73'- Bir Kabus Biterken

8K 654 47
                                    

Murat'ın hikayesidir...






Genç adam işten çıkmış evine varmıştı. Evinin kapısını açıp içeriye girdiğinde salonun kapısında bir gölge gördü. Işığı açmadı hal böyle olunca. Ayakkabılarını çıkardı, anahtarı bıraktı ve marketten aldığı şeylerle birlikte salonun kapısına yürüdü.

"Perdeleri çektin mi?"

"Evet." Başını salladı, hemen yan tarafta ki kapıdan geçerek mutfağa yürüdü. Elindekileri bıraktıktan sonra dibine kadar giren kadına döndü yönünü. Mutfağa vuran ışık hemen evinin yakınında ki sokak lambasının ışığıydı. Parlak dudaklarına baktı, sonra önü epeyce açık tiril tiril yaz elbisesine. Uzun dalgalı saçları beline dökülüyordu ve kadın sadece duruşuyla adam tribe sokuyordu.

"İstanbul'dan geldiğinden beri görüşemedik" dedi. Bu bir ay öncesiydi.

"Köye gitmişsin" dedi elini yüzüne koyarak. Balık etliydi Zelal. Murat hayallerinden çıkmayan dudaklarını öperken kadının ellerini boynuna sarıldı. On santim uzun olduğundan eğiliyordu üstüne. Ağır ağır öpüşürlerken kadını duvara yaslayıp kısa eteğinin içine soktu elini. Kalın bacağını tutup kaldırdıktan sonra sertliğini kadının bacak arasında sürttü.

"Beni özledin mi?" diye sordu dudaklarını ayırıp alnını yüzüne yaslarken. Yine ağlamak içinden.

"Evet." Fısıltılarla konuşuyorlardı. "Sen beni özledin mi?" Pantolonunun önüne açıyordu bir yandan.

"Senden başka hiçbir şey düşünemiyorum ki."

Bacaklarını tutup kaldırdı ve arasında girdi. Sonra sertliğini kadının sırılsıklam girişine yasladı. Zelal onun yanına gelirken iç çamaşırı giymezdi.

"Benimle gelebilirsin biliyorsun" derken içine girdi. İkisi de içten inlemişti.

"Keşke mümkün olsaydı." Aşırı olmayan bir düzeyde gelgit yaparken öpüşmeye devam ettiler. Duvarda sevişmeyi bırakıp kucağına aldığı kadını salona götürdü, koltuğa yatırdı usulca ve ayırdığı bacaklarının arasında tekrar içine girdi. Kadının göğüsleri loş ışıkta enfes görünüyordu. Tek elini göğsüne koyup sıktı. Elini dolduracak büyüklükteydi göğüsleri.

"Onunla yapmadın değil mi?"

"Hayır."

"Bana yalan söyleme."

"Sadece bir kere, o da köydeyken."

"Seni incitti mi?" Elbisenin önünü açıp göğüslerini ortaya çıkardı. Böylece gelgitlerle hareket eden göğüsleri gözlerinin önündeydi.

"Her karşı çıkışımda olduğu gibi." Murat her seferinde buna daha çok üzülüyordu. Onun morluklarını öperek iyileşirebileceğini sanıyordu. Elinden her şey geliyordu ama bu kadını ailesinin ittiği cehennemden çekip alamıyordu. Sırf o daha fazla üzülmesin diye.

"Zelal!" dedi yabancı bir ses. Bunu duyunca kafaları oraya döndü, sonra apar topar toparlandılar ama adam silah çekti.

"Yapma" diyerek Murat'ın önüne geçti ama adam dehşet veren şaşkınlıkla bir de zor gören gözleriyle ateş ederken,Murat Zelal'i arkasına alıp kurşunlardan korusa da kendi çokta şanslı değildi.

SEV'DAĞLI GELİN Donde viven las historias. Descúbrelo ahora