9-Broken Chains🔗

182 23 45
                                    


Havanın günlük güneşlik olduğu,kuşların neşeyle öttüğü,herkesin keyfinin yerinde olduğu harika bir pazar sabahı geçiriyorduk ailemle.

Gayet neşeli bir tonla konuştum."Anne,domatesi uzatır mısın?"

Kahvaltının başından beri bana tuhaf tuhaf bakan annem,o bakışlarını sürdürerek domatesi uzattı.

"İyi birşey mi oldu kızım?Uzun zaman sonra seni bu kadar neşeli görüyorum.Umarım hep böyle kalırsın."Dedi sıcak bir gülümsemeyle.

Aynı gülümsemeyle cevap verdim."Pek birşey olmadı aslında.Bazı şeylerden vazgeçtim o kadar."

Annem ne dediğimi gayet iyi anlamıştı.Babam ise hala tuhaf tuhaf bakıyordu.

Daha sonra güldü ve konuştu."Bazen siz kadınları anlamak hiç kolay olmuyor."

Biz de gülüşüne eşlik ettik ve kahvaltıya devam ettik...
.
.
.

Kahvaltıdan sonra Hinata'yla birlikte alışveriş merkezine gelmiştik.

Artık bana eskisi gibi çekingen yaklaşmadığı için mutluydum.Gayet doğal davranıyordu.

"Sakuraaa,vitrindeki beyaz elbiseyi gördün mü?!Ne kadar güzel görünüyor,bence okul gecesine çok uygun." Dedi heyecanla.

Okul gecesi derken,1.dönem sonu yapılacak kutlamadan bahsediyordu.

Okulumuz,girdiği genel denemelerde Nagoya'daki birçok nitelikli okula fark attığı için müdür bize böyle bir akşam organize etme kararı almıştı.

Ve bu mesaj sınıf gruplarına atıldığı gibi birlikte elbise bakmaya çıkmıştık.

Elinden tuttum ve onu mağazaya sürükledim."O zaman gidip o elbiseyi denemelisin,sana çok yakışır."

Gülerek bana ayak uydurdu ve mağazaya girdik.

Hinata direkt olarak istediği beyaz elbiseye yönelirken,benim gözüme açık yeşil bir elbise takılmıştı.

Kendi bedenlerimizi bulduk ve doğruca kabinlere yöneldik.
.
.

Aynadaki kendime hayretler içinde bakıyordum.

Elbise gözlerimin yeşilini iyice ortaya çıkarmıştı ve hoş bir biçimde vücudumu sarıyordu.

Hinata'nın da görüp fikrini belirtmesi için heyecanla kabinden çıktım.

O sırada o da elbisesini giymiş,tüm güzelliğiyle karşımda duruyordu.

Aynı anda birbirimizi onaylar şekilde baktık.

"Bence daha fazla elbise bakıp kafamızı karıştırmaya hiç gerek yok,bunları almalıyız.Tanrıça gibi görünüyoruz kızım!"

Beni kolumdan tutup aynanın önüne getirdi.

İkimizi yan yanayken süzdü ve konuştu."Kesinlike haklısın,hemen gidip ayakkabı bakalım."
.
.

Ellerimizde birkaç torba ile bulduğumuz boş masaya yöneldik.

Alışveriş merkezinin biraz uzağında olan ramenciye gelmiştik.

Ramen deyince aklıma gelen tek bir isim vardı:Naruto.

Öylesine,sohbet açmış olmak için bunu Hinata'yla paylaşmaya karar verdim.

"Ramen deyince aklıma kim geldi bak..." dedim kıkırdayarak.

O sırada Hinata'nın vereceği cevabı hiç beklemiyordum.

"Naruto mu?" Dedi pat diye.

Hafif şaşırarak ona doğru döndüm."Siz Naruto'yla arkadaş mısınız?"

Why not me? •Sasusaku•Where stories live. Discover now