Diana

20.5K 1.5K 1.2K
                                    

Bu bölümü Priww47 ve Beyzawq13. 'e ithaf ediyorum 🤎❤️

🍄

Korkudan koşarak evden çıktım. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. O kutuda ne vardı böyle?

"Efra iyi misin?" Arkamdan ses duyunca ani bir refleksle çığlık attım. Elimle kalbimi tutup kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"N'oldu?" Endişeyle sordu. Onu görmenin rahatlığıyla aniden sarıldım. O da kollarını belime doladı ve saçlarımı okşadı.

"Sen ne yapıyorsun burda?" Diye sordum ağlamaklı sesimle.

"İyi olmadığını hissettim"

"O kutuyu sen mi koydun?" Diye sordum endişeyle.

"Hangi kutuyu?"

"Bilmiyorum. Ben odamdayken salondan bir ses geldi. Gittim baktım kimse yoktu. Daha sonra kapı çaldı. Siyah bir kutu vardı. Ben de sen koymuşsundur diye aldım ama bir türlü açamadım. Korkutucu şeyler olmaya başladı. Ben de çöpe attım ama geri döndüğümde odamdaydı" Linus şaşkınlıkla beni dinliyordu.

"Korkma. Gel benimle bakalım neymiş bu kutu"

Beraber eve geri döndük. İlk önce salona baktık. Orda yoktu. Odama geldiğimde olduğu gibi yatağın üstünde olduğunu gördüm.

"İşte bu kutu" Linus kutunun yanına geldi. İlk önce eliyle açmayı denedi. Ama açılmadı.

"Şifresi var"dedim. Yan tarafına baktı ve rastgele bir şeyler denedi. Ama tutmadı.

Daha sonra elini kutunun üzerine koydu ve gözlerini kapattı. Kırmızı ışıklar çıkınca geri çekildim. Kutu resmen eriyordu.

Sadece üst tarafını eritti ve elini çekti. Hızla yanına gelip kutunun içine baktım.

Kutunun içinde bir oyuncak bebek vardı. Bu aynı Linus'un oyuncak haline benziyordu. Ama onun kız haliydi.

"Bu kim?"diye sordum tedirginlikle. Omuz silkti. Oyuncağı eline alıp incelemeye başladı.

"Her kimse benim taktiğimi çalmış"dedi sırıtarak. Ben burda korkudan mutasyon geçirirken o şaka yapıyordu.

"Kimsin sen?" Oyuncağa döndü ve ciddi bir tavırla sordu.

Ancak en ufak bir hareket dahi yoktu.

"Eğer cevap vermezsen seni de eritirim" Linus tehditkar bir sesle konuştu ve oyuncağı yatağın üzerine koydu.

Oyuncak bir anda gözlerimin önünde genç bir kıza dönüştü. Kafasını aşağı eğmiş öylece duruyordu.

"Kimsin? Ne istiyorsun?" Diye sordu Linus. Anladığım kadarıyla bu kız Linus'tan en az benim ondan korktuğum kadar korkuyordu.

"Kötü bir niyetim yoktu"dedi cılız bir sesle.

"Niyetine sonra geliriz. Şimdi kim olduğunu söyle!"

"Adım Diana. Sanırım senin kardeşinim"

"Oha!" Şaşkınlıkla bir Diana bir de Linus'a bakıyordum.

"Saçmalama. Benim bir kız kardeşim yok. Hadi var diyelim Efra'mın yanına gelip de onu korkutmanın anlamı ne?"

"Beni o kutuya hapsettiler ve sadece senin açabileceğini söylediler. Seni bulamayınca da mecbur Efra'nın yanına geldim"

"Efra'yla olan aşkınız dilden dile dolaşıyor" Bir anda gülümseyerek konuştu. Linus da sırıtarak bana baktı ve göz kırptı.

"Ne konumuz bu mu şimdi?"dedim sinirle.

"Doğru...kardeş olduğumuzu kim söyledi ve neden seni bu kutuya hapsettiler?"

"Fier teyze" Linus'un yüzü soldu.

"Nerde o uğursuz?"

"Neden öyle diyorsun? O gerçekten çok iyi biri"

"Seni kutuya o hapsetmedi mi?" Diye sordum.

"Hayır. Ben otuz yıldan fazladır bu kutudayım. Fier teyze buldu beni. Ama dışarı çıkaramadı. Kardeş olduğumuzu da o söylemiş. Sadece o zamanlar biliyorsun ki kız çocuklarını yakıyorlardı. Bu yüzden beni saklamışlar" Duyduklarımla şok olmuştum. Demek eskiden kız çocuklarına yapılan zulümler sadece Dünya için geçerli değilmiş.

"Yine de bundan emin olmalıyız" Diana kafasını salladı.

"Efra'm sen bekle burda biz birazdan geliriz"

"Ya ben de gelmek istiyorum"

"Tamam gel hadi" Birlikte garip bir labaratuvara geldik. Beyaz astronot kıyafetine benzeyen bir kıyafet giymiş adam bize yaklaştı.

"Efendim bir emriniz mi vardı?"diye sordu baş eğerek.

"Şu kızla dna testi yapın bakalım kardeşlik bağı varmı" Kafasını salladı.

Daha sonra Linus gözlerini sıkıca kapattı ve garip siyah sıvıdan aktı. Adam o sıvıyı bir şırıngaya doldurdu. Daha sonra aynı işlemi Diana'ya da yaptılar.

"3 saate sonuçlar çıkar"

Labaratuvardan çıktık. Linus beni evime geri getirdi.

"Daha iyi misin?"diye sordu.

"İyiyim merak etme" Gülümsedi ve bana yaklaşmaya başladı. Çok yakındık. Fazla yakındık.

Bana o kadar yaklaşmıştı ki konuşursam kötü şeyler olabilirdi. Piç bir şekilde sırıtıyordu.

"Hi!..pardon pardon özür dilerim" Diana'nın sesini duyunca Linus sinirle nefes verdi ve ona döndü.

"Sana sarayda kalmanı söylemiştim" Dişlerinin arasında sinirle konuştuğunda tırsmıştım.

"Sadece Efra'yla tanışmak istemiştim"

"Çok iyi ettin. Hadi biz mutfakta tanışalım" Diana'nın kolundan tutup mutfağa götürdüm. Kurtarıcım.

"Tamam zamanında geldin!"dedim sevinçle. Şaşırmıştı.

"A aa niye? Ne güzel öpüşecektiniz"

"Saçmalama!" Sinirle koluna vurdum. Güldü.

"Bence gerçekten çok iyi yakışıyorsunuz"

"Tanıştınız mı bakalım?" Kapının önünde Linus'u görünce afalladım

"Yok daha. Git sen" Kahkaha attı.

"Şu an kulaklarına kadar kızardığının farkında mısın?" Alayla konuştu. Diana da güldü.

"Ya Linus biliyor musun ne hatırladım?! Ben seni henüz affetmiş değilim. Hadi git şimdi" Kahkahası durdu.

"Efra'm yapma böyle. Hem Diana sen ne diye utandırıyorsun bebeğimi?" Bak hâlâ bebeğim diyor.

"Linus!"

"He canım söyle birtanem"

"Gider misin?"

"Sen yeter ki iste. Ama çok şey yapma sonra geri dönmesem ağlarsın" Bir anda ortadan kayboldu.

"Affet artık şu çocuğu. Bak çok seviyor seni. Belli ki sen de seviyorsun. Naz yapma"

"Belki biraz"

🍄

Diana'yla uzun bir süre konuştuk. Gerçekten tatlı bir kızdı ama fazla konuşkandı.

Aslında Linus gelmeseydi sırf tepkim hoşuna gitti diye beni korkutmaya devam edecekmiş.

Her ne kadar Linus'la hiç görüşmemiş olsalar bile karakter olarak tıpatıp aynıydılar.

"Aha üç saat doldu. Test sonuçları çıkmış olmalı. Hadi ben kaçar"

Kayıp İMPARATOR (Tamamlandı)Where stories live. Discover now