Gizli sayılar

23.1K 1.5K 1.3K
                                    

Başlamadan önce söylemek istedim. Bu kitap Linus'un devamı. Yeni bir hikaye değil. Bir biriyle bağlantılı.

O zaman Efra ve Linus nerde derseniz burdalar merak etmeyin. İlerdeki bölümlerde her şey ortaya çıkacak. Şu an söylersem spoi olur. Hadi şimdi bölüme geçelim.🤎

meeeeysaaa bu bölümü ithaf ediyorum ❤️🤎

☄️☄️☄️

"Enes, sanırım o oyuncak lanetli" Enes gülmeye başladı. Sinirle koluna yumruk vurdum.

"Ben ciddiyim"

"Senin bu huyun çocukluktan beri değişmedi. Aç gözlerini de gerçeğe bak. Lanetli oyuncak diye bir şey yok" Onu ilk defa ciddi konuşurken görmüştüm.

"Bir bildiğim var da konuşuyorum. İçeri gel hadi" Kafasını salladı ve beraber eve gittik. Evde sadece annem vardı o da mutfakta yemek yapıyordu.

Enes'le beraber odama girdim ve Timi'yi pencerenin önünden alıp yatağa oturdum. Enes de yanıma oturdu.

"Bak şimdi. Ben bu oyuncağı dün kütüphanede bulmuştum. Hoşuma gittiği için aldım. Ama nereye koyarsam koyayım yine hep bu pencerenin önünde beliriyordu. Başta ben öyle düşünüyorum sandım. Sabah annem oyuncağı gördüğünde atmamı istedi. Biliyorsun annemin oyuncak bebek fobisi var. Ben de bir şey diyemedim. Sabah dışardaki çöp kutularına attım. Hatta annem geri alamamam için üstüne mutfak artıklarını bile attı" Ağzı açık beni dinliyordu. İnanmasını beklemiyordum. Ama galiba inanmıştı.

"Sen ciddi misin?" Başımı onaylar anlamda salladım.

"Çüş bunu satarsak ne para eder bir düşün" Ağzım açık ona bakıyordum. Ben lanetli diyorum o para diyor.

"Sen iyi değilsin"

"Ne var ki bunda? Bana ver ben hallederim. Hem sen kurtulmak istemiyor musun?" Hiçbir şey demeden ayağa kalktım ve çekmeceden eski kıyafetlerinden çıkan kağıdı alıp ona uzattım.

"Ne bu?"diye sordu ve kağıdı alıp okudu.

"O mu verdi?"

"Eski kıyafetinden çıktı" Kaşlarını çatarak notu tekrar tekrar okudu.

"Neden yardım istiyor acaba?" Omuz silktim.

"Belki de o da bizim gibi normal bir insandı. Ama ruhunu bu oyuncağa hapsetmişler" Yatağa oturup heyecanla konuştuğumda Enes kahkaha attı.

"Yok daha neler"

"Daha yaratıcı bir fikrin varsa buyur"dedim sinirle.

"Küçük bir çocuk ölmüş ve ruhu bu oyuncağa girmiş" Onun yaptığı gibi ben de kahkaha attım.

"Sen de fazla film izlemişsin"

"Ne o zaman?"

"Benim dediğim daha mantıklı"dedim omuz silkerek.

"Aklıma bir fikir geldi"dedi aniden. Ben ne olduğunu soramadan o çalışma masamdan bir kağıt ve kalem çıkardı. Daha sonra Timi'yi götürüp yere oturttu. Kağıt ve kalemi de önüne koydu.

"Eğer lanetliysen buraya bir şeyler yaz"diye fısıldadı. Daha sonra yanıma geldi.

"Hadi biz dışarı çıkalım" Bu fikir her ne kadar bana mantıksız gelse de denemekten bir zarar gelmezdi.

Beraber dışarı çıktık ve bir süre bekledik. Yaklaşık on dakika salonda oturduk ve odaya geri döndük.

Yavaş yavaş oyuncağın yanına gittik. Koyduğumuz pozisyonda durduğu için pek umudum yoktu.

"Defne bak" Enes heyecanla konuştu. Yanına gittim ve elinden kağıdı alıp içine baktım.

6 7 21 1

"Bu ne demek?"diye sordu.

"Bilmiyorum. Bir şifre gibi" Kafasını salladı.

"Hadi çözelim. Of çok heyecanlı"dedi Enes ellerini bir birine çırparak.

"Bana bak sen yazmadın değil mi?"diye sordum şüpheyle.

"Hayır tabii ki yemin ederim"

"Peki" Yatağa oturduk ve bilgisayarımı kucağıma koydum

Google'a girdim ve 6 7 21 1 yazdım. Bir sürü alakasız fotoğraflar çıktı.

"Efra" diye fısıldadı Enes. Kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ne?"

"Alfabedeki harflerin sırasına göre yaptım. 6. harf 'E' 7. harf 'F' 21. harf 'R' ilk harf ile 'A'. Efra" Mantıklı gelmişti. Ama Efra neydi veya kimdi?

"Daha önce hiç böyle bir isim duymamıştım"dedim.

"Ben bir filmde duymuştum. Ama bunun ne tür bir anlamı olabilir ki?" Omuz silktim ve bu sefer Efra yazıp arattım. Yine bir sürü alakasız sonuç çıkmıştı.

Enes yataktan kalktı ve yeni bir kağıt parçası koydu.

"Efra kim?"diye fısıldadı ve kolumdan tutup beni dışarı çıkardı. Çıkmadan önce kağıdı değiştirip yenisini koydum ki Enes'in yapmadığından emin olayım.

Yine on dakika bekledik ve tekrar içeri girdik. Bu sefer Enes'ten önce ben notu aldım.

18 17 25   2 25 15 25 17

"Bu sefer baya uzun yazmış. Hadi bakalım" Yatağa oturduk ve alfabeye bakarak teker teker harflere baktık.

Onu bulun

"Bu oyuncak da bir garip ha! Kim olduğunu bilmeden bulmamızı istiyor" Onu onayladım.

"Nerden bulabiliriz ki?" Omuz silkti ve tekrar kağıt koydu.

Yine aynı işlemi yaptık ve on dakikanın ardından geri döndük.

Ama bu sefer kağıt boştu ve Timi yerinde yoktu. Enes tedirginlikle onu ararken ben direkt pencerenin yanına baktım. Yine oradaydı.

"Baksana" Enes yanıma geldi.

"Sürekli olarak karşı taraftaki ormana bakıyor. Sence bunun bir sebebi olabilir mi?"

"Mantıklı. Hadi gidelim!" Dedi Enes. Beraber evden çıktık. Enes'in çantası büyük olduğu için Timi'yi içine koymuştuk.

Ormanın girişine geldik ve etrafı aradık. Ama hiçbir şey yoktu.

"Acaba derinlere mi gitmemiz gerekiyor?"diye sordu Enes.

"Olmaz. Bu orman çok sık. Kayboluruz" Kafasını salladı. İşe yarar bir şey bulamayınca eve geri döndük.

"Şimdi ne yapacağız?"

"Bilmiyorum"

Tam bu anda abim bir hışımla odama girdi.

"Abi sen ne ara geldin?"diye sordum korkuyla. Timi'yi görürse başımız belaya girebilirdi. Neyse ki Enes'in çantasından çıkarmamıştık.

"Siz n'apıyorsunuz burada?" Bir Enes'e bir bana şüpheli bakışlar atıyordu.

"Öğretmen proje ödevi vermişti de. Onu yazıyorduk"dedi Enes muhteşem bir bahane uydurarak. İkimiz de hâlâ okul kıyafetlerimizleydik. Abim ikna olmuş ki bir şey demeden odadan çıktı. Derin nefes aldım.

"Helal lan" Güldü.

"Hadi evlenelim" Gülüşüm yüzümde soldu.

"Timi'yi götüne sokmadan sus"

"Timi kim lan?! Beni mi aldatıyorsun?"

"Oyuncak işte"

"Haa...koya koya Timi mi koydun ismini yani?" Kafamı salladım.

"Harbi ismi ne acaba?"dedim.

"Şimdi öğreniriz" Enes Timi'yi çantadan çıkardı ve yere koyup kağıt kalem koydu.

"Sana zahmet ismini yaz şuraya" Dışarı çıkıp beklemeye başladık.

Heyecanla geçen on dakikanın ardından koşarak odaya geri döndük. Hızla kağıdı Enes'ten önce kaptım ve baktım.

15 12 17 25 22

Kayıp İMPARATOR (Tamamlandı)Where stories live. Discover now