Linard

16.9K 1.3K 1.4K
                                    

"Kızım artık sorularımızı cevaplamayı düşünüyor musun?" Evet tahmin ettiğiniz gidi, ailem yine beni sorguya çekmişti.

Linus gittiğinden beri saatler geçmişti. Ancak gelmemişti. Umarım bir an önce gelir de bu durumu telafi eder yoksa ailem beni rahat bırakmayacak.

"Lan bir şey söylesene!" Cenk bağırdığında istemsizce irkilmiştim. Babamın yüz ifadesi değişti ve Cenk'e döndü.

"Bağırma kızıma" Nedense duygulanmıştım. Cenk hiçbir şey demeden 'ne haliniz varsa görün' bakışı atarak gitti. Babam geldi ve yanıma oturdu.

"Hadi kızım söyle. Tüm bu olanlar bir ilizyon gösterisiydi değil mi?" Onlara daha fazla yalan söylemek istemiyordum. Cevap vermedim. Sadece başımı aşağı eğdim. Babam sıkıntıyla derin bir nefes aldı.

Kapı çaldığını duydum. Sabahtan beri kapının önünde sessizce bizi dinleyen Defne yine sakin adımlarla gidip kapıyı açtı. Gelen Linus'du. Babam ve annem yanına gitti. Üzgün gözüküyordu.

"Olanlar için gerçekten çok üzgünüm"dedi mahçup bir şekilde.

"Mantıklı bir açıklama bekliyorum"dedi Cenk odaya girerek. Linus'un üzgün hali bir anda yok oldu ve sinirle Cenk'e döndü. Cenk irkilmiş gibiydi.

"Sen bu aralar fazla kaşınıyorsun" Cenk şaşkınlıkla Linus'a bakıyordu. Sanırım bunu beklemiyordu.

"Pardon?"

"Ben özürü anne ve babasından diliyorum. Sense kapat çeneni ve burnunu sokma" Defne gülecek gibi olsa da eliyle ağzını kapatıp sakin olmaya çalıştı.

"Oğlum sen Cenk'i boş ver. Bize dün olanları açıkla"dedi babam sabırsızca. Geçip koltuğa oturdular.

"Dünkü o adam ben değildim. Evet biliyorum olanlar çok garip geliyor. Şu an sadece bunu söyleye bilirim. Benim herhangi kötü bir niyetim yok. Efra'yı da çok seviyorum"

"Yani gerçekten insan değil misin?"diye sordu annem korkuyla. Linus başını olumsuz anlamda salladı.

"Kızım sen de biliyor muydun? Hiç şaşırmadın"diye sordu babam Defne'ye. Defne çekincen bir şekilde başını salladı.

"Evet baba" Annem elini kalbine götürdü. İyi gözükmüyordu.

"Merak etmeyin. Size bir zarar vermem. En fazla oğlunuzu öldürürüm"dedi Linus anneme gülümseyerek. Ağzım açık kalmıştı. Sanki normal bir şeymiş gibi söylüyordu bunu.

Onu uyarmak amacıyla sahte bir şekilde öksürdüm. İmamı anlamış olacak ki, ifadesi ciddileşti.

"Yani öldürürüm derken ciddi anlamda değil tabiiki" Eskiden olanları hatırlayınca aslında gayet ciddi olduğunu anlamıştım.

"Ben kızımın böyle biriyle sevgili olmasını istemiyorum"dedi annem aniden sertleşen ifadesiyle.

"Katılıyorum. Linus çok kötü biri. Kızınızı öldürebilir" Tanıdık olmayan bir ses duyunca aniden irkilmiştim. Karşımızda kim olduğunu bilmediğimiz Linus'a az da olsa benzeyen bir adam vardı.

Hepimiz şaşkınca ona bakarken Linus sinirle bakıyordu. Adam bunu görmezden geldi ve annemin yanına gitti.

"Teyzeciğim bu Linus var ya, zamanında kızınıza neler yaptı neler. Onu öldürmeye çalıştı biliyor musunuz?" Şaşkınlığım kat be kat artıyordu.

Linus sinirle adamın yanına gitti ve yakasına yapıştı.

"Demek kendi ayaklarınla geldin..Lenard"

"Linard abiciğim, Lenard değil"dedi Linus'un dediğini düzelterek. Bir dakika. O abi mi demişti?

"Linus senin de maşallah kardeşlerin bitmiyor. Biri kutudan çıkıyor biri bilmem nerden çıkıyor"dedi Defne gülerek. Linus ona sinirle bakınca ifadesi ciddileşti ve babamın arkasına saklandı. Linus tekrar Linard denen adama döndü.

Kayıp İMPARATOR (Tamamlandı)Where stories live. Discover now