1.0

8.5K 435 85
                                    

Eveett! Şuan 10. Bölümü yazıyorum. Biraz ekşın dolu anlar var. Umarım beğenirsiniz. Lütfen oy verip yorum yazmayı unutmayın.

İyi okumalarrr!

***

Yiğit pür dikkat karşısındaki adamı izliyordu. Adam korkudan koltuğun içine sinecek gibiydi. Yiğit'in kolunu dürttüm. Kulağına doğru eğilerek fısıldadım.

"Yiğit ne yapıyorsun? Dikizlemesene adamı"

Aradaki gerginliği ortadan kaldırmak için bir çare aradım fakat şu an aklıma hiçbir şey gelmiyordu.

"Ee o zaman siz tanışın, bende size yiyecek bir şeyler getireyim" diyerek mutfağa doğru yürüdüm. Telefonumu çıkartıp bildirimlere baktım. Cansu hâlâ hiçbir şey yazmamıştı. Mesajlara girerek yazdığım mesajı sildim. Yiğit buradaydı o yüzden onu boşuna telaşlandırmak istemezdim.

Çekmecelerden çerez çıkartıp kaplara koydum. Çayı da koyduktan sonra yanlarına gittim.

Adam konuşuyor, Yiğit ise gözleriyle adamı süzüyordu. Çayları da servis ettikten sonra yerime oturarak konuşmaya başladım.

"Cengiz Bey Türkmen Teyze'yi aramıştım fakat 'aradığınız numara kullanılmamaktadır' diyordu. Şuan iyi mi?"

Adamı fiziksel özelliklerim ile yenemeyeceğimi biliyordum. Ben de en güçlü silahım olan sözlerimle onu konuşturmaya çalışıyordum.

"Telefonu bozuldu onun. O yüzden hattı da değiştirdik" Tebessüm ederek konuşmaya başladım.

"Haa anladım"

Yiğit hâlâ adamı izlemeye devam ediyordu. Yiğit'e doğru yaklaştım ve kulağına fısıldadım.

"Yiğit eğer biraz daha adamı izlersen aşık olduğundan şüphe edeceğim"

Yiğit'in bakışları bana kaydı ve hemen toparlandı. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Mesleğin ne Cengiz?"

"Mühendisim ben Yiğit Bey" Yiğit sahte bir gülümseme kondurdu dudaklarına.

"Ne güzel"

"Cengiz Bey siz şimdi burada Asena Hanım ile mi kalacaksınız?"

Bir yol arıyordu sanırım. O silahı nasıl alacağını düşünürken Cengiz Bey tekrar konuşmaya başladı.

"Evet. Yani eğer Asena Hanım içinde bir sakıncası yoksa?" dedi ve bakışlarının odağı tekrar ben oldum.

"Yo-"

"Var! Var sakıncası. Asena Hanım şu aralar çok meşgul o yüzden çok mantıklı düşünemiyor"

Kısık bakışlarını bana döndürdü. Yeşil hareleri ile göz göze gelince bu sefer karnım değil de kalbim gıdıklanıyordu sanki.

"Evet, kusura bakmayın. Şu aralar üst üste bir sürü olay geldi. O yüzden siz de tekrar kusura bakmayın"

Yiğit'e bakarak konuşuyordum. Bakışlarımı tekrar Cengiz Bey'e çektim.

FISILTI |Ara Verildi...|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin