[⽝] 𝐖𝐇𝐀𝐓 𝐈𝐒 𝐋𝜪𝐕𝐄 𐃘ᑲᥲjі𝖿ᥙ𝘺ᥙ

yol ama nasıl yol

Arabanın içini yandığına emin, uzun kavak ağaçları,tütün, elma veya türevlerinden oluşan
narenciye bahçeleri, çeşitli bitkiler ve böceklerle süslenmiş,cırcır böceklerinin sesi daha yoğun, çamurlu yollara sahip olan köy yolu yağmur ile otantik bir ortam sunuyor.Her sene olduğu gibi Japonya'nın yağmur sezonu başlaşmıştı.Chifuyu kesinlikle bu manzaradan memnun iken Baji için oldukça sinir bozucu.
Chifuyu cama ve yola oldukça odaklanmış gibi duruyor.Siyah jip, her ne kadar takılıp sarsıntı yapsada Chifuyu için pekte sorun değil.
Baji arada sırada sesli bir şekilde küfür ediyor yola karşın tabi ki Chifuyu duymayacak şekilde ediyor.Bazı damarlarının zonkladığını hissediyor.

Chifuyu, Baji'nin yanağına kısa bir öpücük kondurdu. "Neden bu kadar gerginsin? Annenle buluşacaksın o kadar. Belki bir ya da iki hafta burada kalacağız.

Baji sadece sessiz kalmakla yetindi "Chifuyu annemi biliyorsun o çok katı ve sende onu tanıyorsun.Her konuda beni eleştiriyor."
Neden tatil için annesinin yanı olmak zorundaydı? Miami'de bir tatil daha huzurlu olmaz mıydı?

"İnan bana senin iyiliğin için, annen beni gayette olumlu karşıladı senin için olumlu bir etki yaratacağımı düşündü.Seni eleştiriyorsa ne olmuş yani? Hem onu dinlemek zorunda değilsin artık çocuk değiliz kendi kararlarımızı kendimiz alabiliriz.Gayette akılı insanlarız, tabi ki büyüklerimizin sözleri kulağımıza küpe ama ayaklarımıza bir zincir değil o yüzden kendi geleceğin hakkında en doğru kararı yine kendin vereceksin ve unutma artık bir babasın sende ileride çocuğuna nasihat vereceksin o vakit ebeveynlerimizi anlayacağız."

Chifuyu en içten gülüşünü Baji'ye sundu gülüşü bir şarkı gibiydi. Baji ilk aklından geçen şey şuydu "Dünyanın en akıllı ve en güzel eşine sahibim." duygulanmadığını söylese yalan olurdu.Chifuyu'nun en çok hayran olduğu şey buydu.Doğru yerde, doğru zamanda, doğru söz söylemesiydi hiç şüphesiz. Yoksa Baji gibi taş kalpli birisini nasıl aşık edebilirdi ki?

"Chifuyu..."

Chifuyu "Kei yola dikkat et! Keichi'ye bir şey olsun istemeyiz öyle değil mi?"

Baji yanaklarının kan topladığına emin bir şekilde "Evet, evet olsun istemeyiz."

Chifuyu kendisini düşünerek buraya getirdiğini biliyor.Ama yine de annesiyle bir araya gelmekten veya görüşmekten kaçınıyor.Eşinin güzel sözleri bir nebze onu rahatlatsa da gerginliği tamamen atmış olması mümkün değildi.

Kalan yol oldukça sessiz ve sakin geçmişti inkar edemeyeceği şey, ormanın oldukça güzel olduğuydu, yeşilin en güzel tonları ile süslenmiş orman ve ıslak toprak şehaneydi.
Ve renk renk açmış çicekleri unutmamak gerekirdi.Chifuyu niçin Baji'yi buraya getirdiğini az çok anlıyordu. Gayet sakin olan bir köy, şehrin ses kirliliği, yoğun temposundan apayrı ve Bonten içindeki hainleri düşünmek zorunda değil onsuz halledebilirler. Öyle değil mi?

"Bu bölgede avcılığın oldukça önemli olduğunu duydum biliyor muydun?"

"Evet bu bunun benzeri kırsal alanlarda avcılık popüler neden sordun ?"

"Şey daha önce hiç avcılık yaptın mı?"

"Hmm...bir düşüneyim."

Chifuyu meraklı gözlerle Keisuke'ye baktı.

"Evet, yaptım sarışın tavşanın kalbinini avladım."

"Sarışın bir tavşan? Gerçekten mi ?"

"Evet! Şu an bebek bekliyor!"

"Bekle ne?"

Baji kahkahasını patlattı.Chifuyu anlamsızca geçen bir kaç saniye sonra kaşlarını çattı.