act fool | beomjun ✓

|1

"Taehyun sana birinin fotoğrafını göstersem bana aşık olması için ona sihir yapabilir misin?" Saçlarını yarım at kuyruğu toplamış, sırtındaki gitarıyla koştururarak yürüyen çocuk sandalyeyi ters çevirerek oturdu.

Bu Beomgyu. Choi Beomgyu. Omuzlarına kadar gelen uzun saçları, emo tarzı, her an her yerde çalmaya başlayacakmış gibi yanında taşıdığı gitarı ve yerinde duramayan gürültücü kişiliğiyle kampüse adımını attığı anda herkesin dönüp baktığı, fakültenin müzik grubunda gitarist olduğu için herkesin 'gitarist çocuk' olarak tanıdığı, sosyoloji üçüncü sınıflardan Beomgyu.

Kimseyle iletişim kurmamasına rağmen herkesin yüz olarak tanıdığı biri. Soobin ve Taehyun'un yanında üçüncü teker olarak dolaşır ve bahar döneminde başlayan futbol müsabakalarında tribünlerin aranan yüzüdür. O zamana kadar okul takımının tek bir maçını bile kaçırmamış, tribünlerde bir maskot gibi seyircileri yönlendirmişti.

"Yapamam kardeşim, başka sorun var mı?"

Bu da Kang Taehyun. Radyo televizyon ikinci sınıf öğrencisi. Bölümün kendi topluluğunda yer almak istemediği için sahne sanatları topluluğunda sihirbazlık gösterileri düzenlemeye yardımcı oluyor. Çabuk el hareketleriyle herkesi gerçekten sihir yaptığına inandırmış biri. Birinci sınıftayken ilk gösterisini hazırlamasına yardımcı olan Soobin ile birlikte.

Soobin ikinci sınıftayken, monoton ilerleyen hayatını değiştirmek için okulun renkli topluluklarından birine dahil olmuştu, yani sahne sanatları topluluğuna. Bu topluluktan öğrendiği şeylerle kendi işletme derslerine yeni bir soluk getireceğine inanıyordu bu topluluğa dahil olurken.

Taehyun ve Soobin'in ilk karşılaşması toplulukta oldu. Topluluk üyeleri Taehyun'un sihirbazlık yeteneklerini abartırken onu bir gösteri düzenlemesi için zorluyordu. Taehyun ise kimsenin onunla bir gösteri düzenlemeyeceğini bildiği için yanında bir asistan şartı koymuştu.

Beomgyu o sıralar Soobin'in topluluk seçimiyle dalga geçtiği için Soobin'e asistan olmasını söylemişti. Soobin ise bunu ciddiye alıp gerçekten Taehyun'un asistanı olmuş ve onu da aralarına dahil etmişlerdi.

"O zaman bana sırrını söyle." Beomgyu ellerini masaya vurarak onunla ilgilenmeyen Taehyun'un dikkatini çekmeye çalışıyordu.

"Ne sırrı?" Taehyun kafasını önündeki kitaptan kaldırıp bıkkınlıkla onu darlayan arkadaşına çevirdi.

"Soobin'i kendine nasıl aşık ettin?" Beomgyu kollarını sandalyeye yaslayıp yalvaran bakışlarla arkadaşına baktı.

"Ne istiyor bu yine?" Soobin tuğla kalınlığındaki kitabını ve notlarını masaya bırakırken sandalyeye oturdu.

"Aşık oldum." dedi Beomgyu. Hemen kalkamayacağını anladığı için gitar çantasını sırtından çıkarıp masaya yaslayarak dik bir şekilde yere bıraktı.

"Kime?" Soobin merakla arkadaşına baktı.

"Ben de tanımıyorum ki. Sahada gördüm onu. Sanırsınız gökten düşmüş bir melek. Galiba dünyanın en güzel adamına vuruldum." Beomgyu abartarak gördüğü çocuğu anlatıyordu.

"Maçlar daha başlamadı ki, ne işin vardı senin sahada?" dedi Taehyun.

"Konumuz bu mu şimdi?" Beomgyu bir şeyleri saklamak ister gibi bağırdı. "Soobin sevgiline bir şey söyle, sihir yapıp onu da bana aşık etsin."

Mızmız bir çocuk gibi konuştuğu için Soobin güldü. Taehyun'un sinirlenmeye başladığını fark ettiğinde Beomgyu'yu oradan göndermek için aklına bir şey gelmesini bekliyordu. "Daha o konuya gelmedik Beomgyu. Taehyun öğrenince onu sana aşık eder."

Beomgyu gözlerini devirdi. "Fotoğrafını göstereyim mi?" Bir çocuğun heyecanıyla elini cebine atıp telefonunu çıkardı.

"Hani tanımıyordun?" Şüpheli bir ifadeyle onu süzdü Soobin.

"Hâlâ tanımıyorum. Sadece yedek kulübesinde otururken fotoğrafını çektim." Beomgyu kocaman gülümsedi.

"Ha bir de izinsiz fotoğrafını çekip onu taciz ettin?" Eğer Beomgyu hemen oradan kaybolmazsa Taehyun onu oracıkta dövebilirdi.

"Onu bana aşık edersen taciz etmek zorunda kalmam." Beomgyu meydan okurken dilini çıkardı. Soobin'in onu Taehyun'un darbelerinden koruyacağını biliyordu. Taehyun ona gıcık olduğu için yumruğunu kaldırıp ona vuracakken Soobin onu durdurdu.

"Hey hey hey! Kesin atışmayı."

"Hiç sevmiyorum bu çocuğu biliyor musun?" Taehyun elini geri çekerken gözlerini devirdi.

"Onur duydum Taehyun-ah." Beomgyu ona bir öpücük atarken Soobin çocuğun fotoğrafını göstersin diye Beomgyu'ya yaklaştı.

"Göstersene."

"Uymasana şuna sen de!" Taehyun, Soobin'i durdurmaya çalıştı.

"Hayatım çok merak ettim ama." Soobin dudaklarını büzüp ona bir öpücük attı.

O sırada Beomgyu çektiği fotoğrafı Soobin'e gösterdi. Soobin telefonu eline alıp yakınlaştırarak baktı fotoğrafa. "Hayatım bu sizin sınıftaki çocuğun arkadaşına benzemiyor mu?"

Taehyun oturduğu yerde dikleşerek Soobin'in ona gösterdiği fotoğrafa baktı. "O galiba."

Soobin aklına çok önemli bir şey gelmiş gibi heyecanla gözlerini açtı. "Ben bu çocuğu birkaç kere de gördüm Beomgyu!"

"Nerede?" Beomgyu onun kolundan tuttu.

"Taehyun'un dersinin bitmesini bekliyordum geçen, o da Taehyun'un sınıfından birini bekliyordu. Bir kere de senin derse girdiğin sınıflardan birinden çıkarken gördüm."

"Ne zaman gördün? Ben de erken geleyim o gün." Beomgyu daha fazla detay duymak için yalvaran gözlerle baktı.

"Hatırlamıyorum ki."

♡♡

SELAM!

Deli dolu bir şeyle geldim bu sefer.

Umarım şimdiden sevmişsinizdir. <3