Yüzbaşım | Yarıtexting

62• Final

*Final ya hani bol bol yorum yapar mısınız? İyi okumalar*

BİR KAÇ AY SONRA...

Sonunda yaz ayı gelmişti. İzmir'e geleli bir kaç hafta; Muğla, Datça'ya -ablamların yazlık evi burada- geleli henüz bir kaç gün oluyordu.

Yüzüme gelen ağırlık ile uyandım. "Balın." Diye mımızlandığımda, güldü ve babasının yanına saklandı.

Demir uyumaya devam ederken gözü kapalı kolunu kaldırıp kızını aldı. "Demir." Diye dürttüm onu, uyanmasını isterce.

"Ne oldu?" Diye mızmızlandı. "Uyan."

"Uyanıyorum hanımım bir dakika." Ona oflarken yataktan kalktım.

"Gel bakalım küçük fıstık tanesi." Balın'ı kucağıma çekerken kolları omuzlarıma ritim tutarca vurdu. "Günaydın anniş." Dedim kızım yanağını öperken.

Dolabın kapağını açıp hem kendime hem Balın'a kıyafet aldım.

Banyoya geçtiğimde Balın'a duş aldırdım. Balın'ın bedenini kurularken bana kıkır kıkır gülüyordu. "Aşkım benim." Burnunu öptüğümde bana öpücük bıraktı.

"Ayy annişim kurban olurum seni verene, iyi ki doğurmuşum seni ben ya." Elleri yankalrımı bulurken hızla bezini bağladım ve üzerine beyaz, kirazlı tatlış mı tatlış bir elbise giydirdim.

Saçlarına dalin sıkıp taradığımda hızla kurumuştu. Saçlarını lastikle iki yandan küçük topuzcuklar yaptım. Sarı saçları aynı benim gibiydi.

"Gel bakalım anniş." Balın'ı kucağıma alıp tekrar odamıza girdiğimde Demir uyuyordu. Ona gözlerimi devirirken Balın'ın saçına küçük incili çıtçıtlı tokarlardan taktım kendi çantamdan çıkartıp.

Terliklerimi ayağıma giyerken odadan çıktım. "Günaydın." Alt kata inerken ablamlar uyanmış mutfakta kahvaltılık hazırlıyorlardı.

"Oyşh teyzoşum günaydın." Ablam Balın'ı kucağımdan alırken kendime su doldurdum. "Abla duş alıp geleceğim sen ilgilensene biraz."

"Tamam sen git biz hallederiz." Hatice'ye öpücük atarken koşar adımlar banyoya çıktım. Duşumu alıp odaya geçtim.

Kot şortumu giyerken üzerime de lilaya kaçan bir tonda tişört giydim. Saçlarımı taradım ve salık bıraktım. Bu sürede Demir hâlâ uyuyordu.

Yatakta Demir'in yanına sokulduğumda gözleri kapalıydı. Bedenimi kaldırıp Demir'in üzerine bıraktım.

Demir ellerini belime sararken ona sırnaşa bildiğim kadar sırnaştım. "Günaydın sevgilim." Dediğimde elleri bedenimde süzüldü. "Günaydın hatun." Dudaklarıma bıraktığı buse ile gülümsedim.

"Uyandın mı kocacım?" Sakallarını sevdim. "Uyan hadi, ablamlara kahvaltıya yardım edeceğim." Tekrardan dudaklarımı öptü. "Tamam sevgilim." Demir'in üzerinden kalktığımda üzerimi düzelttim ve telefonumu alıp odadan çıktım.

Telefonumu şortumun cebine sıkıştırırken mutfağa indim. Batın ve Yiğit, Balın'ın oyuncağı olmuşlardı resmen.

Daha konuşamayan kızım kocam dahil üç koca adamı önünde oyuncak etmişti. "Ablam, kahvaltıdan sonra sahile inelim diyoruz." Diyen ablama başımı salladım.

"Uyar bana, inelim değil mi Hatice?" Hevesle salladı başını. "Nerede eğlence ben orada, o yüzden ben okeyim" ona gülerken kahvaltı sofrasını tamamen kurduk.

"Balın için püre yapsak mı?" Diye soran Hatice'ydi. "Aslında başlasak olur biraz gıdaları almaya başlamalı hem yaz geldi, bebeğinin içi yanıyordur ferahlar." Dediğimde onayladılar beni.