6/ ᴘᴀᴢᴀʀ

5K 609 256
                                    

Selamm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamm

Uzun zamandır bölüm gelmiyordu farkındayım. Bu aralar tüm dikkatim Mob Raid ficimdeydi. Fici tamamladım ve geriye kalan iki ficime daha sık bölümler gelecek

⚠️Oy sınırı:30+ Yorum sınırı:20+

Elimde duran alışveriş torbaları yüzünden kıpkırmızı kesilen avuçlarım ile ofladım. Bıkkınlık dolu seslerimi duyan babamın adımları duraklarken bana doğru döndü. "Ağır mı bebeğim?" Başımı usulca sallarken Seokjin babam elimdeki torbayı almak için eğilirken torbayı alan esmer ellerden dolayı bakışları hemen yanı başımızda ki delta babama döndü.

"Hadi ama elimde sadece bir poşet var Namjoon" babam, delta babamın bu davranışına göz devirip yakınırken babam onu umursamayarak elinde olan tek poşetide alıp önden yürümeye devam etti. Onun bu davranışına karşın kıkırdarken beni yeni farketmiş gibi arkasına dönmüş ve elimde olan iki poşeti hafif bir şeymiş gibi koluna alırken telefonuyla konuşmaya devam etti.

Babamın bize karşı olan davranışları tıpkı bir prenses gibi hissetmemizi sağlarken ne yazık ki bazen abartıyordu. Elimizi sıcak sudan soğuk suya geçirmiyor, bu tür sözde ağır olan eşyaları taşımamıza bile tepki veriyordu.

Seokjin babam alışveriş yapmadan önce poşetleri hepimizin eşit şekilde taşıyacağımızı söylemeseydi muhtemelen alışveriş boyunca tüm eşyaları kendi taşırdı.

Ailecek olan aktivitelerimizden biri ise beraber alışveriş yapmaktı. Kasabanın ortasında olan pazardan lazım olan şeyleri alırken sanki ilk kez kasabaya gelmişim gibi etrafı hayranlıkla izlemekten bıkmıyordum.

Tezgahlarını kuran amcalar güler yüzleriyle müşterileri ile konuşurken, bir diğer tarafta ise tezgah kuran teyzeler vardı. Pazar günü olduğundan dolayı daha fazla kalabalık olan ortam ve neredeyse kafamı yaran güneş ile gezmek her ne kadar zorda olsa her defasında alışveriş yapmayı bırakamıyordum.

Etrafta koşturan çocuklar oyun oynarken, ayaklarının altında gezen afacanlara karşı şikayeti olan olsa da koşturup oyun oynamayı bırakmıyorlardı. Hemen ileride olan tezgahta ki çiçeklerin kokusu etrafı sararken iç çektim.

Bu ortamda olmak bana verilen en büyük şanstı.

Babam Namjoon önünden geçip saygı ile eğilen insanlara başı ile selam verirken kulağında olan telefonunu nihayet kapatıp cebine koydu. Şehirde olan şirketini buradan yönettiği için çok zorlanıyordu, ve onun kendini bu kadar yorup yıpratması bizi endişeye düşürüyordu.

ᴏᴍᴇɢᴀ ʜᴜɴᴛᴇʀ •ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin