23

353 44 19
                                    


"Şu smaçları düzgün at artık amına koyayım ya!"diye bağıran karşı taraftan Changbin Hyung'u önemsemeden attım topu.Tam da isabet.Changbin Hyung'un emaneti elendi.Küçük Changbin oyun dışı.

"Ya Jeongin.Ananı siktim."olduğu yerde kıvranırken bir yandan bana kaf atıyordu.Ben de gülüyordum işte.Komikti.

"Hadi son 4 sayı.Daha sonra ciddi maça başlıyoruz."bağırarak konuşan Hyunjin Hyung ile gaza gelmiştim.Karşı takımda olan Chan ile her göz göze gelişimde bana göz kırpıyor,gözümün içine bakarak sayı atıyordu.Sinir bozucuydu bu adam.

"Felix!"Hyunjin Hyung'un Felix Hyung'a seslenişiyle Felix Hyung gökyüzündeki topa bakmış kollarını önüne uzatarak düzgün bir manşetle karşılamıştı topu.Felix Hyung'un atışıyla gururlu bir şekilde gülümseyip Felix Hyung'a bakan Hyunjin Hyung küçük bebeğine bakar gibi bakıyordu.

"Sayı!"Minho hyung filenin altından geçip karşı takımdan Jisung'a sarılırken Jisung Hyung hiçte bu durumdan hoşnut durmuyordu.Enayiler kaybetmişlerdi.

"Isınma maçıydı sonuçta.Şimdi başlıyor asıl maç."dedi Seungmin hyung bankın üstünden su şişesini alırken.O esnada bende Chan'ın yanına gitmiş ona bulaşmıştım.Biraz sinirleriyle oynasam eğlenceli olabilirdi bence.

"Ata sporundu değil mi?"omuz atarak konuşmuş ve yüzüne bakıp ileri adımlamıştım.

"Dalga geçme."oda gülüyordu ama ciddi bir şekilde konuşuyordu.Biraz daha uğraşmaktan zarar gelmezdi.

"Ne dalgası ya?Atalarına ihanet ettin resmen."dediğim gibi koşmaya başladım çünkü biliyordum ki gerçekten damarına basmıştım.Saha da deli gibi ondan kaçarken hiç şansım yoktu.Fazla hızlı koşuyordu şerefsiz.

Kolumdan tutmuş ve üzerime eğilmişti.Fazla yakındık ve bu cidden beni hâlâ heyecanlandırıyordu.Hoş,onun bundan hoşlandığını çok iyi biliyordum.Hâlâ üstüme gelmeye devam ediyordu.Hadi ama!Sadece şakaydı.

"Basbayağı eğleniyorsun benimle."alınını alnıma bastırıp gözlerime bakarken ben gülüşümü durduramayıp kıkırdıyordum.Bulunduğumuz konum cidden şaka gibiydi.Kimisi orda birilerinin götünü elliyordu,kimisi kollarını açıp hava atıyordu kimisi de sarılıp vıcık vıcık sevgi sözleri söylüyordu birbirlerine.Bizimkisi biraz farklıydı.İroni gibiydik.

Kafasını benden uzaklaştırırken serçe parmağını bana uzattı ve gülümsedi.

"16 sayılık bir maç.Bu maçta bizim takım kazanırsa istediğimi sana yaptıracağım."dedi ve gözleriyle 'olur mu?'der gibi bir ima belirtti.

"Bu 16 sayılık maçta bizim takım kazanırsa ne olacak?"derken bende serçe parmağımı kaldırıp onunkiyle birleştirdim.Eğlenceden zarar gelmezdi.

"O zaman da ben senin istediğin bir şeyi yapacağım.Tamam mı?"yüzündeki ifade o kadar masum ve istekliydi ki hayır diyemedim.Demezdim de zaten.

"Kabul."dedim ve parmağımı aşağı yukarı sallayıp iddiaya giriştiğimizi belli ettim.Ellerimi çırpıp bizim takımın dikkatini çekmeye çalışırken Chan'ın bakışları hâlâ üzerimdeydi.Manyak adam gerçekten de güzel bakıyordu.

"16 sayılık bir maç yapıyoruz.Takımlarda bir değişiklik yapmak isteyen var mı?"diye bağırdım onların olduğu tarafa.Bir ses gelmeyince yanlarına gittik ve yerlerimizi aldık.Malum maçın başlamasıyla bağırışlar da artmıştı.Herkes birbirine küfür edip duruyordu.

"Amına koyayım düzgün atın lan!"

"Minho Hyung sakin ol!"

15'e 14 onlar öndeydi.Takımı gaza getirmek amaçlı ellerimi çırparken karşıdan gelen seslenişle o tarafa döndüm.

"Jeongin!"dedi Chan ve elindeki topu bana attı. "Başla."tabii biliyordu benim başlangıçlarımın kötü olduğunu.Ben de biliyordum ama inkar etmeyip almıştım topu.Gurur yapmıştım sanırım.Hoş,diğerlerinden de ses gelmiyordu.Topu bana vermeleri bir hataydı.

"Hadi Jeongin!"diye sertçe bağırdı Minho Hyung.Atamazsam döverdi.Atarsam da döverdi.O beni her türlü döverdi.

"Ya hadi amına koyayım at artık."

"Sus Seungmin!"dedim ona karşılık olarak.

Topu havaya attım.Hafif yükseldim ve vurdum.Ve bam.Top dışarda.

"Lan!"Changbin hyung'un mutlu bağırışları ve Seungmin Hyung'a sıkıca sarılması.Chan'ın bana imalı imalı gönderdiği bakışlar ve bizim takımın kınayıcı duruşları.Tamam ama ben demiştim.Başlangıçlarım gerçekten de dehşet kötüydü.

"Ya bu topu nasıl atmazsın sen!"dedi Minho Hyung bağırıp ellerini fileye geçirirken.Sadece oyundu.İddiadan ibaret bir oyun.

Gülüşümü saklamadan bana doğru yaklaşan Chan'a bakarken biraz da olsa gerilmiştim.Kim bilir ne isteyecekti?

"Bazı kayıplar yaşandı Jeongin.Atalarım görse gurur duyarlardı."dedi pişkin pişkin gülerken.Yumruk yaptığım ellerimi ona geçirdim hafifçe.Belki de sertti.Bilmiyorum.

"Hem kaybediyorsun hem vuruyorsun.Oluyor mu ama böyle."derken vurduğum göğsünü tutuyordu.

"Gıcıksın."diye çemkirdim.

"Biliyorum."

Kısa bir süre yüzüme bakıp düşündü.Tanrı aşkına,gerçekten ne isteyecekti?

"Söylemeyecek misin?"diye irdeledim onu.

"Neyi?"dedi bilmemezlikten gelerek.Gıcıktı işte.

"İsteğini diyorum.Söylemeyecek misin?"

"Ha, o mu?"dedi ve daha çok yaklaştı.Nefesini hissediyordum.

"Bilmem.Ne istesem ki?"sadece o konuşuyordu.Bende onu dinliyordum.

"Onu sen bileceksin."dedim en sonunda.

"Beni öpmeni istiyorum Jeongin.Daha sonra kaçmaman şartıyla."seve seve öperdim onu.Bilmiyordu sanki.Kaç yıl hayalini kurduğum şeyleri benden yapmamı istemesi,gerçekten de hoşuma gidiyordu.

"Öpecek misin?"masum sesiyle kafamı salladım ve gözlerimi gazmelerinin korumalarına diktim.

Bu sefer yaklaşan bendim.O değildi.Yüzündeki mutlu ifadesini hâlâ silmiyor,güzel güzel bakıyordu.Sıcaklığı hoştu,güvenliydi,unutturucuydu.

İlk küçük bir buse bıraktım.Daha sonra tekrar kenetledim dudaklarımı dudaklarına.Ayırmadım bu sefer.Yavaş yavaş bir kukla gibi oynatıyordum dudaklarımı.Karşılık veriyor ve gülümsüyordu.İsteğine kavuşmuştu düzenbaz.

"Güzel girdi ama size o 16 sayı."dedi ayrıldıktan sonra.Bir iki saniye duramıyordu düzgün.İlla bir laf atacaktı.

Yüzlerimiz hâlâ yakınken uzaktan bir ses geldi.Kalın bir ses.

"Ya oha amına koyayım gidin başka yerde devam ettirin neslinizi!"dedi Minho Hyung ve Jisung Hyung'un elleriyle susturuldu.

Chan istediğini elde etmiş,Changbin sonunda yılbaşı hediyesini Seungmin'den almış,Felix Hyung Hyunjin Hyung'u tanıdığına ikna ettirmişti.Tek sıkıntı Minho Hyung'du.O hâlâ istemediği gruptan çıktığı hâlde Jisung tarafından geri ekleniyordu.Belli etmese de bu onun hoşuna gidiyordu.Tıpkı az önce Chan'ın onu öpmemi istemesinin benim hoşuma gitmesi gibi.

_

VE SON.OKUYAN HERKESE TESEKKUR EDERIM.BEGENMISSINIZDIR UMARIM.HOSUNUZA GITMEYEN YERLER OLABILIR.BELIRTEBILIRSINIZ BUNLARI.

TEKRARDAN OKUYAN VAKTINI AYIRAN HERKESE COK TESEKKUR EDERIM.DAHA SONRA GORUSMEK UZERE.

diger ficlerime de bakabilirsiniz belki hosunuza gider
hayrina yani
PUASHWKKLA

platonic and christmasWhere stories live. Discover now