Dudaklarımızın ayrılma sebebi telefonumun çalmasıydı. Kot şortumdan telefonu çıkartıp kulağıma götürdüm.
"Abla?" Dedim sorar vari bir tonda.
"Nerdesiniz? Ne zaman geliyorsunuz? Barıştınız mı Demirle? Ne dedi? Ne konuştunuz?" Ablam aralıksız saydı sorularını.
"Abla önce derin bir nefes al ve ardından sorularını bir kenara bırak." Ablama yatıştırıcı telkinler verdim.
"Abla birazdan geleceğiz daha sonra konuşalım." Diyip ablamı dinlemeden telefonu kapattım.
"Demir."
"Efendim?" Diye sordu büyük elleri bacaklarımda gezerken.
"Otele dönelim mi ablam gelin diyor bu akşam döneceğiz zaten?"
"Tamam gel gidelim." Başımı sallayıp kaportadan indim.
Demir arkada çalan şarkının sesini kısarken emliyet kemerimi bağlayıp arabanın camını açtım.
Demir gaza basarken geldiğimiz yolu izlemeye başladım.
*
Otele girdiğimizde Demir personelle hararetli bir şekilde bir şey konuşuyordu. Olduğum yerde onu beklemekten sıkıldım asansöre yöneldim ve odamızın olduğu katı tuşladım.
Asansör katında durup kapılar iki yana açılırken bir adım attım dışarıya ve koridoru adımladım.
Odanın önünde bağdaş kurmuş ve olduğu yere çökmüş ablamı gördüm. "Abla." Dedim gülmek isterce.
"Nerdesin be sen?"
"Resepsiyonda Demir'in başını bekledim ama bir türlü bitmedi bende sıkıldım çıktım yukarı. " oda kartını sensör yaklaştırıp açtım oda kapısını.
"Ee ne konuştunuz?" Diye sordu içeriye benimle birlikte girerken.
"Ablacım biz bir iki saate çıkarız değil mi?"
"Evet de sen konuyu değiştirme anlat bakayım." Dedi kendini yatağa atarken.
Ablama gözlerimi devirdim ve otel odasının her yerinde olan eşyalarımı toplamaya başladım.
"İcoşum." Dedi sona doğru bastırırken harfleri.
"Söyle bakalım Zelâlim benim."
"Ablam, anlat işte ya ne olacak?"
"Abla!" Diye ikaz ettim onu.
"Vallah da tillah da ölümü gör."
"Aa manyak kadın tamam be anlatıyorum." Dedim banyoya geçerken.
"Ablası kurban anlat dinliyorum ben." Dedi arkamdan koştururken.
"Ya şimdi nerden başlasam?" Dedim yalandan düşünürce.
"Sen başla gerisi gelir." Dedi o da eşyaları toplamama yardım ederken.
"Önce konşutum biraz, aslında konuşmaya direkt Demir girdi. Söyledi aklından geçenleri bana, bende fazla bir şey demedim ama yine de konuştum, bir kaç özür diledi benden-"
"Eee?" Dedi sabırsız çocuklar misali.
"Kesmesene anlatıyorum işte." Elimde eşyalarımla banyodan çıktım ve büyük valizimin başına geçtim.
"Sevmeyi bilmiyor, bilse bile göstermeyi bilmiyor abla. Sevmeyi öğretmemi istedi benden." Dedim valizimden giyecek bir şeyler çıkartırken.
"Nasıl yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşım | Yarıtexting
Teen FictionMahallenin güzeller güzeli, öğretmen İclâl'i, mahallenin ağır abisi, Yüzbaşı Demir'e asılsa ne olur? İclâl yıllardır sevdiği adamı elde etmek için gözünü karartmış kesin bir yolda ilerlerken Yüzbaşı Demir neler yapacak onun bu kesin tavrı karşında...
