[⽝] 𝐖𝐇𝐀𝐓 𝐈𝐒 𝐋𝜪𝐕𝐄 𐃘ᑲᥲjі𝖿ᥙ𝘺ᥙ

endişenin ardından bir huzur

Chifuyu gözlerini tekrar açtığında yanı başında endişeli kehribahar çift küre ile karşılaştı.Korkmuş ve endişeli görünüyordu.
Chifuyu yumuşak bir tebessüm etti sevdiğine sesi toparmak için yutkundu.

"Ben iyiyim, Keisuke.Korkmana gerek yok."

Keisuke yine de içini kemiren endişeyi dindiremiyordu.Chifuyu'nun parlak sarı saçlarını yavaşça sanki onu incitecekmiş gibi okşamaya başladı.Chifuyu hoşuna gittiğini belirten bir mırıltı çıkardı.

"Sana bir şey oldu diye ödüm koptu Chifuyu.Bir an çok korktum." Burkuk ve yorgun sesinden ağlamamak için direndiğini anlayabilirdi.

"Keisuke ben bak ben iyiyim, bebeğimiz de öyle!"

Keisuke gözlerini Chifuyu'nun karnına indirdi.
Yavaşça duygulandığını fark ettiğinde Chifuyu teselli etmek için ellerini birleştirdi.

"Burada sadece biz varız değil mi?"

Keisuke çevreye bakındı, kimsenin, daha doğrusu onları rahatsız edebilecek kimseyi göremediğinde rahat bir iç çekti.

"Sadece biz varız."

Chifuyu tebessüm etti. "Yaklaş sana bir şey ,söyleyeceğim."

Keisuke tuhaf bir merakla "Ah, tabi ki!"

Yüzünü daha fazla yaklaştırdı.Chifuyu düşünmeksizin dudaklarını hasretle birleştirdi.Dolgun dudaklarını ince pembe dudaklarıyla bütünleşti.Ani bir elektrik dalgası kafasından ayakalarının dibine kadar sistematik dalgalarla vücudunu yaktı.Gittikçe yanaklarının ısındığını ve dudaklarının şişmiş olabileceğini varsaydı, Chifuyu.Kehribahar gözlerinin içinde o derin parıltıyı gördü, tutkulu ve aşık bir insanın yumuşaklığına sahipti.Sinsi ve avını ele geçirmiş bir tilkiye benzese de o temiz sevgiyi her daim yansıtıyordu.Nefessiz hissedene kadar öpmeye devam ettiler, dillerini kullanmaya gerek yoktu.
İkisi de nefeslerinin tükendiğini fark ettiğinde istemeyerek de olsa ayrılmak durumunda kaldılar.

Keisuke Chifuyu'nun yüzüne baktığımda ikinci kez nefesinin kesildiğini ve tekrar aşık olduğunu hisseti.Sarı perçemler dağılmıştı, kar beyazı yanakları oldukça kızarmıştı.Parlak turkuaz mavi-yeşili gözleri sulanmış,uzun kirpikleri canlıydı.İnce dudakları hiç ummadığı kadar şişmiş ve kırmızıydı.Hızlı ve kesik nefesler alıyor göğsü bir inip ve kalkıyor fazla dolgun olmayan göğüsleri ince tişörtünün içinden belirginleşiyordu.Keisuke yanakları kızardığından emin.

"Seni seviyorum, Keisuke."

Biraz afallamışta olsa Keisuke derin bir aldı.Gözlerinde parlak bir neşeyle;

"Bende seni seviyorum Chifuyu."

Ufak bir kahkaha ardından ikisi de birbirine baktı.

"Uzun zaman oldu Keisuke."

"Ne uzun zaman oldu?"

Chifuyu kaşlarını çattı.

"En son iki ay önce şeviştik.Anlıyor musun Keisuke?"

Keisuke endişeyle cevapladı "Sana veya bebeğe zarar gelirse? Olmaz Chifuyu."

"Yavaş davranırsan olmaz!"

"Chifuyu, ısrar etme."

Chifuyu yanaklarını şişirdi.Kafasını yana doğru çevirdi.

"Eski günlerimizi özlüyorum."

"Sadece iki ay önceydi Fuyu..."

"İki ay mı? Kamp ateşini hatırlıyor musun?"

Keisuke gülerek karşıladı "Hangi kamp ateşi? Ne diyorsun anlamıyorum."