Eternity | Minsung Omegaverse ✔

2:Beyaz Tişört

Sabah uyandığımda beni izleyen Minho'yu gördüm.Hafif gülümseyip ona sarıldım.Kafamı Minho'nun boynuna gömüp yumuşak bir şekilde öpmeye başladım.

"Jisung"

"Hmm"

"Yapma şunu."

"Neden ya"

"Huylanıyorum."

Gülümseyip onayladım.Aşağı inmek için ayaklandığım sırada yere tam basamadığımı fark ettim.Canım acıyordu.

Minho anlamış olacakki kalkıp beni kucağına aldı.Evet en son partideydik ama ben Minho'nun evinde uyanmıştım.Pek de sorgulamadım.

Aşağı indikten sonra Minho beni mutfaktaki masanın üzerine otutturdu.

"Söyle bakalım,omega Jis ne yemeyi sever."

"OMLETTT"

"Güzel seçim omega"

Minho omleti hazırlarken bende şarkı mırıldanıyordum.Ta ki midem bulanana kadar.Hemen Minho'ya seslenip beni lavaboya götürmesini istedim.Sorgulamadan götürdü.

Biraz kustuktan sonra elimi yüzümü yıkadım.Hafif hafif yürüyebiliyordum.

Kapıyı açınca ayakta beni bekleyen bir adet Minho gördüm.

"Nasılsın."

"Daha iyiyim sanırım biraz acıktım o kadar."

"Tamam sen geç otur ben hemen kahvaltıyı hazırlıyorum."

Gülümseyip onu onayladım.Gerçekten iyi biriydi ve ilgiliydi.Daha sevgili olmamıştık bile ama sevgiliydik.Kahvaltıyı hazırlayınca birlikte yemeye başladık.

Kısa bir süre sonra telefonum çalmaya başladı.Seungmin arıyordu ve açmak zorundaydım.

-Seungmin
-Jisung

-Alo Jisung nerdesin sen? Dün partiden sonra kayboldun insan bi haber verir ya.

-Şey Seungmin ben Minho'dayım da sonra konuşsak.

-Neee.Yoksa götün gitti mi.Hemde en güçlü alfaya.Canın acıyomu.

-Seungmin döverim seni sus istersen.Kapatıyorum.

-Ne hayı-

Evet Seungmin'in suratına telefonu kapatmıştım.Minho bana bakıp gülümseyince konuşmaya başladım.

"Şey senden birşey rica edebilirmiyim?"

"Ahh tabi Jis söyle."

"Benim Kai ile buluşmam gerekiyor ama ben buradan nasıl gideceğimi bilmiyorum.Beni götürebilirmisin?"

"Tamam bırakırım."

Gülümseyip üstümü degistirmek üzere yukarı çıktım.Tabi boşa.Ev benim değildi ve kıyafetim yoktu.Tekrar aşagı inip Minho'nun yanına oturdum.

"Kıyafet mi bulamadın."

"Hıhım"

"Benim kıyafetlerim sana büyük gelir ama elbise gibi giymeyi tercih edersen verebilirim."

"GERÇEKTEN Mİ.EVET EVET EVET GİYERİM."

Burnundan gülüp yukarıya çıkmaya başladı.Peşinden bende yukarı çıktım.Odasına girip dolabını açtı.

"Hangi renk istersin."

"Beyaz.Beyaz istiyorum."

Dolaba dönüp bana beyaz uzun bir tişört verdi.Gülümseyip elinden tişörtü aldım.Üstümü giymek için onun çıkmasını bekliyordum fakat o yatağa geçip beni izlemeye başlamıştı.

"Yaa Min çıkarmısın."

Hayır anlamında kafasını sallayınca bende hızla cıkıp lavaboya girdim.Üstüme tişörtü giymiş ve kemer takmıştım.Siyah dizüstü çoraplarımı giyip gözlükleri takınca lavabodan cıktım.

"Hımm.Minik omega çok güzel olmuşsun.Gözlüklerde yakışmış."

"Teşekkür ederim.Şeyy saç spreyin var mı."

Evet anlamında kafasını sallamış spreyi almak üzere küçük dolaba yönelmişti.Spreyi alıp bana uzattığında alıp büyük boy aynasını karşısına geçip saçıma sıkmaya başladım.

İşim bittiğinde Minho'ya uzattım.Aslında parfümde sıkmam gerekiyordu ama Alfaların kullandığı o ağır erkek parfumlerini tercih etmiyordum.Çok ta umursamayıp Minho'ya sarıldım.

"Hazır mısın?"

"Evet çıkabiliriz."

Elini tutup aşağı inmiştik.Telefonumu alıp siyah botlarımı giydikten sonra evden çıktık.

₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩

Hikayeyi kaydetmediğim için bastan yazmak zorunda kaldım.Yorum yapamyı ve oy atmayı unutmayın. ♡