Elhan-ı Şita

556 19 56
                                    

Salih büzüşerek dedesinin yaptığı yer yatağında daha da küçük bir alan kaplarken üstündeki yıpranmış yorgana daha da sarıldı. Geceleri rüzgar sanki daha sert esiyordu bu tahta evin içinde. Dedesi soba yakmasına izin vermiyordu. Onun için odununu harcayamazmış. Salih gene de ses etmiyordu asla. Ses etme göreceği muameleyi biliyordu çünkü.

Rüzgar onun uyumasına engel olup küçük çocuğu rahatsız ederken Salih gözlerini açıp karanlıkta rutubetten rengi değişmiş tavana baktı. Derin bir nefes alıp verdi ve ellerini açıp yukarıya uzattı hafifçe. "Allahım. Ne olursun. Ya dedem gitsin ya da ben gideyim artık. Ne olursun Allahım kurtar beni. O benim dedem, anamın babası, onu sevmem lazım, böyle düşündüğüm için özür dilerim Allahım ama ben artık gitmek istiyorum. Ne olur duy beni."

Salih duasından sonra gözyaşlarını silip sımsıkı kapattı gözlerini ve uyumaya çalıştı. Zor da olsa uyumayı başarabilmişti. Sabah erken kalkıp dedesine kahvaltı hazırlaması, kümesi temizlemesi gerekiyordu. Uyuması lazımdı. Yoksa gene bir köşede dinlenip uyuklarken dedesi görüp onu gene dövebilirdi.

Sabahleyin normalde Salih'i uyandıran şey horozun sesi olurdu. Ama bu sefer büyük bir patırtı ve bağırışmalarla uyanmıştı. Telaş ve korkudan pır pır atan minik kalbini tutup hemen seslerin kaynağına koştu. İki büyük adam dedesini kollarından tutmuş, yerde diz çöktürtmüştü. Dedesinin karşısında da başka bir büyük adam duruyordu. Ona bağırıyordu.

Dedesinin yüzü gözü kan içindeydi. Ama gene de şişmekten kapanan gözleri bir şekilde kenardan onların izleyen Salih'i görebilmişti. Başıyla onu işaret etti. "Aha geldi piç. Al götür ne bok yiyorsan ye." Salih korkuyla geri adım atarken dedesinin karşısında dikilen adam ona dönmüştü. Salih duraksadı. Bu adam babasına benziyordu. Ama tek bir farkla : Onun da bir gözü kıpkırmızıydı. Aynı Salih'inki gibi.

Adamın, Salih'in dedesine bakarken dağ kadar sert olan yüzü; Salih'e dönünce değişmiş, yumuşamıştı adeta. Yavaş adımlarla çocuğa yaklaşıp onun önüne diz çöktü ve "Salih?" dedi. Çocuk ona korkuyla bakarken adam bunu fark edip ellerini kaldırdı yavaşça. "Sana zarar vermeyeceğim aslanım. Artık kimse vermeyecek, tamam mı?" dedi. "Sen, bulmam uzun sürdü, affet ne olur. Paşa piçi iyi saklamış seni. Onun da hesabını soracağım."

Salih konuşamazken adam ona elini uzattı. "Ben senin amcanım Salih. Babanın, İdris'in abisiyim yani." Salih kendisine uzatılan eli sıkarken "B-Babam beni alman için seni mi gönderdi? Babama mı gideceğiz?" dedi heyecanla. Adamın yüzü hafifçe düşmüştü. Gene de toparlanıp "Hayır aslanım." dedi. "Baban göndermedi beni. Ben kendim geldim. Babana da gitmeyeceğiz. Ama eğer istersen... benimle gelebilirsin. Benim oğlum gibi büyürsün. Hem bak benim hiç evladım da yok. Kimse sana dokunamaz o zaman. Sana kimse zarar veremez."

Salih yutkundu ve dedesine baktı korkuyla. Amcası bunu fark edince "Boş ver onu. O bir şey yapamaz artık." dedi kesin bir dille. "Sana yaptıklarının da hesabını soracağım ona." Salih ona dönerken amcası uzanıp kaşındaki ve dudağındaki yarayı kibarca okşayıp "Kuş kadar çocuğa..." deyip başını iki yana sallayarak önüne düşürdü. "Benimle gelmek ister misin Salih?"

Çocuk konuşmadan sadece onun boynuna sarıldı sıkıca. Bununla Cumali de durmamış sıkıca ona sarılıp çocuğu kucağına alarak ayaklanmıştı. Salih bacaklarını da amcasının bedenine sararken Cumali onu sıkıca tuttu ve sertçe büyük olan Salih'e bakıp "Ecelin elimden olacak lan. Ama bu kadar kolay değil." dedi ve adamlarına baktı. "Bizim yaylaya götürün, özel olarak ilgilenin ben gelene kadar."

Cumali bunları söyleyip kucağında Salih'le evden çıkmıştı. Çocuk burnunu çekip "Nereye gideceğiz amca?" dedi sessizce. Amcası onun saçlarını okşayıp başını öptükten sonra "Türkiye'nin dışına aslanım. Ama şimdilik. Sonra gene döneriz. Nerede istersen orada yaşarız. Olur mu?" dedi. "Hem sen okursun, büyük adam olursun." Salih gülümseyip "Okula da gidecek miyim yani?" dedi umutla. Amcası başını salladı. "Elbette. Amcan sana en iyi okulları, en iyi hocaları bulacak."

Çukur One ShotsWhere stories live. Discover now