Yüzbaşım | Yarıtexting

40•

*aşk bahçelerim yorum bırakmayın unutmayın, iyi okumalar*

Bugün Demir geliyordu. Onu askeriyede karşılamak istiyordum bu yüzde hızla hazırlandım.

İspanyol paça, lacivert bir kumaş pantolan giyerken üzerime pantolumla aynı renkte sweatshirt alıp saçlarımı taradım.

Yâr: Sevgili yüzbaşım neredesiniz?

Yüzbaşım: Timle birlikte dönüş yolundayız.

Yüzbaşım: Sen yavrum?

Yâr: Ne yapıyım evde oturdum müstakbel kocişkomu bekliyorum.

Yüzbaşım: Güzelim o kadar özledim ki ama bugün gelemeyebilirim yarın gelsem?

Yâr: Neden sevgilim?

Yüzbaşım: aınternet çekmiyor.

Yâr: Ne!?

Sinirle telefonu bıraktım. Bir şeyler dönüyordu. Yüzüme gram makyaj yapmadan saçlarımı at kuyruğu yaptım ve swatshirtimi de üzerime geçirdim.

Çantamı, araba anahtarımı ve eşyalarımı alıp çıktım. Leylim ablayı aradım hemen. O da diğer yüzbaşının eşiydi.

"Alo, Leylim abla." Dedim arabayı çalıştırırken. "Buyur tatlım."

"Rahatsız ettim kusura bakma." Dedim mahcup bir tonda. "Ah tatlım olur mu öyle şey söyle bakalım."

"Demirler ne zaman askeriyede olacak?" Diye sordum lambalarda dururken. "On yada on beş dakika tatlım bir sorun mu var?" Diye sordu. "Hayır abla, karşılamak istiyorum ama söyleme lütfen." Leylim abladan onaylayan sesler gelince telefonu kapadım.

Gaza bastığımda yolu yarılamıştım. Yol altımdan akıp giderken askeriyeye varmıştım.

Askeriyenin kapısı benim için açıldığında araçtan indim ve bahçeye doğru ilerledim. Leylim ablada bekliyordu. "Ah merhaba tatlım."

"Demir abi de mi gitti?" Diye sordum. Onun eşinin adıda Demir'di. "Evet tatlım." Ona gülümsediğinde timlerin araçları girmişti.

Bir kaç asker, Polat ve Demir abi önden geldiğinde en sonunda o indi.

Bir kolu sargılı ve diğer kolunda küçük bir bebek taşıyordu. "DEMİR!" dedim panikle ikaz edercesine.

Koşarak yanına gittiğimde Leylim ablada arkamdan gelip bebeği almıştı. "Ne oldu sana?" Dedim koluna bakarken. "Sen neden geldin?" Dedi beni umursamadan.

"Sence sevgilimi görmeden bırakacağımı mı sandın?" Dedim azarlaca. Çevremizdeki insanlar azalırken Demir konuştu. "Seni özlemişim." Deyip dudaklarıma masum bir öpücük bıraktı. "Demir ne oldu sana?" dedim koluna dokunurken.

"Yukarı çıkalım üşüyeceksin." Dediğinde yanında gittim. Askeriyeden içeri girdiğimizde Banu diğer askerlerle ilgilenirken Demir'i gördü. "Yüzbaşım." Dedi dibimizde biterken.