̶T̶o̶u̶c̶h̶ ̶i̶t̶ //Kookmin

🌈フィフティーン

Sonlanan yola bakıp son bir saati gülerek geçirmemi sağlayan bedene döndüm.

"Yardımın için teşekkürler. Çok güzeldi"

"Teşekkür edip durma yarın okula gelirken alırım seni yine aynı adresten"

"Ş-şey aslında şoförüm var-"

"Ben varken şoförle süründürür müyüm Boş sohbetli botlar"

Kahakaha atmama neden olan yanıtı kendisini de güldürmüştü.

"Yalan mı ya sırf bu yüzden ehliyet aldım"

"Evet fazlasıyla boş konuşuyorlar"

"O zaman... Yarın benle... Geliyosun hm?"

Başını eğip tatlı tatlı kikirdedi.

"Tamam bol bol boş sohbet ederiz"

El sallayıp önüme dönüp yalının site kapısından geçtiğimde arkamı döndüm arabasından göz devirip erkeksi bir şekilde gazlayıp uzaklaştı. Etkileyiciydi ama yalnızca flört edilecek biriydi, ötesi için benlik olamazdı.

Aklıma düşen sevgilim sertce yutkunmamı sağlayacakken asıl beni korkutan şeyin bugün dans okulumda olanlar olduğunu hatırladım. Resmen her şeyi unutturmuştu bana.

Önüme dönerken ağzında sigara siyah gömlekli biriyle çarpıştım. Yüzüne baktığımda gördüğüm yüzle rahatladım. Bugün çok korkunç şeyler yaşamıştım ve yardımına ihtiyacım vardı.

Sıkıca sarıldım ayrılınca başını eğip sigarayı ayırdığı dudağıyla öpüşmüştük.

Gözleri üstümde dolandı. Konuşmamıştı. Elini belime doladı ve hızlı adımlarla eve soktu.

"Bebeğim bu ne acele kaçmıyorum bir yere"

Kendiyle iç savaş veriyor gibiydi. Öksürüp bana döndü.

"Saat akşam 21.40 sen bu saate kadar aramalarıma cevap vermedin. Hiçbir yolla bana ulaşmadın. Daha sonra hiç tanımadığım biriyle, onun arabasıyla samimi bir şekilde eve geldin ve üstelik üzerindekilerin açıklaması..."

"Kook bak, sandığın gibi değil yardımcı oluyordu..."

"ÜSTELİK KIZGINLIK DÖNEMİNE GİRMENE AZ KALDI VE SEN GÖZÜMÜN ÖNÜNDE BAŞKALARIYLA FLÖRTLEŞİYORSUN"

YAZARDAN

Ani yükselişi Jimin'i yerinden sıçratırken dolan gözlerini gizlemedi. Aksine gözünün içine bakarak akıttı yaşlarını...

"Sana inanamıyorum Jeon"

Eliyle sessiz ortamda alkış sesi doldurdu.

"Bravo! Cidden, o dışarda gördüğün çocuk bile senden çok önemsiyordu duygularımı ama sen..."

Son kez baktı arkasını dönüp ilerleyecekken bu sefer Jungkook'dan alkış sesi duyuldu.

"Kaçmakta, kalp kırmakta ve arkanı dönüp gitmekte bir numarasın tebrik ederim."

"Sikik ağzını kapat yoksa biraz daha konuşursan-"

"Yok çok pardon haklısın bende problem yok ama yarın bende bir kadınla yarı çıplak gelirim sorduğunda alkış gösterileri yapıp odama çıkarım"

"Daha sebebini bile bilmiyorsun cidden mi Kook"

Üzerinde siyah bir takım, jöleli düzgün saçları ve erkeksi görünümünün yanında katladığı kollarından ortaya çıkan dövmeleriyle kutsal bir mükemmelliğe sahipti Jungkook, Jimin ise dolgun beyaz bacaklarıyla dikkat dağıtıcıydı...

"Sebebi ne! Hm? Sebep!!! Ne olabilir?"

"Sana bir bok anlatmayacağım bu gece Tae'de kalıyorum cehennemin dibine kadar yolun var Jungkook"

"Kes sesini otur bu gece burada kalıyorsun"

İkisinin de anlatması gereken önemli şeyleri vardı. Oturup tatlı tatlı konuşmak varken alışılır bir şekilde tartışıyorlardı.

Cidden sevgi bağı bir arada tutuyor başta birbirlerine olan sevgilerinin sonuçlarından tartışıp daha sonra sıkı sıkı barışıyorlardı. Ancak şuanda pekte barışmak için süreleri yoktu.

"Ne demek kalıyorsun siktirip gideceğim Jeon"

"Konuşmam lazım senle"

"BENİMDE!"

Jungkook salona geçip koltuğa oturdu. Jimin de peşindeydi.

Dizini pat patladığında Jimin kasırgayı andıran sinirine aldırmadan geçip ayırdığı kaslı bacaklarına oturdu. Jungkook pofuduk kalçaları hissetmenin etkisiyle libidosu artarken. Kucağındaki bedenin yanağına öpücük bıraktı.

Jimin, sonunda kendini tutamayıp gülümserken kaslı göğsüne sırtını yasladı.

"Jungkook-ahh"

Jungkook, zaferin etkisiyle gülerken bebeğine sıralı öpücükler kondurdu. Duyduğu sanatsal ses ise erkeksi bir şekilde hırlamasına neden oldu.

"Bamla fazla takılınca hep böyle hırıldıyorsun"

"Sen bugün geç gelince Bam ile bale yapmak zorunda kaldım"

JİMİN'DEN

Gülerken omzuna geçirmiş ve döner dönmez göz göze geldiğim boynuma öpücük bırakmıştım.

"Kook, bugün çok korkunç bir şey oldu."

Diklenen sevgilim kucağında beni kendine çevirirken kaşları çatmış ciddi bir karaktere bürünmüştü.

Önemli şeyler olacaktı...