i'm hard to love [●final]

79 9 2
                                    

Gezi günü gelmişti sonunda. Eşyalarımı toparlamayı bitirince taehyuna döndüm.
Bitirmemişti, ona yardım etmeye çalıştım.
İznin vermedi ilk defa böyle yapıyordu.
Beraber aşağıya indik okula kadar yürüdükten sonra beklemeye başladık. Taehyun kendi kendine r şeyler söylenip duruyordu onu çok ciddiye almıyordum. Otobüslere binmeye başladık. Taehyunla yan yana oturduk. Kulaklığımı takıp dışarıya bakmaya başladım. Araba daha hareket etmeden taehyunun sıkıldığını fark ettim. Diğerleri arkadaşları da olsa birbirleriyle vakit geçiriyorlardı. Kulaklıklardan tekini ona uzattım. Evet bence gayet romantikti. Omzuma kafasını koyup gülümsemeye başladı. İkimizde aptal aptal sırıtıyorduk.

Sonunda geldiğimizde arabadan indik taehyun yol boyu uyumuştu. Gişe kısmına gidip bilet aldıktan sonra neye bineceğimizi düşünüp durduk.
"Şimdiden söyliyim romantik falan diye sıkıcı şeylere binmem"
"Bir tek dönme dolabı istiyorum"
"En son bineriz"
"Aptal aptal sırıtmaya başladı yine"
"Çok tatlısın"
"Sende öyle"
Gülümsemeden edemedim.
"Şuna binsek olur mu?"
"Peki"

Günün büyük bir kısmını boş boş gezinip en saçma şeylere binmekle harcamıştık. Minho'nun buraya doğru geldiğini fark edince yönümüzü çevirdim. Ama peşimizden koşturup geldi.
"Bak bu jisung, artık segiliyiz"
"Afferim sana minho"
"Nasıl sevgili olduğumuzu anlatıcam, bak şimdi biz otobüste yan yana oturmuştuk tamammı hanji de benden utanıyor falan ben bunun dudğına minik bir öpücük komdurdum sonra görevli hoca arkadakilerin elindeki cipsi mi ne almış öne doğru giderken göz göze geldik gördü diye göt korkusundan iki büklüm oldum.sonra gitti-"
"MİNHO AZ HIZLI ANLAT"
"BAĞIRMA LAN SEVGİLİME"
"SENDE BENİM SEVGİLİME BAĞIRMA"
"Anlatmıyom ya anlatasım kaçtı biz gidiyoz hadi bb"
"Üzüldü çocuk"
"Jisung onu bir öpse kendine gelir"
"Neyse sen onu boşver de gitmemize az kaldı dönme dolaba binelim mi?"
"Gel hadi"

Sıra olmadığı için hızlıca binmiştik. Gün batıyordu gerçekten romantik bir yerdi. En tepeye yaklaşırken yaehyun cebinden bir şey çıkardı. Ufak bir yüzük el yapımı olduğu barizdi, ama tatlı duruyordu. Yüzüğü bana uzatıp konuştu.
"Beomgyu ben güzel sözler söylemekte iyi değilim. Ama gerçekten seni seviyorum. Biliyorsun ki yaşımız küçük dolayısıyla evlenme teklifi falan etmiyeceğim çünkü ayrılabiliriz. Birbirimizi sonsuza kadar sevemeyiz belki ama seveceğimiz sürenin sonuna kadar seni üzmeyeceğime ve tüm kalbimle seveceğime söz veriyorum"
"Söz mü?"
"Söz"
Elindeki yüzüğü parmağıma taktım. Dönme dolaptan indiğimizde ona sıkıca sarıldım. Gerçekten beni sevdiğini hissetmiştim. Bende onu sevdiğim sürenin sonuna kadar üzmeyeceğim, onu tüm kalbimle seveceğim.
"Seni seviyorum taehyun"
"Seni seviyorum beomgyu"

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Selam♡
Öncelikle kitabımı okuyan, yorum yapan, ve oy veren herkese çok teşekkür ederim. Bu kadar okunacağını tahmin etmemişti. Biliyorum çok büyük bir rakam değil ama benim adıma oldukça büyük. Eğlencesine yazmaya başlamıştım gerçektende severek bitirdim. Bu kitabı birisi için yazıyordum kitap bittiğinde onun okuması için kitabın adını ona verecektim ama kitabın daha ortalarına gelmeden aramız bozuldu yani bu kitabı asla okuyamayacak. Yinede gerçirdiğimiz güzel zamanlar adına teşekkür ederim.
Okuduğunuz için tekrar teşekkürler.
Umarım severek okumuşsunuzdur.
❣️❣️❣️

Hard To Love ● TaegyuDonde viven las historias. Descúbrelo ahora