaz mıydı? Adı üstünde kaderdi bu serzeniş etmek yasak, mateme gömülmek yasaktı geri adım veya düşmek, duraklamak yasaktı. İstenilen tek şey hep ilerlemek.

Yaralı mısın düşmek yok ilerleyeceksin. Kırgın mısın kırgınlık yüreğini yakmasın ilerlemek zafer kazandırsın neler yaptığın kimsenin umrunda olmaz kader sayfaları dahi bir sonraki sayının üzerine düşmezdi sadece ilerleyişini kutlarken narşın tadını tatmin edebilirdin. Fakat hengi zafer beni böbürlendire bilirdi ki?

Ben ayaklarımın altındaki yolları kaybettim ve şimdi ise bataklıkta yürüyorum. Ben arkamdaki koca dağları bir heyelana sunarken paramparça oluşunu izledim. Hangi zafer uğruna tatmin olabilirdim ki?

Ben biricik kahramanım olan babamı kaybetmişim ve şimdi kaderin benden istediği ilerleyişi yapmak için çok yorgunum, aciz bedenim ruhuma lanet okurken ruhum köşelere çekilmiş uzaklardan beni izliyor ve ben nasıl ilerleyebilirdim ki?

Kerbela bir toprağın üzerinde zorlukla çiçek açtırmak gibiydi bu hikaye.

Ve şimdi kaderimin kalemini ellerimde hissederken ne yazacağımı bilmemek, beyazlığı siyah bir mürekkebe kurban vermek canımı yakıyordu.

İki ay geçmişti. Ve ben iki ayı acılarıma kurban vermiştim, vicdanımın sesini sonuna kadar kısmış, ruhumu sessizliğin matemine gömülü bir kutuya koymuştum.

O kutu karaydı. O toprak soğuktu. Hayatım farklı bir dünyanın benliğinde idi ve ben sadece uzaklarda sessizce izliyordum.

İki ay geçti. Dilime mühür vuruşuma, kaybetmenin yasını saniye saniye bilerek iki ay geçti. Kin ve nefret arzumun artışına tam olarak iki ay geçmişti.

İki ay geçti. Yüreğimin bir kor misali yanışından, içimdeki müziğin son notalarını piyanoya dökerken ki son sevgi sözcükleri....

ZİFİRİ Where stories live. Discover now